Sen kendine bak Çeviri İngilizce
377 parallel translation
Asıl sen kendine bak.
You keep your chin clean.
Sen kendine bak.
Judge for yourself...
Sen kendine bak. Sürekli bir aşağı bir yukarı yürüyorsun.
Say, Junior, you couldn't stop walking up and down here?
Sen kendine bak.
Speak for yourself.
Sen kendine bak.
- Spook for yourself, darling.
- Sen kendine bak!
- Mind your business!
Sen kendine bak!
Speak for yourself!
Sen kendine bak. Meyve sepeti gibisin.
Well, you don't look exactly like a basket off ruit yourself.
Sen kendine bak.
You speak for yourself.
- Sen kendine bak!
- Speak for yourself
Sen kendine bak.
Look after yourself.
- Sen kendine bak.
- Look who's talking.
Sen kendine bak.
You don't just Look Like one...
Sen kendine bak.
Look at yourself then.
- Sen kendine bak!
- I wouldn't talk!
Sen kendine bak!
Just look at you!
Sen kendine bak.
Worry about yourself.
Sen kendine bak!
You take care.
Sen kendine bak.
Look at yourself.
- Sen kendine bak.
- Look at you.
Aptal, sen kendine bak!
Stop! Hey, stupid, look at yourself!
- Sen kendine bak.
- And you?
Sen kendine bak!
And you have brains?
Sen kendine bak, E.T. kılıklı.
Speak for yourself, ET.
Sen kendine bak, kardeşinin ne yaptığını boşver.
Worry about yourself, not about what your brother does
Sen kendine bak!
Look at yourself
Kilo vermiş, sen kendine bak.?
Drop dead, why don't you?
Sen kendine bak.
You should talk.
- Sen kendine bak!
- Who's a disgrace? Look at you!
Sen kendine bak aşağılık.
Get a horse, you asshole.
Sen kendine bak benim yaptığım gibi.
You've had yours, as I recall.
Sen kendine bak.
You deal with yourself.
Sen asıl kendine bak.
How's yours?
- Sen de kendine iyi bak.
- You, too.
– Sen kendine iyi bak...
– Better look after yourself...
- Sen de kendine iyi bak.
- Take care of yourself too.
Bir bak kendine, sen kaz tüyü yataklara layıksın!
Look at yourself! You belong in a feather bed.
Benim işlerime burnunu sokana kadar kendine bak sen!
First cast the mote out of your eye before you cast the bomb out of mine!
Sen de kendine iyi bak.
You be good too.
Birgün çiftçi bakınmış, ve kendi kendine demiş ki "Çiftçi, sen çok huysuzsun!"
So one day that farmer looked around, and said to himself,'Farmer you're a grump! '
Sen sadece kendine iyi bak!
You get to watch you!
Ama sana, kendine iyi bak diyeceğim çünkü geri gelmemin en büyük sebebi sen olacaksın.
But I will tell you to take care of you because you're the most important reason I'm coming back.
Bak, sen onu sepetledikten sonra iki ay kendine gelemedi.
Listen, he was down for two months after you pushed him over.
Öte yandan kendine bir bak. Kanadın yok, kolun kırılmış. Sen bir gazisin dostum.
But you have no more wings and you have a broken arm.
Kendine iyi bak. - Sen de.
Take it easy.
Sen önce kendine bak.
You better remind yourself.
Kendine çok iyi bak, sen bana aitsin!
Take good care of yourself you belong to me!
Kendine çok iyi bak, sen bana aitsin.
Take good care of yourself, you belong to me
Kendine iyi bak. - Sen de.
- Yeah, you, too.
Sen kendine iyi bak.
Just take care of yourself.
Sen önce kendine bak süzme salak.
Take a look at yourself, you first-class schmuck.
kendine bak 91
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40