Tahmin bile edemezsin Çeviri İngilizce
841 parallel translation
Bu ellerin yaptıklarını tahmin bile edemezsin.
You, d never guess all the things they've done.
Ne kadar sıkıntılar çektiğini tahmin bile edemezsin.
- You don't know how much trouble he's had.
Londra'da neler kaçırdığını tahmin bile edemezsin.
Oh. Hey, you don't know what you missed in London.
Tahmin bile edemezsin.
You'll never guess.
- Bunu tahmin bile edemezsin.
- You have no idea how much.
Ne kadar mutlu olduğumu tahmin bile edemezsin.
You can't imagine how happy I am.
Bunu tahmin bile edemezsin.
You can't even guess.
Nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemezsin..
You can't imagine what it's like.
İyi bir teleskopla göreceklerini tahmin bile edemezsin.
It's surprising what you can see through a good telescope.
Mary, tahmin bile edemezsin.
Mary, you'll never know.
Şovun benim için taşıdığı önemi tahmin bile edemezsin.
You don't know what this show means to me.
Sen asla tahmin bile edemezsin.
You'll never know.
Tahmin bile edemezsin, aşkım.
You'll never know, darling.
Livie, basında hakkımda yazılanları tahmin bile edemezsin.
Oh, Livvie, you have no idea what they've been saying about me in the press.
Bunun nasıl bir his olduğunu tahmin bile edemezsin, tamamıyla yeni.
Oh, you'll never know what a thrill this is. It's all new.
Seni görmekten ne kadar mutlu olduğumu tahmin bile edemezsin
You have no idea how happy I am to see you
Nereye gittik tahmin bile edemezsin.
You'll never guess where we've just been.
Ne kadar acı olduğunu tahmin bile edemezsin... o iğneler acı.
You can't imagine how painful it was... to suffer those needles.
Nasıl olduğunu tahmin bile edemezsin.
You can't imagine how it was.
Ludva, o da aynı senin gibi ne kadar benzediğini tahmin bile edemezsin.
Oudva, Oudva, she looks so much like you, you can't even imagine how much.
Nasıl cansız bir hayatım var, tahmin bile edemezsin!
You've no idea how stagnant my life is.
Jimmy, ah Jimmy, neler itiraf edemediğimi tahmin bile edemezsin.
Jimmy, oh Jimmy. Don't you know what I can't quite confess?
Şuan ne olacağını tahmin bile edemezsin.
You won't believe what's going to happen now.
Tahmin bile edemezsin, sevgili Polya babacığımın evinde ne de lüks bir yaşantımız vardı.
You can't imagine, dear Polya, what a happy luxurious life we had in my papa's house.
Sevincimi tahmin bile edemezsin.
You cannot imagine my delight.
Bana çektirdikleri eziyeti tahmin bile edemezsin!
You can't imagine the trouble they gave me!
Seni nelerin beklediğini tahmin bile edemezsin.
You will discover what is waiting for you.
Kaç sefer bana tavukla ödeme yaptıklarını tahmin bile edemezsin.
You'll never guess how many times my patients pay their bills with chickens.
O kadının içinde ne fırtınalar koptuğunu tahmin bile edemezsin!
You wouldn't believe what was going on inside that woman!
Larry'i bu hafta sonu buraya gelmeye ikna etmek için ne kadar uğraştım, tahmin bile edemezsin.
You won't believe how difficult it was for me to convince Larry to come this weekend.
Beni öldürürsen ne kadar güçleneceğimi tahmin bile edemezsin.
If you strike me down I shall become more powerful than you can possibly imagine.
Ne kadar yorgun olduğumu tahmin bile edemezsin!
You can't even imagine how tired I am!
Tahmin bile edemezsin.
More than you know.
Ne kadar kötü biri, ne kadar güçlü biri olduğunu tahmin bile edemezsin. Sen hiçbir şey bilmiyorsun.
You don't know how evil he is, how powerful he is.
Emlak işinde iki haneli enflasyonun etkisini tahmin bile edemezsin.
You can't imagine the effect that double digit inflation is having.
Tahmin bile edemezsin. Saçları salık ve çıplakken nasıl bir şey olurdu acaba diye düşündüm durdum.
I kept wondering what the passion was like... with the hair down and the clothes off.
- Yapma, Simha. Durumun ne kadar korkunç olduğunu tahmin bile edemezsin.
O, Simcha, you can't imagine how actually frightening the situation is.
Ne kadar rahatsız edici bir sınavdan geçtiğimi tahmin bile edemezsin, April.
You've no idea of the harrowing ordeal I've been through, april.
Az önce kimi gördüğümü asla tahmin bile edemezsin.
You'll never guess who just showed up.
Bunu tahmin bile edemezsin sen bebek.
Baby, you don't even begin to know.
— Tahmin bile edemezsin...
- You can't imagine...
Yapmak istediklerimi tahmin bile edemezsin.
You have no idea what I want to do.
Merkezi sığınakta neler olduğunu tahmin bile edemezsin.
You can't imagine, what's happening in the central bunker.
Gözyaşlarına gark oldum, tahmin bile edemezsin.
I'm quite moved to tears.
Yapabileceklerimi tahmin bile edemezsin.
You don't know what I can do.
Oliver, eğer şimdi buradan gitmezsen, ne kadar ileri gideceğimi tahmin bile edemezsin.
Oliver, if you don't get out of here now, you have no idea how far I'll go.
- Tahmin bile edemezsin.
- You have no idea.
- bir melek ile randevum vardı - ne kadar haklı olduğunu tahmin bile edemezsin
- I got a date with an angel. - You don't know how right you are.
Onun neler yapabileceğini tahmin bile edemezsin, Harry.
You don't know what he's capable of, Harry.
Tahmin bile edemezsin...
You don't know.
Ne kadar büyüyeceğimi tahmin bile edemezsin.
!
edemezsin 37
tahmin 18
tahmin ettim 56
tahmin edebiliyorum 122
tahmin ediyorum 40
tahmin et 303
tahminim 27
tahmin edeyim 150
tahminimce 51
tahmin edemezsin 21
tahmin 18
tahmin ettim 56
tahmin edebiliyorum 122
tahmin ediyorum 40
tahmin et 303
tahminim 27
tahmin edeyim 150
tahminimce 51
tahmin edemezsin 21