Çok duygulandım Çeviri İngilizce
281 parallel translation
Çok duygulandım.
Oh, that makes me so much inside. Here.
Bu sabah bana gönderdiğiniz küçük Noel ağacını aldığımda gerçekten çok duygulandım.
This morning when I received the little Christmas tree you all sent me I was deeply moved.
- Çok duygulandım.
- Well, I'm all emotional.
Çok duygulandım.
I'm most touched.
Çok duygulandım.
I'm very touched.
Çok duygulandım.
I'm overwhelmed.
- Çok duygulandım ama iş için geldim.
But Im on business.
Çok duygulandım.
Ι feeΙ so emotionaΙ.
- Teşekkür ederim. Çok duygulandım.
- Thank you, how touching (!
Çok duygulandım, ama...
I'm touched, but...
Çok duygulandım.
I'm overcome with emotion.
Çok duygulandım.
I got all choked up.
Atın Xiaobai'i gönderdiğinde gerçekten çok duygulandım!
The other day when your sent over your dear Xiaobai... I was really touched.
Affedersiniz, çok duygulandım.
I'm sorry. I'm very moved.
- Sadece onun için değil. - Çok duygulandım.
- Not only that.
Gerçekten, çok duygulandım.
Really, I am touched.
Çok duygulandım şimdi.
There you go again, hurting our feelings.
Çok duygulandım.
I'm so touched.
Ben çok duygulandım Lisa beni yolumdan döndürmek istedi.
I had the feeling Lisa wanted me out of the way.
Beyler, beni uğurlamanıza gerek yoktu ama çok duygulandım.
Guys, you didn't have to come to see me off, but I'm very moved.
Çok duygulandım.
I'm all choked up.
Çok duygulandım.
I'm touched.
Çok duygulandım.
I'm deeply moved.
Çok duygulandım.
I am very touched.
Dawn, çok duygulandım.
Gee, Dawn, I'm touched.
Çok duygulandım.
I'm absolutely filled with emotion.
- Çok duygulandım.
- I'm very touched.
Cenazeme hepiniz gelmişsiniz, çok duygulandım.
I'm very touched that you all came to my funeral.
- Çok duygulandım.
- I'm touched.
Çok duygulandım Taplow.
I'm touched, Taplow.
Ama arabanda bunu bulduğumda çok duygulandım.
But I was touched... when I found this in your car.
Çok duygulandım, gerçekten.
I'm touched, really.
Çok duygulandım.
That kind of touched me.
Çok duygulandım... -... ve annen çok zeki bir kadınmış. - Teşekkürler.
It's moving, and your mother is a very wise woman.
Çok duygulandım.
Very flattered.
- Doug, çok duygulandım.
- Doug, I'm so flattered.
Marcie, sen de gelmişsin Çok duygulandım.
Marcy, you're here. I'm touched.
Çok duygulandım.
I am so moved.
Senin için çok önemli olduğunu anlattım, duygulandı.
I told her how much it meant to you. She was touched.
Donlarımı yıkamasını istedim. Ve sanırım bu onu çok duygulandırdı.
I offered her to let her do my shorts and she was very moved by that I think.
Böyle iki dost ailenin kızımı istemesi beni çok duygulandırdı.
It made me very emotional to hear that two good families were asking for my daughter's hand.
Ama size beni çok duygulandıran anı anlatayım.
" But let me tell you, that day was always too long for me.
Üstelik sen Almstead'e çok kritik bir zamanda yardım ettin. Bu beni çok duygulandırdı.
Now, at any rate, you know, you assisted Almstead at a critical time.
Bunu duymak beni çok duygulandırdı.
I'm thrilled to death to hear that.
Çok duygulandım ama umrumda değil.
- I don't care.
Son sigaranı benimle içmek istemen beni çok duygulandırdı.
I'm touched you would want to smoke your last cigarette with me.
İlk komünyon ayinimi ve ilk günah çıkarmamı hatırlıyorum. Çok duygulandırıcı ve arındırıcı bulmuştum. Sanırım bu deneyim çocukça bir naiflikten ortaya çıktı.
I remember my first communion and my first confession clearly i found it very moving and very cleansing i think this experience sprang from a kind of childish naivety
Benimle hislerini paylaşacak samimiyete gelmenden aşırı duygulandım... Ama şu anda, çok sikimde değil.
I'm really touched you can share your feelings with me, Sam, but at the moment I don't give a damn.
- Seni çok mu duygulandırdım?
- Am I making any sense?
Çok duygulandık Bayan Quigley ama neden burada olduğunuzu ve ne elde etmeyi umduğunuzu meslektaşlarıma anlatır mısınız?
Yes, we are deeply moved, Mrs. Quigley, but can you explain to my colleagues why you are here and what you hope can be achieved?
Söylemeden edemeyeceğim Odo,... benim için böyle bir şey yapman beni çok duygulandırdı.
I have to say, Odo, I'm touched that you would do something like that for me.
çok düşüncelisin 96
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
çok düşündüm 29
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
çok düşündüm 29
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27