Onun hakkında Çeviri İngilizce
8,328 parallel translation
- Onun hakkında ne biliyoruz?
What do we know about him?
Bu arada Pointe Magazine onun hakkında bir sunuş yaptı.
By the way, Pointe Magazine just did a feature on her.
Şans eseri merak edersin diye işaretlemeler yaptım onun hakkında ne söylediklerini görmen için.
I marked it on the off chance you'd be curious to see what she says about you.
Ya diğerleri... Onlar onun hakkında ne düşünüyor?
And the others... what do they think of her?
Ancak anladım ki ikimiz de onun hakkında yanılmışız.
But I've come to see that you and I were wrong about him.
onun hakkında kimilerinin konuştuğunu duydum.
I kept hearing guys whispering about it.
Onun hakkında konuşabilirsin tabiî ki.
You really can talk about him, you know.
Burada üniversitede yapmakta olduğum iş ve aslında yazdığı bir çevre raporu gibi bir şeylerden söz etmişti. Onun hakkında benimle ve Natalie'yle konuşacaktı ama hayır bundan başka bir şey bilmiyorum.
About the work I was doing here at university and... actually he mentioned something about an environmental report that he'd written, he was going to talk to me and Natalie about, but, no,
Hayır bütün gün onun hakkında hiçbir şey duymadım.
Nope, haven't heard from her all day.
Üniversitedeyken onun hakkında bir yazı yazdım.
I actually wrote a paper about her in college.
Kitap onun hakkında.
The book is about his life,
İnsanları okumakta iyi olduğunu biliyorum Onun hakkında ne var
I know you're good at reading people, how about him?
Onun hakkında bir bok konuşma
Don't talk shit about him
Onun hakkında şunu diyebilirim :
I will say this for him.
Onun hakkında haklıydın.
You were right about him.
Onun hakkında kitap yazmak istemiyorum.
I don't want to write about her. She's...
Onun hakkında pek düşünmezsiniz. Her gün okula gidersiniz.
You don't really think about it, going to school every day.
İnsanlar hala onun hakkında konuşuyor ve insanlar hala onun etrafta olmasını istiyor. Bilirsiniz, gittiklerinde insanların hala etrafta olmasını istediği geriye dönüp keşke burada olsa dedikleri pek fazla insan yok.
People still talk about him, and people kind of still want him to be around, you know, and there are not many people that once they go away, you know, the only thing people will start talking about is,
Çocuklar bir sürü onun hakkında deli, biliyor musun?
A lot of guys were crazy about her, you know?
- Bir kelime daha etme onun hakkında.
Not another word about her.
Onun hakkında böyle konuşma.
Do not talk about her that way.
Açıklama yapmazsa yetkililer ve Kolombiya adalet sisteminden önce ben onun hakkında yasal işlem başlatacağım.
To the contrary, I will proceed to denounce him legally before the authorities and before the Colombian justice system.
Ben sadece, onun hakkında içimde iyi bir his var.
I just, I got a good feeling about him.
- Malcolm'un kızı kaçırdığı dışında onun hakkında tüm bildiğim bu,
- That's all I know about her, except that Malcolm had her.
Dersinin onun hakkında olmasını mı istiyorsun?
Is that what you want the lesson to be about?
- Ve onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- I know nothing about him.
Evet ben de seninle onun hakkında konuşacaktım
Yeah, wanted to talk to you about that...
Onun hakkında ne biliyorsun?
What do we know about him?
Yani, onun hakkında gerçekten ne biliyoruz?
I mean, really what do we know about him?
Onun hakkında benimle ve Natalie'yle konuşacaktı ama hayır bundan başka bir şey bilmiyorum.
He was going to talk to me and Natalie about it. But I don't know Apart from that.
- Kimse onun hakkında bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything about him.
ÖIümcül bir sanat. Hiçbiriniz onun hakkında pek bir şey bilmiyorsunuz ama pratikle ustalaşacaksınız.
It's a deadly art that none of you know anything about, but with some practice, can master.
Evet, onun hakkında bir şeyler duymuştum.
Yeah, yeah, I heard something about that.
Onun hakkında tüm o dedikoduları yaymaya başlayan sendin.
- You were the one that started spreading all those rumors about her.
En azından onun hakkında endişelendiğini söyleyebilir misin?
Can you at least tell me if you're concerned about him?
Ya bunca zamandır onun hakkında yanılıyorsam?
What if I was wrong about her the whole time?
Onu tanımayan insanlara onun hakkında bir şeyler söyleyebilmek güzel olurdu.
Well, it would be nice to be able to say something about him that people don't already know.
Eğer bunu düşünürseniz, onun hakkında çok şey anlatıyor.
And if you think about that, it- - It says a lot about him.
Onun hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her?
Onun hakkında söylenenler doğru mu, içki ve zamparalığı hakkında?
Is it true what they say about him, the drinking and the womanizing?
Yapmanız gereken şey onun hakkında konuşmak.
All you have to do is talk about her.
Onun başkanlık sonrası kariyeri hakkında konuşalım.
Talk to me about his post-mayoral career.
Bokstan sonra yaşayacak daha hayatının yarısından fazlasının duruyor olması onun kişiliği ve hayat anlayışı hakkında çok şey söylüyor.
And it says a lot about his sense of self and the understanding he had, that he had more than ha / f his / / fe stil / to / ive, after boxing.
- Onun göğüsleri hakkında ne düşünüyorsun?
Yes? What do you think of her breasts?
Horowitz ve onun aptal fikirleri hakkında konuşmak istemiyorum.
I don't wanna talk about horowitz and his stupid ideas.
Bay Caputo onun idaresi hakkında birkaç mahkûmla konuşacak.
Mr. Caputo is gonna be talking to several inmates about her conduct.
İnşallah öyledir, onun hatırına, en iyisi çocuk hakkında konuşmamak.
I hope it is, for her sake, not to mention the child's.
Sana kral ve onun yeri hakkında bir masal anlatayım.
I will tell you a story of the king and his palace.
Ben senim, Emma'nın ölümüne memnun olan birini kanıtlamak için onun ölümü hakkında duygu göstermemeye çalısıyorum.
I'm you, trying to show no emotion about Emma's death to prove to someone that I'm glad she's dead.
Herkes Manson yaptı dedi, çünkü kız onun müşteri listesi hakkında konuşacaktı.
Everybody said Manson did it'cause she was gonna talk about the client list,
Biz her zaman konuşurduk onun işi hakkında konuşurduk,
We talked all the time. We talked about... We talked about his job, and, uh, you know,
onun hakkında ne biliyorsun 36
onun hakkında ne düşünüyorsun 36
hakkında 25
hakkında ne biliyorsun 18
hakkında çok şey duydum 42
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun hakkında ne düşünüyorsun 36
hakkında 25
hakkında ne biliyorsun 18
hakkında çok şey duydum 42
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun adı neydi 18
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun adı neydi 18
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58