Ama bu arada Çeviri İspanyolca
913 parallel translation
- Olacaksın elbette. Ama bu arada nişanımızı bozmamız gerekecek.
- ¿ Quieres decir que ya no te gusto?
Umarım, ama bu arada...
Ojalá sea así, pero mientras tanto...
Ama bu arada size hizmet edebilirim, Almanya'ya eğer kıymetim anlaşılırsa sonrası çok daha kolay olur.
Pero entre tanto, yo puedo serle muy útil a usted, a Alemania. Déme ocasión para demostrarlo. Después será sencillo.
Ama bu arada, bu dünyanın dışından biri olarak, bay Harry Dawes'un kim olduğunu bilmek zorundasınız.
Oh, supongo que no sabrá, claro está solo por su nombre, quien es el Sr Harry Dawes?
Elbette doğru ama bu arada 400-500 baş hayvanımızı kaybederiz.
- Tiene razón. Y mientras tanto perdemos quizá 500 cabezas de...
Sonra elimden geleni yaparım, ama bu arada uyuman senin için önemli.
Haré lo que pueda luego. Pero mientras, es importante que duerma.
Ama bu arada Tanrı beni size muhtaç etti.
En cambio, Dios quiere que yo os necesite.
Ama bu arada, bana bifteğimi getirir misin?
Mientras tanto, ¿ quiere traerme el filete?
Ama bu arada biz de diğerleri gibi çalışmaya devam edeceğiz.
Mientras tanto, seguiremos trabajando como los demás.
Ama bu arada, derin bir şaşkınlık içinde olduğumu belirtmeliyim.
Mientras tanto, sin embargo, sólo podemos expresar nuestro estupor.
Ama bu arada belki onun artık sakemi doldurması gerekmez.
Pero en tal caso, quizá no debiera permitir que me sirviese el sake.
Ama bu arada "Bira" oraya gider —
- Se dirige hacia Lazar.
İçki berbattı ama bu arada.
¡ El resultado era atroz!
Tabi ki, evlilik daha bekleyebilir, ama bu arada, gelecekleri garanti altına alınmış olur.
ES cierto, el matrimonio puede esperar, pero mientras tanto, su futuro estará firmado y sellado.
Ama bu arada, ben keyfime bakacağım.
Mientras tanto me divertiré.
Ama bu arada benim bilmek istediğim burada ne işin var?
- Pero ¿ qué coño hacemos aquí? - Sudar.
Ama bu arada sen başka bir adamla berabersin.
Pero tú, mientras tanto, vives con otro tipo.
- Tabii, ama bu arada tamamen boka batmış durumdayız.
Estamos con la mierda hasta el cuello.
Yarın bir buluşmaya gideceğiz. Ama bu arada köyün içinde birkaç zararsız tatbikat yapmak istiyorum. Tabii bunun sizce bir sakıncası yoksa.
Los demás están desperdigados por Norfolk. pero me gustaría realizar unas maniobras inofensivas si no les causase demasiada molestia.
Elbette, başka itirazlar da var... ama bu arada, derneğimizin paraya ihtiyacı var... bunun için benim çalışmalarımdan birini bastılar.
Por supuesto, hay más objeciones, pero entre tanto, nuestra asociación tenía un dinero extra así que han impreso uno de mis trabajos.
Evet, evet, anlıyorum, ama bu arada...
Sí, sí, yo entiendo, pero mientras tanto...
Ama bu arada arabasını görmen lazım. Delirdin mi?
¡ Sin embargo, su coche!
Hayır, bu bir erkeğe göre bile yeterince zor. Siz oradayken arada bir atla geleceğim ama.
Os iré a ver de vez en cuando tal vez pueda venir conmigo.
Bu arada Gilda, ben - Bundan bahsetmedim ama... Londra'ya gitmem gerekiyor.
Por cierto, Gilda, olvidé mencionar... que quieren que vaya a Londres.
Ama hayatımız boyunca, bu gece olduğundan daha iyi askerler ya da daha iyi insanlarla bir arada olamayacağız.
Pero nunca en nuestras vidas disfrutaremos de la compañía de mejores soldados y hombres como los que tenemos está noche.
Araba ile La Famules'in en sonuna gideceksin, bu arada arabacıya adres kağıdını ver ama onu yolda atmamasını belirt.
Se dirigirá al Strand end de La Famules, pasándole la dirección al chófer, pero pidiéndole que no lo tire.
Bu arada, canım, isteyerek kabalık ettiğimi düşünme ama sen, Bay de Winter'ın dişinin kovuğuna kaçardın ancak.
Por cierto, querida, no quiero ser rigurosa pero estuviste un poco atrevida con el Sr. de Winter.
Bana gülüyorsun biliyorum ama... Bu arada lütfen çılgınlık yapıp anî karar alma... Çünkü senden çok hoşlanıyorum, ilk andan itibaren hoşlandım.
Sé que te ríes de mí... pero te lo suplico, ten cuidado porque... bueno, me gustas locamente desde el primer momento.
Ama bu kez, sizi iyi insanlarla bir arada bırakıyorum ki eminim onlara karşı sizler de iyi olacaksınız.
Pero esta vez, os dejo con buenas personas..... con los que estareis bien.
Bu arada, kişiliğine ters düşebilir ama... sakin olmaya çalış.
Mientras tanto, aun a riesgo de dislocar tu personalidad, intenta calmarte.
Bu arada, biz dostuz ama başkalarının yanında bana "Bay" diye hitap etsen iyi olur.
Por cierto, aquí somos amigos, pero delante de los demás llámame Sr. ¿ Entendido?
Zale'e karşı savunma çalışıyor olmamız gerek ama sen bu zavallıların kafalarını koparıyorsun,.. ... bu arada elini de kıracaksın.
Tienes que practicar una defensa para Zale y estás aquí soltando mamporrazos arriesgándote a romperte una mano.
Önümüzdeki birkaç gün, arada sırada görüşürüz tabi, ama.. .. ikimiz başbaşa kalamayacağız artık, bu yüzden.. .. şimdi söylemek istiyorum.
Nos veremos de vez en cuando durante los próximos días... pero ya no volveremos a estar los dos solos de nuevo, así que... quisiera decirle esto ahora.
- Ama derslerime de devam ediyorum bu arada.
- En realidad, estoy estudiando.
- Bu arada çukura soktun ama.
- En tanto, los meten en el foso.
Hükümet Vip'i yasaklayacak, ama biz bu arada para kaybedeceğiz.
El gobierno prohibirá Vip. Pero hasta ahí nosotros tenemos pérdidas diarias.
Bu arada bizim New York operasyonlarını Jack Brewer yönetir. Neyse, benim olduğum yere geldi, ama ben zaten tesadüfen bulunuyordum orada.
Y Jack Brewer, nuestro operador en Nueva York... llegó hoy y yo estaba ahí de casualidad.
Bu söyleyeceğim sana şok edici gelebilir ama onu arada sırada ofiste bırakabilirim.
Te sorprenderá, pero a veces desconecto.
Bu arada Ambléve'i kaldırmış olabilirler ama iki saat önceki yol buydu.
Quizá hayan movido Amblève desde entonces pero éste era el camino.
Bu arada, bu bir tür kumar olacak ama Ayuzawa'ya ihanet edip yedilerin yanında yer almayı düşünür müsün?
Por cierto, esto es un poco como una apuesta, pero, ¿ pensarías en traicionar a Ayuzawa y ponerte del lado de los siete?
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir?
"El Sr. Percy Snodgrass Se tomaba una copa de vez en cuando " Pero nunca cuando creía Que podrían verle " La compraba en secreto Se la bebía a escondidas
Ama mahrem bir şekilde bu arada.
En privado.
Arada bir belki, ama bu durumdan kurtulmanın yolu oldukça basittir.
A veces, pero a la larga se convierte en comodidad.
Bu arada Bayan Buckner dün gece size ulaşamadığnı söyledi, halbuki... geç saatlere kadar çalışacağınızı sanıyormuş ama...
La Sra. Buckner estuvo llamándola esa noche. Pensó que trabajaría hasta tarde, pero... No.
Bu arada, bilmem ilgini çeker mi ama, bu bir ipucu.
Eso era una pista, por si le interesa.
Bu arada, yemek elbiseni giy ve partiye katılmak üzere gel. Hadi ama!
¡ Mientras, ponte el esmoquin y sube ahora mismo a la fiesta!
Arada sırada böyle garip teklifler aldığım oluyordu ama bu Alman Hava Kuvvetleri tarafından işe alındığım ilk teklif oldu.
Me lo han propuesto con frecuencia, pero es la primera vez que me lo propone la propia Luftwaffe.
Bu arada, sen fark etmedin ama arkadaşların güvenilir ciddi biri olduğumu fark ettiler.
A propósito, a diferencia de usted, su amiga notó en seguida que soy un hombre positivo.
Bu arada, Viyena'dayken Julia'yı görmek istedim, ama benimle görüşemedi.
Por cierto, intenté ver a Julia en Viena, pero no quería verme.
Ama iş isteyen oydu. Botu da karaya çek bu arada.
Quiero que saques el bote del agua.
Bu arada, sana söylemedim ama bence birlikte yaptığımız en iyi film bu olacak.
Por cierto, no te lo había dicho pero... creo que es nuestro mejor filme.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32