Bu şekilde Çeviri İspanyolca
38,547 parallel translation
Açıkca görülüyor ki evi bu şekilde gezdiremeyiz.
Bueno, obviamente no podemos mostrar la casa así.
Bu şekilde, yarın çaldığında... Yani, bugün özgür olacaksın.
Y... así, cuando toques mañana... bueno, hoy... estarás libre.
Yıllar içerisinde yumuşadı ama o, sadece bu şekilde terbiye etmiyordu.
Se ablandó un poco con los años, pero... nunca fue así en ese entonces.
Bu şekilde öğrenmeni istemiyordum ama hasta olduğunu öğrenince bekleyemedim.
Esta no es la forma en la que quería hacer esto, pero cuando tú... cuando me dijiste que estabas enferma y que te tenían que operar, no podía esperar.
Bu şekilde nasıl yaşıyorsun anlamıyorum.
No sé cómo vives así.
- Bu şekilde devam edemezsin.
- No se puede seguir así.
Neden bu şekilde yaptı ki?
¿ Por qué lo hizo así?
"... bu şekilde aydınlatabilirsin bütün bir dünyayı. "
Jai. Que mi mundo se ilumina
Bu bıçak bu şekilde burada gömülü kalacak iki dünya arasında bir kapı olacak.
Mientras el cuchillo esté clavado aquí, este será el único camino entre los dos mundos.
Bu şekilde içeri giriyorlar.
Así es cómo entran.
Bu şekilde bulaştıklarını anlayabiliriz.
Así sabremos quién está infectado.
İşler bu şekilde yürüyor.
Es la máquina encargada de todo el trabajo.
Bekle bir saniye, hakikaten insanların bu şekilde düşüneceğini mi...
Espere, ¿ cree sinceramente que la gente va a...?
Ve babanızın bu şekilde öldüğünü mü düşünüyorsunuz?
¿ Y así fue como tu padre murió?
Hayır Todd, sağ kalanlar biziz. Ve bu şekilde kalması için uğraşıyorum.
No, Todd, nosotros somos los supervivientes, e intento mantenerlo de ese modo.
Neden hepsini bu şekilde parçalıyorsun?
¿ Por qué se están amontonando así?
Parayı bu şekilde saklamak çok mu güvenli?
¿ Muy, muy seguro almacenar el dinero así?
Muhtemelen bu şekilde zehri içti.
Probablemente es cómo ingirió el veneno.
- Evet, ama bu şekilde değil.
Sí, pero no así.
Bu şekilde üç numaraya saldırdı.
Atacó al número tres, así.
Yoga katliamı tamamlanana kadar bu şekilde devam etti.
Y así sucesivamente hasta la masacre completa del yoga.
Belki de babam bu şekilde tasarlamıştır. Böylece dünyanın alışmak için zamanı olur diye.
Quizás nuestro padre lo diseñó de esa forma, para que el mundo tuviera tiempo de adaptarse a lo que viene.
Bunu bu şekilde doldurmadım.
Yo no rellené esto así.
Bu şekilde değil en azından.
No así, desde luego.
Onu bu şekilde kullanmak doğru değil.
No está bien utilizarla de ese modo.
Bu şekilde kaybediyoruz işte.
Así es como perdemos, ¿ sabes?
Sadece bu şekilde tasarlandım.
Me construyeron así.
Bu, bir sentetik bilinç kazandığında haber veren alarm sistemi. Seni bu şekilde buldum.
Es un sistema de alerta para cuando un sintético consigue la consciencia.
Bu şekilde çalışamam.
No puedo trabajar así.
Bir duruşmayı bu şekilde kontrol edemezsin.
No puede controlar un juicio de esta manera.
Ama bu şekilde kendilerini kurbana yakın görürler.
Pero entonces se sentirán identificados con la víctima.
Bu şekilde insanları izlemeyi öğrendin.
Así es como se aprende a mirar a las personas de esa manera.
Bu şekilde gelemezsin.
No vas a entrar estando así.
Belki tanıdğımız Marcy orada insanlara kendini bu şekilde gösteriyordu. ... ve kafasına darbe alana kadar bu şekilde devam etti.
Quizás, la "Marcy" que conocíamos era su forma de resistir ahí, su manera de hacer que la gente la cuidara, y siguió con ese comportamiento después de salir de ahí, y cuando se golpeó la cabeza...
Bu şekilde yaşamak çok zor.
Es bastante duro.
- Onları bu şekilde kaybetmek çok korkunç olmalı. - Sana bunu mu söyledi?
- Debe haber sido horrible perderlos así. - ¿ Te contó eso?
Biliyorsun bu iş birçok şekilde bitebilir.
Sabes que hay muchas formas en las que esto puede desarrollarse.
Morgda bu ceset gölü hakkında coşkulu bir şekilde yaptığın karanlık ve şiirsel konuşmaları çok sık dinledim. Tabii ya!
He oído con qué oscura pasión hablas sobre este cuerpo de agua en La Morgue.
Yetişkinleri bu çukurlara sığdırabilmek için belirli bir şekilde çok sıkı bağlıyorlarmış. Hanedeki çukurlar aralıklı olarak açılıp yeni naaşlar ekleniyormuş.
La forma en que podían encajar a adultos maduros en agujeros como ese era atándolos muy, muy fuertemente en posición flexionada, y los agujeros eran periódicamente reabiertos para colocar nuevos individuos en el tiempo de uso de la casa.
İnsan kalıntılarının, ritüel benzeri bir şekilde gömüldüğünü biliyoruz. Bu nesneler bazı durumlarda periodik olarak çıkariliyormuş.
Sabemos que hubo rituales muy interesantes relativos al entierro de restos humanos, pero esos objetos serían periódicamente en muchos casos retirados.
... aynı şekilde... senin Veer Singh'i hasta eden bu madolyon onun tedavisi.
la enfermedad y tratamiento de Veer están en este medallón.
Doug ve Craig açık bir şekilde bu ağzıma sıçma fırsatını kaçırmazlar.
Um, Doug y Craig obviamente saltarán ante cualquier oportunidad de joderme.
Eğer bu değişiklikleri ertelersek daha sonra düzgün bir şekilde yapmayacağız.
Si logramos aplicar estos cambios, no podremos hacerlos de la forma correcta.
Bu uçuşu tam olarak senin istediğin şekilde düzenledim.
Tenía la impresión de que arreglar ese vuelo era exactamente lo que querías.
Bu uygulamayı feromonları test edecek şekilde uyarladım...
He adaptado esta aplicación para buscar feromonas...
Bu örnek de herhangi bir şekilde kirlendiyse...
Si esto está contaminado de alguna forma...
Nasıl bu kadar moral bozucu bir şekilde davrandığını açıklayabilecek bir sır.
Uno que explique como es posible que seas tan... ya sabes, frustrantemente tú.
Bıçağa karşı koyuyorsun. Bu da demektir ki daha önce fark edemediğim bir şekilde güçlüsün.
Estás combatiendo a la espada, lo que indica una fuerza que no sabía que tenías.
Yalnız bu sefer sonrasında temiz bir şekilde çıkarırım.
Solo que esta vez, te arrancaré la cabeza limpiamente después.
Ayrıca bu Sophie için de mümkün sentetikler arasındaki sınırlar ile insanlar arasındaki sınırlar bir şekilde bulanıklaştı.
Es posible que para Sophie, los límites entre lo que se considera sintético y lo que se considera humano, de alguna manera se hayan diluido.
Bu kesinlikle senin betimlediğin şekilde olacak.
Esto es verdad. Veo que esto suceda Exactamente cómo lo describiste.
bu şekilde değil 53
bu şekilde olmaz 37
bu şekilde mi 16
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde devam edemem 22
bu şekilde yaşayamam 23
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu şekilde olmaz 37
bu şekilde mi 16
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde devam edemem 22
bu şekilde yaşayamam 23
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244