English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Benim de

Benim de Çeviri İspanyolca

147,468 parallel translation
Benim de cephanem azaldı.
Se me acaba munición.
- Benim de.
Yo también.
Benim de ilk senemde çok kötü bir oda arkadaşım vardı.
Tuve una compañera de cuarto muy mala en mi primer año.
Benim de söyleyeceklerim var.
Tengo algo que decir.
Benim de beklediğim şey bu zaten.
Es también lo que estoy esperando.
Ve sen hala büyüyorsun. Ve benim de bu kadar ben olduğum.
Y sigues creciendo, y lo que digo es que yo también.
Ayrıca benim de müşterilerim olan senin çalışanlarından bazılarıyla konuşmayı istiyorum.
Y quería hablar con algunos de tus empleados, que también son mis clientes.
Burada değil, benim de vaktim kısıtlı.
No está aquí, y no tengo tiempo.
Doğruyu söylemek gerekirse burada olduğun için minnettarım. Çünkü benim de biraz kafam karışık.
Sinceramente, me alegra que aún estés aquí porque yo también tengo sentimientos encontrados sobre esto.
Müvekkilim benim de görmüş olduğumu sende gördü. Fevkalade bir yetenek.
Mi cliente de verdad vio en ti lo que yo veo un talento prodigioso.
Bu benim kararımdı, Clarke'ın değil.
Y es mi decisión, no la de Clarke.
Taraflar... benim adamım, senin Kralın.
De los bandos... mi hombre, tu rey.
Sen benim Mi Young'ımın oğlu musun?
¿ Eres el hijo de Mi Young?
İşler benim için kötüye gitmeden onu bulmam gerek.
Tengo que encontrarla antes de que todo termine para mí.
Peyton'ın olduğu dünyada sen, Liv ve benim gözümüzün önünde hafıza serumunu almak istemediği için Blaine'i savundu.
En un mundo donde Peyton, ante ti, Liv y mis propios ojos, sorprendentemente defendió a Blaine por no querer tomarse el suero de la memoria.
Peki bereli adam benim hakkımdaki her şeyi nereden biliyor?
¿ Y por qué ese tipo de la gorra sabe de mí?
Patricia'yı benim kadar tanısanız da tanımasanız da aramızdan birinin kaybı tümümüzden eksiltir.
Patricia McCready, ya sea que conocieran a Patricia, como yo, o no. La pérdida de cualquier miembro de la comunidad es padecida por todos.
Sizleri korumak benim için bir işten öte olmuştur. Ama şu an sizleri gerçekleşmek üzere olduğunu bildiğim şeyden kurtaramam.
Esto es más que un trabajo para mí, pero ahora no puedo salvarlos a ustedes de lo que se que se avecina,
Benim içimden çıkardığı gibi.
Al igual que la sacó de mí.
Kendini benim gibi yürüyen bir kurutulmuş ete çevir.
¡ Convertirte en un palito de carne seca como yo!
Benim babam bir milyarder Wall Street CEO'su değil, eğer öyleyse de anneme sağlam nafaka borcu var.
Mi papá no es un millonario de Wall Street, y si lo es, le debe mucha manutención a mi mamá.
O yüzden benim tercihim Sineklerin Tanrısı.
Por eso prefiero El señor de las moscas.
Rob benim işimle gurur duyuyor.
Rob está orgulloso de lo que hago.
Anlamıyorum. Nasıl oldu da benim yerime seni seçti?
¿ Cómo diablos pudo elegirte a ti en lugar de a mí?
Seninle tanışana dek, bu sözün derinliğini anlamamıştım Rob, çünkü sen benim için mükemmel erkeksin.
No entendí la profundidad de esa frase hasta que te conocí, Rob, porque eres el hombre perfecto para mí.
Sen benim kalbimsin benim vicdanım iyi kalpli meleğimsin.
Eres mi compasión. Lo mejor de mí. Mi ángel de bondad.
Benim hatalarımı sen de yapma.
No tienes que repetir mis errores.
Yine benim.
Soy yo de nuevo.
O hayatımın aşkı ve benim için kurşun bile yer.
Es el amor de mi vida. Recibiría un tiro por mí.
Benim Rob, dün geceki.
Habla Rob, de anoche.
O benim önündeydi.
Estaba justo delante de mí.
Benim hakkımdaki görüşün bu mu?
¿ Esa es su imitación de mí?
- Benim için bile böyle bir şansın olması...
Incluso para mí, ¿ esta clase de oportunidad? Lo sé.
Bu yüzden de burada oturan kişi benim.
Y es por eso que estoy sentado aquí.
Ikisi de, benim arabamı üretime sokarsak,
Ambos estuvieron de acuerdo que si pusiera mi auto en producción...
Bu noktada benim cahil meslektaşlarımı görevden almıştım.
En este punto, me alejé de mis ignorantes colegas...
Kim benim tüm zamanların en sevdiğim pop şarkılarından biri sorumludur, 99 Kırmızı Balon.
Responsable de una de mis canciones de pop favoritas de todos los tiempos "99 globos rojos"
Benim telefonumda % 45 şarj var.
Yo obtuve... 45 % de carga en mi celular
Benim hatam kampığının tamamı
La totalidad de mi furgoneta VW post-apocalíptica...
- Evet, ama benim zihinsel bir yaşım var.
- Sí, pero 9 de edad mental
Bu benim yolum olan tek yönlü bir caddedir.
Esta es de una sola mano, desde donde voy
Hazır iş demişken, benim çıkmam lazım.
Bueno, hablando de trabajo, tengo que irme.
Benim olanı geri alın ve Raza'nın ekibinin işini bitirin.
Recuperad lo que es mío y acabad con la tripulación de la Raza.
Benim harika bir ağırlık merkezim var.
Tengo un centro de gravedad notablemente alto.
Ama aynı zamanda benim için değersiz olan bir şey.
Pero algo que sea igual de inútil para mí.
Teşekkür ederim seni gemide istememiştim, aslında benim şey olduğumu ilk ben söylerdim.
Gracias. No te quería en esta nave. De hecho, soy la primera en admitir que fui...
Metodlarımızı her zaman onaylamıyorum ama Galaksi Polisi kanun ve düzen demek benim inandığım şey de bu.
No siempre estoy de acuerdo con nuestros métodos, pero la A.G. es una fuerza en pro de la ley y el orden, y eso es algo en lo que creo.
Benim şikayet etmediler tabii ki bir hırsız çetesinin tuzağına düştüklerini söylediler.
Ellos no me denunciaron, por supuesto. En vez de eso, afirmaron que los había sorprendido una banda de ladrones.
İmparatorum, başarısızlığımızı bildirmek benim görevim.
Emperador, es mi deber informaros de que hemos fracasado.
Bu benim anılarımdan biri.
Este es uno de mis recuerdos.
- Bu Android'in işi. Benim içeri girdiğimi fark edince... bir dizi firewall aktive etmiş olmalı.
Debe haber iniciado una serie de cortafuegos cuando detectó mi intrusión.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]