Bu george Çeviri İspanyolca
1,882 parallel translation
Ty, bu George iyi bir dostum. - Selam.
Ty, éste es George, un - - un buen amigo.
- Bu George.
- Este es George.
Bu George.
Él es George.
Berbat bir hayat bu George.
Esta vida apesta, George.
Belki de bu George denen herif başka bir şeydir insan biçiminde bir yaratık falan.
Pero tal vez este tipo George era algo más una especie de criatura, tal vez, de forma humana.
Bu George.
Él se llama George.
Sparky, bu George.
Sparky, te presento a George.
- Hey, bu George.
- Miren, es George.
Onları istemezsin çünkü George Clooney'nin adamı bu sabah aynısından aldı.
Vale, bueno, entonces no querrás llevar ese, porque el chico de George Clooney ha venido y ha comprado exactamente el mismo esta mañana.
Bu da onun harika babası, George.
Este es su maravilloso papá, George.
Marie, bu arkadaşımız George... Chris'in babası.
Marie, éste es nuestro amigo George el papá de Chris.
Bu Chris'in babası, George.
Es el padre de Chris, George.
George, dinle, ben... Bu adamla yaşamanın ne demek olduğunu bilemezsin.
George, escuche, yo no sabe lo que es vivir con este hombre.
Bu benim yaptığımdan daha kötü değil mi, George?
Sí eso es peor que lo que hice, ¿ verdad, George?
Bir düşünsene, şu an bu eyalette bir yerlerde,... Jeb Bush canlı bir köpek yavrusu yiyor.
Florida, pensar que en algún lugar del estado, ahora mismo George Bush se está comiendo un perrito vivo.
Bu harika George.
Buen trato, George.
Bu Shorty George'da Suzie Q'ydu. - Ben de bir yerden biliyorum dedim.
Eso fue Susy-Q directo hacia el pequeño George.
Bu bir gazete editörüne yazılmış, George Washington imzalı bir mektup.
Es una carta al editor de un diario, firmada por Washington.
George O'Malley bu programa katılmayı kıl payı başardı.
George O'Malley entrà ³ en este programa de puro milagro.
- Bu konuyu daha ne kadar tartışacağız, George?
 ¿ Cuà ¡ ntas veces debemos pasar por esto?
Kendine bu kadar yüklenme, George.
- George, todos cometemos errores.
Bu harika, George.
Qué bien, George.
George, kariyerimiz bu programın ellerinde.
El internado impulsa o frena nuestras carreras.
Kim bu? Kapıcı George.
George el portero.
- Zoe, bu Lemon Breeland. George Tucker.
Zoe, esta es Lemon Breeland.
Beni ciddiye almıyor, George. Biz evleniyoruz ve bu yemek bizim geleceğimizin sembolü.
Ella no me toma en serio, George, y vamos a casarnos, y-y esta cena es un...
George Clooney olsa bu evde bir kızı yatağa atamaz.
Aquí, ni siquiera George Clooney podría acostarse con una chica.
Benim adım George W. Bush, ve bu mesajı onayladım.
Me llamo George W. Bush, y he aprobado este mensaje.
Bu tür espriler bana hitap etmiyor, George.
Esa clase de humor no me hace gracia, George.
Bu cehennem George. Cehennemdeyim.
Es el infierno, George, el infierno,
Bu seni neden ilgilendiriyor George?
¿ En qué es esto asunto tuyo, George?
- Bu akşam George'a geliyor musun?
- ¿ Vamos al George esta noche? - Si, por favor.
- Ne? - George? Bu akşam?
- ¿ Al George... esta noche?
- Bu arada, unuttum. George Washington'a soracağım beş anlamlı soru yazmam gerekiyordu.
He olvidado escribir cinco preguntas que haría a George Washington.
Bu maçı alırsam, George, bana lakabımın anlamını söyler misin? Evet.
Y si gano, ¿ me dirás qué significa mi apodo?
O zaman George deyin. Bu nasıl?
Entonces llámenlo George. ¿ Qué tal?
O halde, George, bu Sparky.
Bueno, entonces, George, te presento a Sparky.
George, doğru mu bu?
¿ Es cierto, George?
George'un gittiğine inanamıyorum, bu tamamen benim suçum.
No puedo creer que George se haya ido, y es mi culpa.
George, bu o harita!
¡ Es el mapa, George!
George, bu da Russell.
Y George, y ese de ahí es Russell.
Söylentilere göre George Martin bu üçlüyle çalışmak için çok hevesli.
Dicen que George Martin quiere trabajar con el trío.
Bu adamları kimsenin görmediğini söylediler, George.
Dicen que nadie vio a esos hombres, George. ¿ Qué?
Beni dinle, George. Onu yenmek zorundasın... yoksa bu çukurda ömür boyu... çürüyeceksin.
Escúchame, debes acabar con él o te pudrirás en este agujero el resto de tu vida, como yo.
Söylüyorum sana, George, bu bir hata.
George, creo que es un error.
- Bu ne şimdi? Nedir yani? Heybetli George ile çok mu kaldın?
- Vamos prometer la glória para George?
George, beni dinle. Bu kız, ölümüne boğulmuş, tecavüz edilmiş ve gömülmüş.
Esa muchacha fue atacada, extrangula y enterrada viva.
- Böyle olamaz, George. Bu doğru olamaz.
No puede ser que fuiste comprado por esas personas.
Bu çok önemli bir hikaye, George.
Es una historia muy importante, George.
Bu seninle benim aramızdaki fark, George.
Esa es la diferencia entre tu y yo, George.
Bu ses, gelmiş geçmiş en iyi Amerikalı şarkı yazarları... -... Ira ve George Gershwin'in eseridir.
Ese ruido es la obra de los grandes compositores estadounidenses ira y George Gershwin.
george 3808
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
bu geceden sonra 17
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu geceye kadar 18
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gece görüşürüz 40
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gece için 16
bu gerçekten güzel 22
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu geceye kadar 18
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gece görüşürüz 40
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gece için 16
bu gerçekten güzel 22