Çok dar Çeviri İngilizce
823 parallel translation
İçi çok dar, çok karanlık!
It's too narrow, and it's too dark!
Amcan gibi sen de oldukça zevklisin. Ama yine de kalçalarının çok dar olduğunu düşünüyorum.
You do have some taste, but she's too narrow in the hips.
Bu ayakkabılar çok dar.
These shoes are too tight.
Yaşı 15 ile 18 arasında olmalı yuvarlak bir yüzü olmalı gözleri çok küçük olmamalı güzel kaşları ve gözleri arasında ki alan çok dar olmamalı.
Age : fifteen to eighteen The face must be fashionable and round The Lord dislikes small eyes, but the eyebrows must be thick
Burası çok dar.
It's tight over here.
Evet. Çok dar bir dünyada yaşadığımı biliyorum.
Yes... i know my world is extremely limited.
Çok dar bir elbise giyiyordu... transparan, üzerinde çiçekler olan.
She was wearing a very tight dress transparent, with flowers on it.
Hiçbir dağ çok yüksek olmamalı, hiçbir patika çok dar olmamalı.
Any mountain is too high and any way is too narrow!
Çok dar.
It's too tight.
Ed, ben çok dar fikirliyim.
Ed, I'm so small-minded.
Hiçbir dağ çok yüksek olmamalı, hiçbir patika çok dar olmamalı. Yukarıdaki haçı gördün mü?
No mountain must be too high, no path must be too narrow.
Belki dikkatinizi çekmiştir bu ofis bilerek çok dar seçildi. Böylece buraya gelen biri tam olarak burada durmak zorunda.
You will notice that this office, chosen after much searching... is so small, so narrow that anyone not sitting behind the desk... must necessarily stand where I am now.
Konuya çok dar bir açıdan bakıyorsunuz.
Come, Colonel, you're choosing to take a rather simple view of this.
- Korse çok dar.Durmalıyım.
- This bodice is too tight. I'll have to stop.
Burası çok dar...
It's too tight right in there...
- Benimki çok dar değil.
- Mine isn't too tight.
Vakit çok dar, biliyorum.
There's so little time.
Burası çok dar.
Terrible.
Kollarım da çok dar, ama göğsüme sokmuş olabilirim.
And my sleeves are too tight, but there's my waist.
Çok dar.
So tight.
Kravatlar çok dar, çok geniş ve havalı olmasın.
Ties : Not too wide, not too narrow.
Savaşmak için çok dar.
It is too narrow for fighting in open order.
Pantolonlarım çok dar.
My pants are too tight.
Çok viraj var... ve raylar da çok dar.
There are lots of curves... and the rails are narrow.
Çok dar görüşlüsün, değil mi?
You're so narrow-minded, aren't you?
Yakası da çok dar.
And the collar is too tight.
Yine çok dar giyinmişsin.
You still wear a suit too small?
Fakat araba için çok dar.
But it's too narrow for a car.
Çok dar.
Very tight.
Harika görünüyor ama çok dar...
It's good-looking and all that, but it's a very tight...
Corday, yerine getirilmesi gereken bir görevin var, uyumak için de zaman çok dar.
Corday, you have an appointment to keep, and there is no more time for sleep.
Çok dar.
This is too tight.
Çok dar ve bir düğmesi eksik.
It's too tight for me. There's a button missing.
En azından denizaltılarda böyledir, çok dar bir alanda yaşıyoruz.
On submarines, anyway, living as close as we do.
- Bu kapı çok dar.
- That doorway is pretty narrow.
Bu çok dar görüşlü bir tavır.
That's a narrow-minded attitude.
Ama leğen kemiğim çok dar.
Too narrow in the pelvis.
- Bununla tırmanamaz, çok dar.
- Like hell she will! - She can't climb in that, too tight.
- Çok dar değil, değil mi?
- It's, not too tight?
Olaylara bakışınız bazen çok dar, efendim.
You look at things so clumsily, Monseigneur.
İnanılmaz bir şekilde burada hayat çok düşman bir çevrede gelişiyordu, Bu yaşamın nerde bulunacağı konusundaki dar görüşümüzü genişletmemiz gerektiğini gösterdi.
Amazingly, this life thrived in an extremely hostile environment, which meant we needed to expand our narrow view of where life might be found.
Bana "hüküm" dar ünvanı verilmesi ne kadar da aptalca. En çok beni ilgilendiren bir konuda bile hüküm veremeyecek miyim?
What strangely foolish title is it that calls me ruler... if in what concerns me most nearly, I'm to have no voice?
Çok dar düşüncelisin.
You are too square.
Kardeşimin beni oldukça durgun ve biraz da dar görüşlü biri olduğumu düşündüğünü biliyorum, fakat bu dil televizyon için çok fazla içten.
I know my brother thinks I'm a rather dull and somewhat of a prude, but this language is much too frank for television.
Dar Monte Carlo caddelerinde geçiş yapmak için gerçekten çok az fırsat var.
There's very little room to pass on these narrow Monte Carlo streets.
Üzerine tam oturacak çok hoş ve dar kıyafetler.
Nice and tight dress, which fit her close.
İnsanları dar ve rutubetli yere koyarsan taktığın kelepçeler bileklerini daha çok sıkar.
People, well, they get kind of tight and clammy when you put the cuffs on and it starts pinching their wrists.
# Bastığın patika dar ve geçiş sarp ve çok yüksek #
♪ The path you tread is narrow and the drop is sheer and very high
- Şey, anne... annesi ona çok güzel bir giysi dikmiş... ama ona şimdi dar geliyor, hem küçük kardeşi de yok...
- Well, mom... his mother sewed him a beautiful suit... but now it's too small for him and he has no younger brother.
Bilim adamları birer aydın olarak az ya da çok belli oranda sorumluluk hisseder. Çoğu, politik ve içinde bulundukları sosyal sistemler hakkında herhangi bir duruma bağlı olarak kendilerini az ya da çok sorumlu hisseder ve bu dar platformda bilimi pratik amaçlarla kullanarak da değil.
Scientists, as an elite, feel a responsibility in a certain sense, more or less, often, in any case, many of them feel responsible for more or less the whole of politics, the social systems they live in etc., and not only narrowly
Burası çok dar.
It is very tight in here.
darrell 27
darin 43
darrin 36
darien 20
darmok 16
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
darin 43
darrin 36
darien 20
darmok 16
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
çok düşündüm 29
çok daha fazlası 28
çok daha fazla 27
çok dikkatli ol 53
çok düşünceli 17
çok daha iyi 204
çok derin 25
çok değişmişsin 21
çok daha iyiyim 55
çok düşündüm 29
çok daha fazlası 28
çok daha fazla 27
çok dikkatli ol 53
çok düşünceli 17
çok daha iyi 204
çok derin 25
çok değişmişsin 21