Çok doğal Çeviri İngilizce
1,295 parallel translation
Resimleri çok doğal, çok temel.
( ROARING ) Keep back!
Görmememiz çok doğal.
No wonder we couldn't see it.
Çok doğal, hava gibi...
So natural, just like air.
Çok doğal.
He's very natural.
- Domuz olduğun için çok doğal!
- That's cos you're a pig!
Çok doğal geldi, değil mi?
It felt natural, didn't it?
- Çok doğal.
- It was appropriate.
- Çok doğal.
- It's natural.
"Savaş, iş için faydalıdır." Birbiriyle karıştırılması çok doğal.
"War is good for business." It's easy to get them confused.
Onunla duygusal bir ilişkin var ve ona odaklanman çok doğal.
You have an emotional attachment to him which may have drawn your focus.
- Bu çok doğal.
That's only natural.
Çok doğal.
Yes, it's a natural.
Korkmak çok doğal bir şey.
It's perfectly natural to be frightened.
Bu çok doğal bir tepki.
It's a natural response.
Bir önceki görevime bakacak olursan, beni öldürmek için bir nedenin olması çok doğal, ama, Er Darwin sana hiçbir şey yapmamıştı.
In my case, you have a motive... my previous mission as a spy, my role as your accuser... but to my knowledge,
Çok doğal varlığımızı değiştirebilir.
It could change the very nature of our existence.
Çok doğal!
No problem!
Çok korkmuştun Hatırlayamaman çok doğal.
You were just so terrified you don't remember.
- Bu çok doğal.
- It's only natural.
Çok doğal.
Very au naturel.
- Ay, işte bu bana çok doğal geliyor.
- That sounds natural to me.
- Çok doğal.
- That's natural.
Onları birleştirmek çok doğal.
It's only natural to combine them.
Sen çok doğal birisin.
You're spontaneous.
Evimizde yeni çıkan müziklere ve sanal hikayeler ulaşamıyorsak, sanırım kendimize ait olanı yaratmamız çok doğal olacaktır.
Since we're not exactly privy to every new piece of music or hoIonoveI that's written back home, I think it's only natural that we should start creating our own.
Titremen çok doğal.
Having the trembles is natural.
İletişim konusunda sorunlar geliştirmesi çok doğal- - küçük bir dargınlık olsa bile.
It's only natural he's developed problems communicating- - even a little resentment.
Bu çok doğal.
That's okay.
O kadar kolay aşık oluyorsun ki, karıştırmam çok doğal.
You seem to fall in love easily, so it's natural to be confused.
Çok doğal bir moda anlayışınız var.
You are very fresh and natural.
Ve oğlanlarla buluşması çok doğal.
She'll naturally be going outwith boys.
Sabah olmuştu, güneş çoktan doğmuştu ve oraya inerken doğal olarak kendimi çok kötü hissediyordum.
It was morning by then, dawn, and naturally I was feeling very bad there as I went down there.
Marilyn, çocuklar doğalı çok oldu.
Marilyn, we've had these kids for a while now.
Tavırlarında çok içten ve doğal bir şey var.
There's something very open and artless in his manner.
Doğal olarak çok heyecanlıydım.
So naturally I was really nervous.
Bazı büyük hatalar yapıldı,... fakat bu hatalar, şimdi bize doğal gelen pek çok şeyin gerçekleşmesinin önünü açtı.
They made some ugly mistakes. But they also paved the way for a lot of things we now take for granted.
Kafesler ve doğal ortamlar, çok küçük.
The pens and habitats are all too confining.
Doğal, çok güzel bir yer.
Naturally, it's beautiful.
Sizi ve doğal olmayan davranışlarınızı çok iyi biliyorum!
I know everything about your unnatural activities!
Doğal halin çok hoş, ama burada doğallık para etmiyor.
Your natural thing is really sweet, but we don't do natural here.
Çok basit ve doğal.
So simple and natural.
Böylece doğal ve içten gelen.. oyunlarından daha çok izleyebiliriz.
Then we'd have more of your spontaneous and natural plays.
Çok para var. Sende ki doğal yetenek kimsede yok.
But that's nothin'for a man of your talent.
- Sesi çok vahşi ve ren geyiklerinin, doğal olarak acımasız efendileri Noel Baba'dan korkacaklarını düşündüm.
Well, the sound is just brutal and I figured reindeer would naturally be afraid of their cruel master, Santa Claus.
Hukuk işi çok ağırlaşmıştı çoğu müvekkilim de evlerini rüzgar hızıyla kaybedince ben de doğal olarak bu işe yöneldim.
You see, the law business is a little slow... and since most of my clients wind up losing their houses... this was a natural move for me.
Çok sade ve doğal.
It's so... down-to-earth and natural-like.
Kendini biraz tuhaf hissetmen cok dogal.
It's only natural you should feel a little funny.
Doğal bir tuz olan lithium'u kullanarak çok daha durgun ve mantıklı davranıyorum.
Now, with lithium, Which is, in fact, a naturally occurring salt, I can stay on a perfectly even keel,
Doğal olarak ilgi çok fazla.
A lot of interest here, of course.
Sanat meydana getiren her asır artık çok geride. Suni asırlar. Ve zamanda en doğal ve kolay gözüken iş her zaman en bilinçli çabanın sonucu olmuştur.
Every great century that produces art is, so far, an artificial century... and the work that seems the most natural and simple of its time... is always the result of the most self-conscious effort.
Bu tür doğal felaketlerde bir artış olacak. Hem de insanlık tarihinde hiç görülmediği kadar. Bunda dünyanın ortalama sıcaklığındaki artışın rolü, çok büyük olacak.
There will be an increase of natural desasters never seen in history, the average global temperature continue to rise.
doğal 40
doğal olarak 460
doğal davran 20
çok düşüncelisin 96
çok doğru 697
çok duygulandım 41
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
doğal olarak 460
doğal davran 20
çok düşüncelisin 96
çok doğru 697
çok duygulandım 41
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
çok düşündüm 29
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok dikkatli ol 53
çok daha iyi 204
çok düşünceli 17
çok derin 25
çok değişmişsin 21
çok değil 207
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok dikkatli ol 53
çok daha iyi 204
çok düşünceli 17
çok derin 25
çok değişmişsin 21
çok değil 207