Ben öderim Çeviri İspanyolca
725 parallel translation
Her şeyi ben öderim.
Yo lo pagaré.
Hayır, ben öderim.
- No, déjame a mí.
- Maasinizi ben öderim. - Öyle mi?
- Yo me encargaré de su sueldo.
- Hayır, ben öderim.
- No, yo pago ésta. - Pero...
Meraklanma cimri şey, farkını ben öderim.
Está bien Ladrón Insignificante, pagaré la diferencia.
Ben öderim efendim.
Pago yo, señor.
Ben öderim.
Invito yo.
- Hayır, ben öderim.
- Es mía.
Benim de biraz harçlığım var ben öderim ve onun bilmesi gerekmez.
Pagaría la prima y él no se enteraría.
Tamam, ben öderim parayı Charing Cross yolundan geldim ve 3.15 trenini ucundan yakaladım.
Tomé el tren de las 3h 15m.
Ücretini ben öderim.
Yo lo pagaré.
Öyleyse ben öderim.
¡ Ya le pagaré!
Bunu ben öderim.
Yo la cubriré.
- Onun yerine ben öderim.
Yo pondré el dinero que haga falta.
Herkesin parasını ben öderim. Ücreti ne kadar?
¿ Cuanto costará una vuelta?
Ben öderim canım.
Me voy sola, guapo.
Hayır, ben öderim hepsini.
No, yo las pagaré todas.
Kirayı ben öderim
Y pagaré el alquiler
Ben öderim.
Te devolveré el dinero.
Yapma baba! Bırak ben öderim.
- No, quiero invitar yo.
- Evet, ben öderim.
- Sí, ya pago yo.
- Ben öderim.
- Pago yo.
- Ben öderim.
- Pagaré.
- Parti bitti. - Ben öderim.
- La celebración ha terminado.
- Bırak ben öderim.
- Cuidado, novato.
- Mesele oysa ben öderim.
- Si es por eso, te invito. - No, gracias.
Siz durun, ben öderim.
¡ Pago yo!
Hesabı ben öderim.
Yo pagaré la cuenta de esta mujer.
Yemek pişiririm tatlım, kirayı ben öderim
La i hará al cookin', cariño
Kirayı ben öderim
La i cocinará, cariño
Ben öderim.
Pago yo.
Telefon parasını ben öderim, merak etmeyin.
Descuide, llamaré a cobro revertido.
Ben sonra öderim.
Entonces pagaré luego
- Hayır, ben öderim.
- Yo pago.
- Ben Kline'a öderim.
- Yo pago a Kline.
Söyle ona, ben dürüst bir adamım. Borcumu hep öderim.
Y dígale que siempre saldo las cuentas pendientes.
Ben kendi giderlerimi öderim, sen kendininkileri.
Tú pagas tus gastos y yo los míos.
Ben de mızrağımla öderim! Kan ve ateşle öderim!
Antes que pagar, quemaré la casa con ellos dentro.
Aldığı her soluk ıstırapla dolana, ağzından yalnızca ölüm duaları dökülene dek alay etsinler onunla! - Ben istediğin bedeli öderim Delilah!
¡ Que la gente se burle y se mofe de él hasta que lance suspiros de agonía y cada palabra que diga sea una plegaria de muerte!
Tamam, yedim içtim. Ben bir beyefendiyim ve parasını da öderim. Borcumuz ne kadar?
Comí, bebí.... soy un caballero, Pagaré todol, ¿ cuánto es?
- Ben kendiminkini öderim.
- Lo mío me lo pago yo.
Ben paramı öderim.
Yo pago.
Ben paramı öderim.
Yo pago lo mío.
Ben borcumu öderim, sen de sosyeteye girersin.
Yo pago mi deuda, y tú te haces una posición.
- Ben de para cezasını öderim. Paraya ihtiyacın mı var?
Era mi deber, lo sabes.
- Ben kendi içkimi öderim.
- Yo compro mis propios tragos.
Zenginim ben, cezası neyse öderim.
Pagaré la multa.
Dinle, sen araba alırsan, ben de otel parasını öderim.
Mira : si tú compras un coche... Yo pago el Hotel de Paris.
Nomoto sana ne kadar ödüyor bilmiyorum ama ben iki katını öderim.
Te daré el doble de lo que te ofrezca Notomo.
Ben de öderim.
Yo le pagaré.
Evet, ücreti ben öderim.
Sí, acepto la llamada.
öderim 26
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben olsam 77
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben olsam 77
ben onu 25
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben oradaydım 70
ben onun annesiyim 16
ben oraya gidiyorum 30
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben oradaydım 70
ben onun annesiyim 16
ben oraya gidiyorum 30