Bir tane daha lütfen Çeviri İspanyolca
207 parallel translation
Teşekkür ederim. Bir tane daha lütfen.
Luego le quité la vista para decírselo a Ted, y cuando volví a mirar ya no había nadie.
Bir tane daha lütfen.
Una más, por favor.
Bir tane daha lütfen Dr. Meacham. Öyle durun.
Sólo una más, por favor, Dr. Meacham.
Bir tane daha lütfen.
- Una más, por favor.
Bayan, bir tane daha lütfen.
Señorita, otro para mí, por favor.
- Bana bir tane daha lütfen.
- Y otra para mí.
Holling. Bir tane daha lütfen.
- Holling, uno más, per favore.
Bir tane daha lütfen.
Otra más, por favor.
* Barmen, bir tane daha lütfen. *
Camarero, otra, por favor.
eğer taşınırsa... bir tane daha lütfen.
Además, si se mudara... Shin-chan, ¿ me traes otra?
İçtiğinden bir tane daha lütfen.
Uno más de eso, por favor.
Bir tane daha lütfen.
¿ Me sirve otro, por favor?
Bir tane daha lütfen.
Otro tigre, por favor.
Bir tane daha lütfen.
Uno mas, por favor.
- Büyük kardeş, bir tane daha lütfen.
- Hermano mayor, uno más, por favor.
Bir tane daha, lütfen.
Otro, por favor.
Bir tane daha viski soda lütfen Robert.
Robert, otro cóctel, por favor.
Bir tane daha lütfen.
Otra, por favor.
Bir tane daha lütfen.
Una, por favor.
Lütfen bir tane daha için.
Venga, tome algo más.
Bir tane daha, lütfen.
Una más, por favor. La última.
Bir tane daha lütfen.
Traiga otro trago para el.
Bayan bir tane daha kıyafet istiyorum lütfen.
Señorita, ponga otro equipo, por favor.
Evet sorun Susan. A. aynısından bir tane daha alabilir miyiz lütfen?
- Es Susan. ¿ Nos pones otra?
Bir tane daha lütfen.
No sé por qué no podías haberme regalado un coche.
Barbara, acaba bunlardan bir tane daha getirir misin, lütfen?
Barbara, ¿ te importaría traer otro de estos, por favor?
Bir tane daha, lütfen.
Otra más, por favor.
Bir tane daha alabilir miyim lütfen? - Evet, elbette.
- ¿ Me puedes dar otra, por favor?
Lütfen bir tane daha söyle.
Por favor canta una más.
Bir tane daha, lütfen.
- Sírvame otro, por favor. - Sí.
Sadece bir kaç tane daha, lütfen.
Sólo unas pocas más, por favor.
- Bir tane daha, lütfen.
- Quisiera otra, por favor.
Kırmızıdan da bir tane daha, lütfen. "
"Y deme la roja, por favor".
Lütfen, bir tane daha, "evde sadece 3 günlük yemek kaldı" vaazı dinlemek istemiyorum!
Kelly, ¿ Porqué no le cocinas a tu viejo padre algo de comer? Papá, ya casi soy una mujer.
Bir tane daha, lütfen. Az ananaslı.
Una más, por favor, menos piña.
Moe, bir tane daha son bira, lütfen.
Moe, otra cerveza, por favor.
Bir tane daha anlat, lütfen Lana.
Cuéntanos otro. Por favor, otro. Uno más.
Aynısından bir tane daha alabilir miyim lütfen?
¿ Puede darme otra, por favor? igual.
- Bir tane daha? - Lütfen.
- quiere que le sirva otro?
Bir tane daha lütfen.
Uno mas por favor.
Aşçıbaşı Frau, lütfen bir tane daha "Dingil Jimbo" alabilir miyim?
Señora de la comida, ¿ puedo tomar otro bocadillo Jimbo?
Tanrım, lütfen bir tane daha Honey Snow kitabı olmasın.
Dios, otro de esos... libros de Honey Snow.
Lütfen bir tane daha Fabergé Yumurtası verir misiniz.
Quisiera otro huevo Fabergé, por favor.
Bundan bir tane daha istiyorum, kamış olmasın lütfen.
Quiero uno de estos, sin el pitillo.
Denise bir tane daha zencefilli gazoz lütfen.
Denise, tomaré otro ginger-ale, por favor.
Bir tane daha coolie şampanyası, lütfen.
Un Champagne Coolies, por favor.
Bir tane daha, lütfen.
Otra, por favor.
- Lütfen, sadece bir tane daha.
- por favor, sólo una canción más.
Şunlardan bir kaç tane daha lütfen.
Dos Paletas más de nitratos.
Bir tane daha Cosmo lütfen.
Otro cosmo.
- Teşekkür ederim. - Bundan bir tane daha alayım, Lütfen.
Tomaré otro, por favor.
bir tanem 228
bir tane 117
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane alabilir miyim 32
bir tane yeter 18
bir tane mi 25
bir tane 117
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane alabilir miyim 32
bir tane yeter 18
bir tane mi 25