Benim gibi biri Çeviri İspanyolca
869 parallel translation
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
No sabe lo que significa el dinero para un hombre como yo.
Milyonda benim gibi biri yok.
Tampoco hay muchos como yo entre un millón.
Benim gibi biri için firarda 6 ay, uzun bir süre.
Seis meses es mucho tiempo para andar huyendo.
Mahallenin maskotuydum fakat benim gibi biri için, Lucy, iş dünyasında çok da yer yoktu.
Era el payaso del pueblo, pero en el negocio del espectáculo no había sitio para mí.
Umarım gelecekte daha iyi değerlendirirsin! Benim gibi biri için anlamsız bir dilek!
Bueno, eso es mucho pretender de un pobre tipo como yo.
Ama benim gibi biri daha en baştan buraya sokulmamalıydı.
¡ A un tipo como yo no debería permitírsele entrar aquí!
Mesela benim gibi biri evlenmek istiyor.
Supongamos que un hombre como yo quiera casarse.
"Benim gibi biri" demiştim.
Dije "un hombre como yo".
Bunlar, benim gibi biri için fazla lüks.
Mamá, ¿ crees la falta de lujo es lo que me hace infeliz?
Kazandığından fazlasını harcayan benim gibi biri, hiçbir şey kazanmaz.
- No gano nada porque siempre gasto más.
Benim gibi biri, bir adamdan hoşlanmasa... onun dünyasını karartabilir.
Si a un hombre como yo le cae mal un tipo... podría arruinarle la vida.
Böyle kofti bir suçtan içeri girdiğimi düşünsene. Benim gibi biri.
Aquí estoy encerrado en esta celda, alguien importante como yo.
Benim gibi biri olduğunu düşündüğüm için sana güvendim.
Me he sincerado contigo, porque pensé que eras como yo.
Ama neden benim gibi biri...
¿ Pero por qué alguien como yo?
Benim gibi biri buralarda yalnızlık çekiyor.
Alguien como yo se siente solo aquí.
Benim gibi biri için günlük tutmak garip bir fikir.
Es algo extraño para alguien como yo el tener un diario.
Benim gibi biri olsaydı eğer?
¡ Y yo con abrigo de invierno!
Sizin gibi bir kızın benim gibi biri için böyle bir şey yapacağını kim düşünür ki?
Que piensen que una chica como usted haría algo así por un tipo como yo.
Davet edildim ama hepsi çocuktu ve benim gibi biri...
Me invitó, pero no quería arruinarle la diversión a los chicos siendo yo...
Senin, benim gibi biri değildi.
No era como tú y yo.
Kaçırılmaz bir fırsat. Benim gibi biri için ilerleme fırsatı.
Hay grandes oportunidades... para un hombre como yo que quiera labrarse un porvenir.
Benim gibi biri için çok iyisin.
Tú eres demasiado buena para mí.
Ve o da : "Benim de hayalimde senin gibi biri vardı. Sen iyi bir Arileştiricisin" dedi. Benim gibi birini hayal ediyormuş.
Y dijo : "He estado soñando con usted, es un buen arianizador." Había estado soñando conmigo.
Ne farkeder benim gibi biri kendine iyi baksada?
¿ De qué tendría que cuidarse alguien como yo?
Hem de benim gibi zirvede biri.
Y yo, al frente.
Babası onu görmeye geldiği zaman ayağa kalkıp, o da benim gibi uzun biri, ağaç hakkındaki gerçeği söyledi.
" Y cuando su padre le fue a ver, estaba de pie, alto como yo. Le dijo la verdad de aquel árbol.
Benim gibi biri işte.
Un tipo como yo.
Tanrı, yani benim Tanrım, onun gibi biri yüzünden... cehennemi yarattı. Kin duymadığım kişilere karşı savaşmak.
Contra gente a la que no odio.
Bu benim gibi biri için fazlaydı.
Y ya es demasiado para alguien como yo.
Tanrım! Benim kadar susayan biri için bu suyun gerçekten büyük önemi var. Bu su şimdi bana içki gibi gelecek.
Yo tampoco imaginé que a un hombre le pudiera dar tanta sed como la mía... y tener que calmarla sólo con agua.
Yaşlandım ve para da benim gibi yaşlı biri için büyük bir teselli.
Soy viejo, y me viene bien.
Benim gibi terbiyeli biri değil!
No alguien decente como yo.
Benim gibi dikkatli yürüyen biri ayakkabılarını eskitir mi?
¿ Yo, que camino con cuidado para no desgastar mi calzado?
Dediğin gibi, benim görevimdeki biri hiçbir şeyi gözden kaçırmaz.
Como has dicho, nada se escapa a un hombre de mi posición.
Eğer okula gitmezsen büyüdüğünde benim gibi cahil biri olabilirsin.
Si no vas a la escuela, crecerás para ser tan ignorante como soy yo.
"Şu adamlardan biri" dediğinde benim gibi eski bir mahkumu mu demek istiyorsun.
"Uno de ellos otra vez". Dilo. Un ex-presidiario, como yo.
Sizde benim gibi, Bay Roberts'ın sözlerini tutan... biri olduğunu biliyorsunuz.
Ustedes saben tan bien como yo que el señor Roberts es un hombre que hace honor a su su palabra.
Benim gibi o da senin nasıl biri olduğunu anlamıştır.
Quizás te comprenda como yo.
Bunu düşünmekle ne iyi ettin. Bir kaç gün halktan biri gibi yaşayalım. Benim için de yenilik olacak!
¡ Estoy tan feliz por quedarnos aquí, vivir como gente común!
Hatta benim gibi iyi tabiatlı biri için.
Incluso para alguien de tan buen carácter como el mío.
Benim gibi bir serseriyi dürüst biri yapmaya evlilik yetmez.
Te costará algo más que un papel convertirme en hombre honrado.
Ama dinle, benim asıl bilmek istediğim şey Hana-ogi'nin de senin Mike'la çıktığın gibi çıktığı biri var mı?
lo que quiero saber es... ¿ Hana-ogi tiene citas, como tú y Mike?
Koca Baba'yla benim gibi çok uzun süre birlikte olan çiftlerde... bazen biri diğerinin üstüne fazla düşerse onu sinirlendirebilir.
Cuando las parejas llevan juntas tanto tiempo como papá y yo... se irritan el uno con el otro por exceso de devoción.
O çok farklı biri. Neredeyse bir çocuk gibi ama benim için gerçekten çok şey ifade ediyor.
Es muy extraña, casi un caso clínico con mentalidad de niña y todo eso.
Benim gibi elektronikçi biri.
Pero si a mí me van las cosas de electrónica.
Mesela, senin gibi biri, benim yanıma gelir.
Por ejemplo, alguien como tú viene a hablar conmigo.
Hep kötü biriydi ve onlara o kızları ve o adamı benim öldürdüğümü söyleyecekti, sanki öylece oturup bakmak dışında bir şey yapabilirmişim gibi, doldurulmuş kuşlarından biri gibi.
Siempre fue malo, y quería decirles que yo maté a las chicas y al hombre. Como si yo pudiera hacer algo más aparte de estar sentada y mirar, como uno de esos pájaros disecados.
Ayrıca, neden benim programımdaki gibi bana tıpatıp benzeyen biri o yoldan gitsin ki?
Además, ¿ por qué un hombre como yo debería seguir por... el mismo camino que iba a tomar?
Sanki biri benim yerime geçmiş gibi.
Como si alguien me estuviera suplantando.
Bana benzeyen ve benim gibi davranan biri.
Hay un impostor a bordo de la nave. Un hombre que es físicamente idéntico a mí y finge ser yo.
Benim gibi kör biri bile o dolabı çözdüğünde, hoş bir zavallı dolap olduğunu bilirsin.
Cuando hasta un ciego como yo lo puede descubrir puedes figurarte la birria de truco que es.
benim gibi 258
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18