Bu iş bittiğinde Çeviri İspanyolca
355 parallel translation
Belki donabilir ve ıslanabilirsiniz Bu iş bittiğinde
Puedes estar con frío y mojado cuando terminas
Bu iş bittiğinde, bir daha gelmeme gerek kalmayacak.
Cuando esto acabe, no hará falta que vuelva.
Bak Nick, hoş olmayacağını biliyorum ama şunu unutma : Bu iş bittiğinde sen de kurtulmuş olacaksın.
Oye, ya sé que no te resultará agradable, pero recuerda que, cuando haya acabado, serás libre.
Bu iş bittiğinde eski masamın bana geri verilmesinden söz ediyorum.
Hablo de ese escritorio que hay ahí y que es mío.
Bu sırada, kızlar da bulabildikleri en hızlı tekneyi çalacaklar. Böylece bu iş bittiğinde, buradan gitmek için bir şansımız olacak.
Al mismo tiempo, las chicas robarán la lancha más rápida para que podamos huir una vez cumplida la misión.
Bu iş bittiğinde Trayner'e kız bulduğum günleri özleyeceğim galiba.
Ojalá pudiera seguir con las chicas de Trayner, antes de que sea tarde.
Bu iş bittiğinde silahını geri vereceğine dair söz veriyor musun?
¿ Me das tu palabra de que me devolverás el revólver?
Eğer bu iş tahmin ettiğimin yarısı kadar ciddi ise, bu iş bittiğinde hepiniz bir çok terfi ve mükafatlar alacaksınız.
Si esto es la mitad de importante de lo que me figuro, cuando esto acabe recibiréis ascensos y menciones.
Bu iş bittiğinde palaskanı çıkarıp ağlamaların tadını çıkarabilirsin.
Cuando esto acabe, sáquese el cinturón y llore a gusto.
Bu iş bittiğinde, disiplin sıkılaşacak.
Cuando esto termine, la disciplina será más severa.
Bu iş bittiğinde ikimizde zengin olacağız.
Cuando el golpe esté dado, ambos seremos muy ricos.
Bu iş bittiğinde kaçmayacağım.
Tienes mi palabra : no huiré.
Ama bu iş bittiğinde çok kızmamam için dua at.
Mejor que no me saques mucho de quicio o te volveré loco una vez que esto termine.
Bu iş bittiğinde, Yıldızüssü 4'e döner, sizi teslim ederim.
Muchas vidas en peligro. Cuando hayamos terminado, regresaré a la Base Estelar 4 y los entregaré a los dos a las autoridades.
Bu iş bittiğinde seni bir daha asla görmek istemiyorum.
Una vez terminado este negocio no quiero volver a verle nunca más.
Bu iş bittiğinde, eğer hâlâ rozetimi istiyorsa, onu da alabilir.
Y cuando esto termine, si quiere mi insignia, la tendrá.
Bu iş bittiğinde bitmiş olacaksa, bir an önce olsun bitsin daha iyi.
Si estuviera hecho, una vez hecho, estaría bien que se hiciera pronto.
Bu iş bittiğinde bulamayan milyonlarca insandan bir farkın olmayacak.
Al fin de esto no serás diferente a los demás que no los encontraron.
Bu iş bittiğinde, bir yerde sana kocaman bir biftek ısmarlayacağım.
Cuando se acabe esto, te compraré un filete gordo y enorme.
Ama fark etmez, bu iş bittiğinde büyük bir yunus avı için Terrell'ın adasına gideceğiz.
Pero no importa. o si no veremos de nuevo a Terrell cazandonos por unos delfines.
Bu iş bittiğinde bir kez daha beni kurtarman için burada kalman daha önemli.
Es importante que permanezcas aquí para rescatarme cuando todo termine.
Bu iş bittiğinde, birçok insan sana özür borçlu olacak.
Cuando esto termine, mucha gente te deberá una disculpa.
Bu iş bittiğinde sizi halledeceğim kadar kolay.
Será igual de fácil encargarme de ustedes cuando esto termine.
Çünkü bu iş bittiğinde belanızı bulmuş olacaksınız.
Porque cuando esto acabe, ustedes tendrán problemas con todos aquí.
Bu iş bittiğinde de iptal ederim.
Y cuando se termine todo, despertará.
Bu iş bittiğinde, Sun ile konuşacak çok şeyiniz olacak ve sana borçlandık.
Cuando todo esto termine, tú y Sun tendrán mucho de que hablar y nosotros te deberemos una.
Bu iş bittiğinde... beni ziyarete gel.
Cuando esto termine ven a verme.
Bu iş bittiğinde, senin işin de bitecek, evlat.
Ya me he hartado de tus estupideces. Eres hombre muerto, amigo.
Bu iş bittiğinde kimin akademisi olacak göreceğiz.
Veremos quién tiene una academia cuando esto acabe.
Peki. Ama bu iş bittiğinde siz ikiniz ölü et olacaksınız.
Ok, pero cuando esto acabe, ustedes son carne muerta.
Bu iş bittiğinde burada harika şeyler yapabiliriz.
Tom, cuando esto se haya resuelto, podemos hacer grandes cosas.
Bu iş bittiğinde seni annen bile tanıyamayacak. Kurallar belli.
Cuando haya terminado, su mamá no lo reconocerá.
Bu iş bittiğinde, yine görüşebilir miyiz?
Cuando todo se arregle, ¿ podemos vernos de nuevo?
Pazartesi bu iş bittiğinde, boşanma planlarına başlayabilirsin. Sabırsızlanıyorum.
El lunes ya habrá acabado todo y podremos preparar el divorcio.
Bu iş bittiğinde ve başarılı olacağımıza inandığımda Hawai Adaları'na gideriz ve hep birlikte gülüp eğleniriz.
Cuando este robo termine, y estoy seguro que será un éxito... iremos a las islas de Hawái y me reiré junto con todos Uds.
Bu iş bittiğinde, Quark ve ben küçük bir konuşma yapacağız.
Cuando esto acabe, Quark y yo tendremos una charla.
Bu iş bittiğinde, öyle ya da böyle rahata ermeliyim.
Será un alivio para mí cuando esto haya acabado.
Bu iş bittiğinde önce kimin canının yanacağını söylememe gerek yok sanırım.
No hace falta que le diga quién sale perjudicado cuando pasa algo así.
Bu iş bittiğinde seni bir daha göremiyeceğim.
John, ¿ o te volveré a ver por Hong Kong cuando esto acabe?
Bu iş bittiğinde sadece birimiz hayatta kalacak.
Sólo uno de nosotros quedará en pie cuando todo esto acabe.
Bu iş bittiğinde... tamamlandığında... hatırlayacaklar. İnsanlar o zaman anlayacak.
Pero cuando esto acabe cuando haya acabado va a ser la gente apenas va a poder comprender.
Bu iş bittiğinde sigarayı bırakıp yürüyüşe başla.
Y dejarás de fumar y harás ejercicio.
Bu iş bittiğinde tekrar emekliliğe dönmeye niyetim yok çünkü.
Porque no pienso jubilarme cuando esto haya terminado.
Bu iş bittiğinde, bu hayattan kurtulması için ona yardım edebilirim.
¿ Y quién sabe? Cuando esto termine, quizá pueda ayudarlo a reconstruir su vida.
Bu iş bittiğinde benim için ne planlıyorsun, Womack
Asi que.. que tienes planeado para mi, Womack, cuando todo esto termine?
Bu iş bittiğinde, sen evine döneceksin, Sen Carla ve bebeğini bej Volvo'nla gezdirirken... ben de hapishanede veya ölü olacağım ki, aynı kapıya çıkar.
Cuando esto acabe, tu volveras a casa, volviendo loca a Carla y a tu bebe en tu volvo crema.
Bu iş bittiğinde, finansal meseleler hakkında konuşmalıyız. Bir tek sen ve ben kaldık.
Cuando todo esto termine, debemos discutir algunos asuntos.
Bu iş bittiğinde senin için geri geleceğim.
Cuando esto termine, volveré a por ti.
Bu iş bittiğinde sen de biteceksin, küçük p. Şt. Tamam.
¡ Cuando esto acabe, tú también acabarás, desgraciado!
Bu iş bittiğinde, bu yüzü alıp... yakmanı istiyorum.
Cuando esto termine, quiero que tomen esta cara... y la prendan fuego.
Bu iş bittiğinde, sen evine döneceksin,
Yo sí.
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu işi bitirelim 16
bu iş görür 21
bu işe yaramaz 101
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu işi bitirelim 16
bu iş görür 21
bu işe yaramaz 101