Bir sürpriz Çeviri İspanyolca
4,443 parallel translation
Ne kadar da hoş olmayan bir sürpriz.
Qué desagradable sorpresa.
Bu güzel bir sürpriz.
Vaya sorpresa.
Holly, ne güzel bir sürpriz.
Holly, qué sorpresa.
Clive Bixby. Ne seksi bir sürpriz böyle.
Clive Bixby... qué sorpresa tan sexy...
Bak, kimseye söyleme ama özel bir sürpriz hazırladım.
No le digas a nadie, pero tengo una sorpresa especial.
Hoş bir sürpriz.
Una bonita sorpresa.
Hoş bir sürpriz.
Un buena sorpresa.
Kötü bir sürpriz olmuştur eminim.
Una noticia bomba, estoy segura.
Öyle bir sürpriz olurdu ki onları akılları elektriklenirdi.
Les causaría tal sorpresa Les haría todas sus mentes eléctricas
Fotoğrafları ilk gördüğümde üzerimde hoş bir sürpriz etkisi yarattı. Şimdiye kadar keşfedilmemiş birisinin çalışmaları birdenbire ortaya çıkıyor ve oldukça iyi görünüyorlar.
Mi primera impresi — n cuando vi su trabajo fue sentir ese tipo de placer cuando algo te sorprende y sientes que alguien hasta ahora sin descubrir de repente tiene su trabajo disponible y luce bien.
Gençsin ve birkaç hata yaptın, aman ne büyük bir sürpriz.
Eres joven, tuviste un par de errores, así que gran sorpresa.
Güzel bir sürpriz oldu.
Bueno, eso fue una agradable sorpresa, debo decirlo.
Umarım şok değil de bir sürpriz olmuşumdur.
Espero ser sorpresa y no una conmoción.
Umarım şok değil de bir sürpriz olmuşumdur.
Espero ser una sorpresa y no una conmoción.
- Yine de bir sürpriz olabilir.
- Quizá aún haya una sorpresa.
Bir doğum günü sürprizi her zaman bir sürpriz olmaz.
Bueno, no muy a menudo un cumpleaños sorpresa es sorpresa.
Bu gece bir sürpriz daha var.
Esta noche hay una sorpresa más.
Ne güzel bir sürpriz.
Señorita Heissen. Qué agradable sorpresa.
Seni burada görmek ne güzel bir sürpriz.
Qué sorpresa verte aquí.
Benim için çok özel bir sürpriz hazırladığını söyledi.
Me ha dicho que me ha preparado una sorpresa muy especial, solo para mí.
Hafta sonu evine dönmüş olman ne hoş bir sürpriz.
Y AHORA... Qué linda sorpresa tenerte en casa por el fin de semana.
Dedektif, ne güzel bir sürpriz.
Inspector, qué agradable sorpresa.
- Dr. Langham, ne güzel bir sürpriz.
- Dr. Langham, que bonita sorpresa.
Dr. Langham, ne hoş bir sürpriz.
Dr. Langham, qué agradable sorpresa.
Ne güzel bir sürpriz. - Acaba...
Qué... sorpresa tan agradable.
Bu bir sürpriz.
Esto es una sorpresa.
Çünkü, bunun bir sürpriz olması gerekiyordu.
¡ Porque iba a ser una sorpresa!
Bu güzel bir sürpriz.
Bueno, qué grata sorpresa.
Her güzel hikayenin sonunda bir sürpriz olur.
Toda buena historia tiene una sorpresa al final.
Ne büyük bir sürpriz.
Vaya sorpresa.
Ne hoş bir sürpriz böyle?
¡ Qué linda sorpresa!
- Mary için hoş bir sürpriz oldu.
- Qué bonita sorpresa para Mary.
48 saat gibi bir süre verilmesi çok büyük bir sürpriz oldu bizim için.
Fue una gran sorpresa dada la fecha límite de 48 horas.
Büyük bir Harry Potter hayranıyım. Bir gün karım beni yerel baykuş koruyucularına götürerek sürpriz yaptı.
Soy un gran fan de Harry Potter y mi esposa me sorprendió con un viaje a la reserva local de lechuzas.
Diğer sürücü ihtiyardı ve bir kadındı ve büyük sürpriz, Asyalıydı.
El otro conductor era viejo y era mujer y, sorpresa, sorpresa, era asiática.
Sürpriz olduğunu biliyorum ama gerçekten de iki günlük bir gezi için dolabımdaki tüm kıyafetlerimi yanıma almamı mı istiyorsun?
Es una sorpresa, sí, pero ¿ quieres que lleve todo mi guardarropa por dos días?
Sürpriz elementlerimiz ve güçlerimizle onların karşısında şansı olabilecek bir tek biz varız.
Con el elemento sorpresa y nuestros poderes, somos los únicos que en realidad podrían tener una oportunidad.
Senden de ne kadar da sürpriz olmayan bir hoş geldin.
Y que desagradable bienvenida.
Bakın, acelem var ama Pazartesi akşamı sürpriz bir parti için Deacon'ı, Bluebird'e getirmeni umut ediyordum.
Mira, tengo prisa... pero esperaba que pudieras ayudar a traer a Deacon al Bluebird... el lunes por la noche para una fiesta sorpresa.
Şimdi de sürpriz olarak bir peptit bağımız var. Ki peptit bağ hassas...
Y ahora, para nuestro asombro, tenemos un enlace péptido que es exactamente lo que necesitamos para crear esta delicada...
Benim onuruma verilen sürpriz doğum günü partisini ve doğum günümü unuttun hem de bir telefonla.
Acabas de arruinar una fiesta sorpresa en mi honor y olvidar mi cumpleaños en una sola llamada.
Sürpriz bir parti mi?
¿ Una fiesta sorpresa?
Ama ona sürpriz bir şekilde, evi sattığımı söylemek- -
Pero decirle que vendí la casa inesperadamente...
Hayır, hiç beklemediği büyük, değişik sürpriz bir şey olmalı.
No, tiene que ser algo enorme, un giro sorprendente que ella nunca podría esperar.
Sana sürpriz bir parti hazırlıyorduk.
Te organizamos una fiesta sorpresa.
Evet, bir de sürpriz pastanı da buzluktan çıkar da çözülmeye başlasın yavaştan.
- Y saca tu tarta helada sorpresa...
Ona da sürpriz olacağı için bir grubun geleceğini bilmiyor.
Bueno, no que es una banda, porque es una sorpresa para ella también.
Yeni bir kız arkadaşım da var gidip ona sürpriz yapar ve sinemaya götürürsem çok mutlu olur.
Tengo una chica nueva ahora, y estará encantada si me presento, la sorprendo, y la llevo a un espectáculo.
Bu yüzden CDC sürpriz bir şekilde orada teftişteydi.
Por eso el CCE apareció por sorpresa para una inspección.
Tanrıya şükür, sürpriz misafirin için bir şeyler yapabildim.
Gracias a Dios, hice un poco más. Para tu invitado sorpresa.
Geçen ay, bir yıldır beraber olmamız şerefine, Koca Dave sürpriz yapıp beni Huey Lewis and The News deniz turnesine götürdü..
Así que el mes pasado, para celebrar nuestro feliz año de novios, el Gran Dave me sorprendió y me llevó a un crucero de Huey Lewis The News.
bir sürprizim var 20
sürpriz 436
sürpriz mi 29
sürpriz oldu 24
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
sürpriz 436
sürpriz mi 29
sürpriz oldu 24
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106