Televizyon yok Çeviri İngilizce
330 parallel translation
Televizyon yok. Modaevi yok.
No TV's, no fashion houses.
Gidiyoruz çünkü evde televizyon yok!
We go'cuz there's no TV at home!
Sana televizyon yok.
No television for you!
Radyo, televizyon yok, telefon yok.
No radio, no television, no phones.
Radyo yok, sinema, televizyon yok.
No radios, no movies, no TV.
Televizyon yok, ha?
No television set, huh?
Orada da bir televizyon yok mu?
Isn't there a television there as well?
- Televizyon yok.
- No TV.
— Sana televizyon yok!
- No telly!
- Televizyon nerede? - Televizyon yok.
Where's the tv?
Televizyon yok!
There's no tv!
Televizyon yok çünkü elektrik yok.
THERE IS NO TV BECAUSE THERE IS NO ELECTRICITY.
Televizyon yok mu?
No TV?
Televizyon yok.
There's no TV.
Buzdolabı yok, televizyon yok, telefon yok!
No fridges, no televisions, no phones!
Bu akşam televizyon yok.
No Stooges tonight.
Televizyon yok.
No TV.
Muhabir yok, Televizyon yok. Karanlık savaş. Tıpkı futbol maçları gibi.
No reporters, no TV You blackout the war like a football game.
Çok televizyon yok.
Not too much TV for her.
Onlara bir televizyon yok mu?
They don't have a TV in them?
- Bugün televizyon yok, tamam mı? - Tamam.
No TV today, okay?
Yemiyorsan, televizyon yok.
No eat, no TV.
Televizyon yok, radyo yok, içki yok, oyun yok.
No television, no radio, no liquor, no card playing.
Çalışma yok, televizyon yok, güneş ışığı yok.
No exercise, no rec room, no sunshine.
- Alicudi'de televizyon yok.
There's no TV here.
Televizyon yok.
No TV set.
Telefon yok faks yok, televizyon yok.
There's no phones, no faxes, no television.
Bu evde televizyon yok.
There's no TV in this house.
Burada televizyon yok ama sana daha iyi bir şey göstermek istiyorum.
There's no TV here, but there's something better I want to show you. Come on.
Radyo ve televizyon yok.
There's no radio or television.
Televizyon yok.
- No TV.
Televizyon içinde olduğunuzu düşünün izleyici her an sizi kapatabilir ve bunu engellemek için hiç bir şansınız yok.
Imagine if you can, the terror of being inside a television set... knowing that any moment, the viewer may shut you off... and being powerless to prevent it.
Şimdi, alınmak yok, televizyon işi yapıyoruz.
No hard feelings now, we're talking television.
Yok bir şey, televizyon.
Nothing, it's the TV.
Çocuk yok, köpek de, gazete de televizyon da yok.
No children, or dogs or papers or television.
Televizyon da hiçbir şey yok.
I cannot not find the TV programme.
Tıpkı senin ve televizyon dünyasında elini sürdüğün her şeyin yok olduğu gibi.
Like everything that you and the institution of television touch is destroyed.
Televizyon izlemek yok.
No TV.
Taahhüt yok. Aynı televizyon gibi.
No commitments, like the rest of television.
Televizyon izleyenlere yer yok.
No room for people who watch public television.
Benim evimde televizyon bile yok.
Personally, I don't even own a television.
Video oyunu yok, televizyon izlemek yok, yatıya kalan başka arkadaş yok.
No video games, no television and no more friends... -.. spending the night.
Evvela, bir ay televizyon izlemek yok.
First of all, no television for a month.
Isınma ücretlerine zam yapılmış.Ve artık televizyon rehberi alacak paramız yok.
They raised the cost of heating, and we can't afford to buy a new TV Guide.
Fazla televizyon izlemek yok.
Not too much television now.
Televizyon yok.
No television.
Etrafta hiç televizyon ekibi yok?
There aren't any TV cameras here either, are there?
Tabii ki 304. yasa onaylanmadığı takdirde televizyon anketinin yasal geçerliliği yok.
Of course, this is just a television poll which is not legally binding, unless Proposition 304 passes.
Televizyon eski, benim eski televizyonum bile yok.
Their old TV, I don't have any TV.
Elektrikler yok. Telefon, televizyon çalışmıyor.
It makes sense to take precautions.
Gurur duyacağım hiçbir şey, televizyon programı ve pop müzikten başka geriye bakıp hissedebileceğim hiçbir şeyim yok.
Nothing I could be proud of, nothing I can look back on and feel sentimental about except telly programmes and pop music.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65