English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Y ] / Yirmi sekiz

Yirmi sekiz Çeviri İngilizce

214 parallel translation
En kısaları yirmi sekiz yaşında.
The shortest person here is 28 years old.
Yirmi sekiz kulaç.
Twenty-eight fathom.
Yirmi sekiz bin.
Twenty-eight thousand.
Bu kişinin kimliği saptandı ve adının Nino Zachetti olduğunu, eczacılık bölümünden terk, yirmi sekiz yaşında olup, Leylak Avlusu Apartmanı, 1228 ½ N. La Brea Caddesi'nde oturduğunu tespit ettik..
We have succeeded in identifying him as one Nino Zachetti... former medical student, age of 28... residing at Lilac Court Apartments... 12281 / 2 North La Brea Avenue.
- Haftada yirmi sekiz dolar ve yatak.
- Twenty-eight a week and found.
Yirmi yedi yirmi sekiz.
A 28-year-old.
Yirmi sekiz yıldır Alec Waggoman'la mücadele ediyorum.
Twenty-eight years I've been battling Alec Waggoman.
Yirmi sekiz yaralı.
Twenty-eight injured.
- Yirmi sekiz.
- Twenty-eight.
Yirmi sekiz milyon kullanıcı aktif...
Twenty-eight million I D's are logged on...
- Yirmi sekiz, bilemedin yirmi dokuz.
How old about she? Maybe 28, 29.
Carval de Ferro sokağı, on sekiz veya yirmi sekiz numara.
Carval de Ferro 18 or 28.
Yirmi sekiz.
Twenty-eight.
Anladın mı? Cephane dolu yirmi sekiz yük vagonu istasyonumuzun gerisinde parçalara ayrılacak.
Do you get it, twenty eight carloads of ammunition in boxes blowing up behind our station right into space.
Sabah yirmi sekiz cephane vagonu istasyondan geçecek.
In the morning, 28 ammunition carloads will pass the station.
Buradan yirmi sekiz kilometre uzaklıkta.
It's only about 17 miles from here. You know this area.
- Yirmi sekiz.
- How old are you? - Twenty-eight.
Yirmi sekiz yıl.
Twenty-eight years.
Yirmi sekiz yıl mı?
Twenty-eight years?
Yirmi sekiz.
Twenty-eight years.
Ben, yirmi sekiz yaşındayım.
- I'm 28 and he's 81. - Oh, that is big.
Yirmi sekiz, yirmi dokuz, otuz.
Twenty-eight, twenty-nine, thirty.
- Yirmi sekiz yıldır.
- Twenty-eight years.
Ama kalan yirmi sekiz günde kopuyordu.
- The other 28, she was lost.
Kılavuz Binbaşı John Blackthorne komutasında, Hollandalı mürettebattan hayatta kalan yirmi sekiz adamıyla Erasmus, Pasifik Okyanusu'na yelken açtı.
Under the command of Pilot-Major John Blackthorne, with only twenty-eight men of his Dutch crew still alive, the "Erasmus" ventured into the Pacific.
- Yavaş ol.Yirmi sekiz yıldır polisim.
- Hey! Twenty-eight years.
Siyah yirmi sekiz.
Twenty-eight black.
Yirmi yedi, yirmi sekiz.
Twenty-seven and twenty-eight.
Yirmi sekiz dakika.
Twenty-eight minutes.
Yirmi sekiz derece 39.6 dakika.
Twenty-eight degrees 39.6 minutes.
Yüz yirmi sekiz dolar?
A hundred and twenty-eight dollars?
Sanırım yirmi sekiz yaşında.
28 years, I believe.
Yirmi sekiz.Yirmi dokuz.Otuz. Ben artık çıkıyorum.
"Twenty-eight, 29, 30, I'm out of here"?
Çift yirmi - sekiz.
Twenty-eight with a pair.
Kışla birlikte Zushio, diğer adıyla Mutsu, yirmi üçüne Shinobu olarak bilinen Anju ise on sekiz yaşına bastı.
THE WINTER FINDS ZUSHIO, ALIAS MUTSU, 23 YEARS OLD.
Sıcaktan yanan bir gemide yirmi dört saat... limanda kaldıktan sonra, büyücüden farksız bir doktoru... veba olmadığıma ikna etmek için sekiz saat uğraştım.
Twenty-four hours in port on an overheated ship... eight hours trying to convince an idiotic witch doctor... that I've never been exposed to the bubonic plague.
... Yüz on sekiz, yüz on dokuz, yüz yirmi.
... eighteen, hundred and nineteen, hundred and twenty.
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... six, seven, eight, nine, ten, eleven thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
Babam, makinistti. Kırk sekiz yaşında emekli oldu ve insanlar, babamın sağlıklı iken yirmi, belki de otuz yıl boyunca bir şey yapmadan emekli maaşı alacak olmasını çok kıskandı.
My father, an engine driver, has been retired since the age of forty eight and people are mad with envy since dad is healthy and will draw his pension for twenty, maybe thirty years... without doing a thing.
... on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20.
- James Walker... - Akıllı. ... yirmi altı bin üç yüz on sekiz.
James Walker ( Sensible ) 26 318.
Bir, iki üç, dört beş, altı yedi, sekiz dokuz, on on bir, on iki on üç, on dört, on beş on altı, on yedi, on sekiz on dokuz ve yirmi.
Off you go. One - One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen and twenty.
Sekiz daha on altı... Sekiz daha eklersen yirmi dört, sekiz daha otuz iki.
Plus eight equals 16, plus eight equals 24, plus eight equals 32.
Yirmi--sekiz..
Twenty-eight...
Yirmi sekiz beden cüceyim.
I'm a 28 dwarf.
Yirmi, on dokuz, on sekiz, on yedi... on altı, on beş... on dört, on üç... on iki, on bir...
Twenty, 19... 18, 17 — 16, 15... 13, 13... 12, 11 —
Sekiz, dokuz, on, on bir ve iki katı, bir on beşimiz var, toplam yirmi altı.
Eight, nine, ten, 11... And double that... We have 15, we have 26, and double is...
"Yirmi-sekiz dönüm terk edilmiş işe yaramaz arazi..."
Twenty-eight acres of deserted rubble will be...
Yaklaşık on sekiz, yirmi belki daha fazla vagonun uzaklaştığını gördüm.
I saw about 18, 20, maybe more, wagons going away.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi -
[Both] One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, 10, 11? 17, 18, 1 9, 20?
Peki, yüzde yirmi beş faizli yetmiş sekiz aylık kolay ödeme planına başlamadan önce en azından şu aleti bir açabilir misin acaba?
So, Chris, wanna take me for a ride in your Vette? I don't really feel like it. Hey, Chris, want to take me for a ride in your'Vette?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]