English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ O ] / Onu buldular

Onu buldular Çeviri İngilizce

400 parallel translation
- Onu buldular mı?
- Have they found him?
Eğer dört süvari alayı Custer adlı generali arıyorsa onu buldular.
If there are four regiments of cavalry waiting for a general named Custer then they've got him.
- Onu buldular mı yani?
You mean they've got him?
- Onu buldular.
- They found him.
Onu buldular mı?
They find him?
- Eminim onu buldular.
- Bet you they got him.
Sanırım onu buldular.
I think they've found it.
Onu buldular.
They found him.
Onu buldular, rüşvet verdiler...
- They found him, bribed him, turned him...
Çok geçmeden, onu buldular.
Soon after, they found her.
Maktulün ses kaydını dinledikten birkaç dakika sonra onu buldular.
The murderer is an ex-seminarist. They find him a few minutes later listening to the voice of the victim on a juke-box.
Daha sonra onu buldular.
They found him later.
Ama onu buldular ve öldürdüler.
But they were onto him. They killed him.
Onu buldular.
They got him.
Onu buldular, değil mi?
They found her, didn't they?
Saraya giren bir yol buldular ve güç farkedilen bir ilaçla, onu uyutup götürdüler.
They found a way into the Palace and, with a subtle drug, they drowsed her and carrier her away.
Ve onu enkazın içinde elleri gaz kolunda buhardan haşlanarak ölmüş buldular.
♪ And they found him in the wreck With his hands on the throttle ♪ ♪ Scalded to death by the steam ♪
Buraya gelmek için yola çıktığımda buldular onu.
They found him just as I was starting to come here.
Sanırım onu arabada buldular
I suppose they found it in the car.
Nerede buldular onu?
Where did they fiind her?
Onu Schwegler'i vurmaktan suçsuz buldular.
They found her innocent of shooting Schwegler.
Onu düşman dedikoduları yaymaktan suçlu buldular.
They found her guilty of spreading enemy rumours.
- Evet, onu nereden buldular?
Yes.
Bir ritim buldular ve onu sokaklara yaydılar
They took a beat and brought it down to Basin Street
Bir ritim buldular ve onu sokağa yaydılar
They took a reet jungle beat Brought it to Basin Street
Söylediğim gibi, çocuklar iyi bir damar buldular, dağın boyunca onu izle.
Like I told you, the boys hit a good vein, followed it through the mountain.
Onu ne zaman buldular?
When did they discover him?
Onu nerede buldular, acaba?
They've located him, right?
Fakat yıllar sonra onu bir yerliyle yaşarken buldular.
But years later they found him. Living with a native.
Tabi ki buldular onu.
Oh, they found her all right. They found her all right.
Onu suçlu buldular.
Others found him guilty.
Parayı nereden buldular, onu merak ediyorum.
I wonder where they got the money from.
Bir Montagnard bebeğini teslim ettikten sonra, bir ay önce arkadaşları onu kampa dönüş yolunda 3 km ötede kötü şekilde yaralanmış ve kafası kesilmiş halde buldular.
After delivering a Montagnard baby, on his way back to camp a month ago his friends found him about 3 clicks out beheaded, mutilated.
Onu bu kez biraz erken buldular.
They found him a little early this time.
Sonunda, onu bir yıl önceki başka bir banka soygunundan suçlu buldular.
Finally, they convicted him on another bank robbery that took place years before.
Onu paramparça vaziyette buldular.
Found him blown in half with a shotgun.
Birkaç ay önce, Chandernagore'de, onu ucuz bir otelde buldular.
Some months ago, in Chandernagore, they were found in a cheap hotel.
Onu masasında yığılmış halde buldular.
They found him slumped at his desk.
Yetkililer postacının dairesine gittiklerinde onu yatağında ölü buldular.
The authorities went to the mailman's apartement and found that he'd passed away in his bed.
Onu kumulda buldular.
They found him on the dunes.
Annie'yi buldular ve onu sevgili Eddy'sine götüreceklerine söz vererek kandırdılar.
They sought out annie, and they deceived her... By promising to take her to her beloved eddy.
Onu evinde 10 parça halinde buldular.
They found him in his apartment in about 10 pieces.
Onu küvette çıplak buldular.
They found her naked in the tub.
Onu saat kulesinin orada buldular.
They found her over there by the clock tower.
Nasıl buldular onu?
And how did they find it?
- Onu çöp tenekesinin içinde buldular.
- They found it in the trash.
Onu dün buldular.
They found her yesterday.
Onu gördükten bir gün sonra, inzibatlar onu parmaklıklara asılı buldular.
The day after I saw him, the MPs found him hanging from the bars.
Sammy hastaneye yattığında onu ziyaret etmeye vakit buldular.
Come on, Doc, cut the malarkey, will you?
Onu küvette buldular... hem de çıplak.
They found them in the tub... naked.
Fili buldular ve onu öldüren ufak yara izlerini gördüler.
They found the elephant and saw the tiny wounds that had made it die.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]