Para burada Çeviri İngilizce
1,465 parallel translation
Sabahleyin sen buradayken ufak bir selamlaşma ile... işi bağlayacağım, öğlene kadar kaldıracağımız para burada bir haftada... kazandığımızdan fazla olacak.
I'll get us hooked up with a little llello, you know... turn it around this morning, we make more money before lunch... than we can down here all week.
Para burada.
I kill people for less! Give me the money.
Para burada.
Here's the money.
Bütün para burada.
The money's all here
Neyse, para burada.
Anyway, here's the money.
Tamam, para burada sağ salim duruyor
Okay, the money's in here, safe and secure.
İyi, tamam. Aldığım bütün para burada işte.
Okay, okay, here's all the money I've got.
Burada aktörlere, biz onları Big Macs yerken görebilelim... diye para ödenir.
00, 00 : 10 : 23 : 13, Here actors are paid 13, 00 : 10 : 25 : 00, so we can see them smile 00, 00 : 10 : 27 : 00, as they ingest their Big Macs.
Biliyor musun, Nina, burada çok az para kazanıyoruz.
Do you know, Nina, it's too little profit here
... para verin yoksa burada kalacak...
... give money or will stay here...
Burada tartaklanmamam ya da daha da kötüsü başıma gelmesin diye annen buraya çikolataların içine saklayıp para gönderiyordu.
Your mother snuck'em in here stuffed in energy bar wrappers... to keep me from getting strangled in the shower or worse.
Burada 50 bin dolarlık, para olmalı, değil mi Greg?
( indistinct police radio transmissions )
- Burada çok para kazanmıyorum.
- I don't make a lot of money here, pal.
Buradayım, çünkü tüm takımın para için burada olduğu şeklindeki söylemlerin doğru değil.
All that stuff you said about the League being in this for money isn't right.
O zamana kadar burada bayağı para kaldırırım.
Until then, i could really clean up in this place.
Dr. Kelso, kadro yetersiz olmasına ve az para almamıza rağmen on senedir burada çalışıyorum!
Dr. Kelso, even though we're understaffed and underpaid, I've been working here for ten years!
Dr. Kelso, kadro yetersiz olmasına ve az para almamıza rağmen on senedir burada çalışıyorum!
Even though we're understaffed and underpaid, I've been working here for ten years.
Burada yeterince çalışan var. Fazladan birine daha para ödememeliyiz.
We have enough actual employees here.
Burada farklı bütçelere hitap eden seçenekler var. Endişelenmeniz gerekmiyor. Fazla para harcamanız gerekmiyor.
There are a lot of affordable choices so you don't have to worry, you don't have to spend a lot.
Zig, para kazanıyoruz burada.
Zig, we're making money.
Burada kimlik bilgileri veya para yok.
Nothing here in the way of ID papers or money.
Ekip para kazanmak için burada.
The crew stands to make money.
Bak, burada bunun için para veren az yer vardır.
Look. There are very few paying drag gigs in this town.
Burada kira parası ve ayrıca biraz para var.
Here's the rent money and a little extra cash.
Burada güç para getirir, para da daha fazla güç.
Here, power brings you money, and money brings you more power.
Neyse, para istemek için burada olmadığımdan başka ne diyeceğimi bilemiyorum ama misafirperverliğiniz için teşekkür ediyorum ve görüşmek üzere diyorum.
Anyway, since I'm not here to ask for money... I don't know what else to say... except to thank you so much... for your hospitality... and see you around the burg.
- Burada çok para söz konusu.
- There's a lot of money at stake here.
Para verdiğim için burada kalmaya, hizmet görmeye belli şeylerin zamanında yapılmasını beklemeye hakkım var.
And because I can stand here, I can be served I expect certain things be made.
Burada biraz para var.
Here's some money.
Burada çok para var, değil mi?
There's so much money, huh? - And it's all cash.
- Para nerede? - İşte burada.
Where's the money?
Aslında burada ona verdiğimden daha fazla para var.
The fact is that there's a lot more money here than what I gave her.
Burada kazandığımız para benim.
The money from this place is mine.
Ayrıca, tüm para burada.
Fresh air prepares the mind for God.
Babam para göndermedi, mektup da göndermedi. Burada nasıl kalırım?
Papa hasn't sent money, not even a letter.
Burada kaç para vardı?
How much cash did you have in here?
Burada çalışıyorlar. Eğleniyorlar. Tıpkı benim gibi para kazanıyorlar.
They work here, they party, they make money just like me.
Siz burada olduğunu sürece de para kaybediyorum.
I'm losing money hand over fist till you guys clear out.
Yoksa aç karna sokaklarda olursun... ve burada kaldığında yaşamanı... ve para biriktirmeni sağlayacak şeyi sokaklarda... bedavaya yapmak zorunda kalırsın.
what you'd have made money to live on and save up besides if you acted the part in here.
Eğer burada kalırsak, kendi evimizi alacak daha fazla para biriktirmeye başlayabiliriz.
You know, maybe we could save up for our own place quicker if we stay here for a while.
Ve teşekkür ederim. Her şey için. Para, burada yaşamam.
And I appreciate it, everything... the money, living here.
Burada çok para var, efendim.
Lot of money here, sir.
Vegas konusundaki cahilliğimi mazur görün, ama nakit burada... yasal para yerine geçmiyor mu artık?
Excuse my ignorance about all things Vegas, but is cash no longer... considered a legitimate form of currency here?
- Para hala burada mıymış?
- The money was still here?
- Burada gerçekten para mı basılıyor?
- Do they really make money here?
Burada kalacak ve bizi sömürecek ta ki babasından para alıncaya dek.
She'll stay here and mooch off us until she can make a withdrawal from the Bank of Dad.
O evde oturmak ve o arabayı kullanmak istiyorsan benim burada yaşayıp para biriktirmem lazım.
No, if you want to stay in that house, and drive that car, then I have to live here to save money.
Onun burada geçirdiği vakit için para ödemiyorum, değil mi?
I'm not getting billed for her time now, am I?
Yani sen burada çabucak para kazanırken elemanlarına bakamayacak kadar cimrimisin?
So, here you are making money hand over fist... and you're too damn greedy to take care of your workforce.
Burada para kazanmaya çalışıyoruz.
We trying to make money here.
Planına göre burada, bizim zamanımızda iş bulup kazandığı parayı bankada tasarruf hesabına yatıracakmış ve bu para faiz kazanıp 3045 yılında milyarlarca dolar edecekmiş ama tabii gelecekte bu miktar ancak birkaç yüz dolar değerinde olacakmış, ama dediğine göre ailesini doyurmak için yeterliymiş.
Hi-his plan is to get a job here, in our time, so that he can put the money he earns into a savings account, uh, which will earn interest, and by the year 3045 be worth billions of dollars, uh which of course in the future will be worth only hundres of dollars, but uh enough, he says, to feed his family.
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada ne yapıyorsun 1049
burada neler oluyor 706
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
burada ne var 74
buradan git 21
buradaydı 142
burada dur 141
buradasınız 63
buradan gidiyorum 95
burada neler oluyor 706
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
burada ne var 74
buradan git 21
buradaydı 142
burada dur 141
buradasınız 63
buradan gidiyorum 95