English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ T ] / Tabii öyle

Tabii öyle Çeviri İngilizce

2,380 parallel translation
Tabii öyle yapmıştı.
She sure did.
Sanırım o arkadaşlık zaten bitmişti. Tabii öyle denirse.
And I think I was over that friendship, if that's what you'd call it.
Bir sanat olarak görülen ninjalıkta kendini geliştirmek, kabul gören bir şeydir. Tabii öyle olacak!
Of course!
Ya benim altımı oymaya çalışıyorsun ya da terfiin muhakeme yeteneğini etkilemiş. Tabii öyle bir yeteneğin vardıysa.
You are either personally undermining me or your promotion has affected your better judgement- - if such a thing ever existed.
Tabii öyle?
Yeah, really.
Tabii öyle düşünürsün.
Of course you'd think that.
- Tabii ki öyle.
- Sure it is.
- Tabii ki öyle.
- Of course he is.
Öyle tabii.
Mm, it sure is.
Yani öyle bir şey değil tabii.
Well... I mean, it wasn't...
Çok mutlu olmuş. Ben de öyle tabii.
She is totally stoked, and so am I.
Tabii, öyle diyelim.
Let's go with that.
- Öyle yaparsın tabii. Yürü bakalım.
-'course you will.Let's go.
Tabii ki öyle görünür.
Well, of course he does.
Tabii ki öyle.
They sure are.
- Öyle değil misin? - Tabii ki değilim!
Of course not!
Tabii ki öyle.
Of course she is.
Tabiî ki öyle değil.
Yeah, of course.
Evet, tabii ki öyle.
Yes. Of course you have.
Tabii ki de öyle.
Of course he did.
Tabii teknik olarak öyle söyledim. Aslında ayrıldık.
I mean only in the most technical sense, we're separated.
- Tabii ki öyle dedim.
Of course I did.
Öyle de yapabilirsin tabii.
Oh, you could P.C. up.
Tabii ki öyle.
Yeah, of course it was.
Öyle, öyle tabii.
It-it's... it'll, um...
Tabii ki öyle oldun.
Of course you do,
Tabii işe yarar alet kemerinde bir EMP yayıcısı varsa. Çünkü benim ok kılıfımda öyle birşey yok.
Except you better have an EMP emitter in your utility belt because I know I don't have one in my quiver.
- Tabii ki öyle. Saatiniz var mi acaba?
Would you happen to have the time?
Tabii ki öyle.
Well, sure it is.
Tabii ki öyle yapacağız.
Of course that's what we do.
Tabii, Gemma'nın onu aldattığımı düşündüğünü biliyorsun ama her nedense bunun işleri karıştırabileceğini bilemiyorsun, öyle mi?
Me, too, Andrew. That didn't look too pleasant.
Öyle tabii.
It's good.
Hayır tabii, öyle değil de...
that isn't it.
Tabii aileleri de öyle.
And so is their family.
Tabii ki öyle doğrudan isteyemez.
Of course she won't ask so directly
O şekilde içimde değil tabii. Bakmayın öyle.
Not that kind of "inside me." Don't do that.
Muhtemelen içerde bir sürü arkadaşıyla bekliyordur. Parti manyakları ya. Öyle olmayabilir tabii.
He's probably waiting in there with a load of his mates, some party poppers.
Öyle değildi tabii.
It wasn't.
Ben de öyle diyordum. Tabii ki hayır.
That's what I'm saying- - no, of course.
Tabii ki öyle.
Well, of course not.
"Öyle tabii."
They're like, "yeah, yeah."
- Tabii ki öyle.
We can still be best buds, yeah?
Tabii ya, kadınlar hep öyle yapar.
Yeah, because that's what women do.
Öyle dersin tabii, sen de onlardansın.
You're just saying that'cause you're one of'em.
- Evet, tabii ki öyle. Ama Gogol onu öldürmek isteyince güvenliği için burada kalmasına karar vermiştik.
Yes, of course, but after Gogol tried to kill her we all agreed the safest place for her was within these walls.
Tabii ki de öyle.
Of course.
Ama sen imajını kötü etkileyeceğini düşündüğün için yapmamı istemedin. Öyle olurdu tabii.
I am, but you didn't want me to do it because you thought it would be bad for your image.
- Öyle mi dersin? Hayır, tabii ki sakıncası yok.
No, no, no, of course not.
Yani tabii ki birbirimize şakalar yaptık ama hiç öyle kötü değildi.
I mean, look, we played pranks on each other, but it was never mean.
- Öyle söylemesi kolay tabii.
That's easy for you to say.
Öyle olacak tabii.
That is surely.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]