English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Daha da fazlası

Daha da fazlası Çeviri İspanyolca

1,544 parallel translation
Umarım sabah daha da fazlasını öğreneceğiz.
Esperemos tener mas información por la mañna.
Ya da daha da fazlası, koleje girmek isteyen, ciddi bir çocuk.
Este chico es un estudiante ejemplar.
Daha da fazlası var, istediğin kadar alabilirsin.
así que no te preocupes.
Shirou, bana daha da fazlasını sakladığını sakın söyleme!
¡ ¿ Es que hay otra más?
Sen... yalancısın. Biri vefat ettiğinde, kim olsa üzülür, ve eğer sana kan bağı varsa, daha da fazlası.
Eso es... mentira. y más si es un familiar.
Daha da fazlası var. Efendim ve ben onun özel muhafızıydık.
Más que eso, mi amo y yo servimos en su guardia privada.
Daha da fazlası yolda.
Tenemos más en camino.
Daha da fazlası. Manevi kalite ama cazibeli ve cazibeye emek harcamıyor.
O más, es de calidad espiritual, pero como atractiva o natural.
Balina leşi bir aileden daha da fazlasını besleyebilir.
El cuerpo de una ballena provee más de lo que una familia puede comer.
Fakat aynı zamanda, daha da fazlasını gördüm.
¿ Mario? ¡ Ooh, mira! ¡ El conejito tonto!
İstediğimden daha da fazlası.
Más de lo que quería.
Ve onun üzerinden daha da fazlası kim olduğumuzu hesaba kattığımız bir küresel anlayış ve bu gezegen ile olan ilişkimiz, bizim tek evimiz.
y mas aun que un entendimiento global que tiene en cuenta quienes somos y el estado de nuestra relación con este planeta, nuestro único hogar.
Kesinlikle, daha da fazlası!
Es molesto en muchas cosas
Daha fazlası da geliyor!
Vienen más.
Tabi bundan daha fazlası da var.
Bueno, es más que eso.
Ve üzgünüm, ama Torchwood'da benim kendi görevlerim var. Ve sadece bir yedekten daha fazlasıyım.
Y lo siento, pero tengo mi propia función en Torchwood y soy más que un reemplazo.
Beş kişi saydım ama daha fazlası da olabilir.
He contado cinco pero podrían ser más.
Keza günde bir resim ya da daha fazlasını yapıyordu.
Una pintura por día, a veces aún más.
Demek siz daha fazlasını da yaptınız? !
¡ ¿ Entonces han hecho más?
Kim bilir belki daha fazlasını da alabilirsin.
Y quien sabe, quizás pueda conseguirte un poco más.
Belki bir öpücük bile alırım. Ya da daha fazlasını?
Incluso un beso, o más aun
Ya bir âşık incinir ya da birisi gerçekte olandan daha fazlası varmış gibi kendini kandırır.
Alguien se enamora, o sale herido o alguien cree que la otra persona también está interesada.
Hiç bir kadınla yattım mı acaba? Ya da daha fazlasıyla?
- ¿ Dormí con una mujer?
Daha fazlası da gelecek.
Habrá más.
Daha fazlası da vardı...
Había mas...
Aramaya devam et. Orada daha fazlası da var.
Sigue buscado.
Ondan daha fazlasını da istiyor.
Él quiere más que eso.
Bundan daha fazlası da var.
Es mucho más que eso.
Çok kötü şeyler yaptım, ve daha fazlasını da yapacağım.
Hice cosas malas, y se supone que haga más.
Yalnızca zihin okumaktan daha fazlasını yapabilmeye başladığı zamanlarda da yanında mıydınız?
¿ Lo conocías cuando su habilidad de leer las mentes se convirtió en algo más?
hatta taşıdığınız silaha, gizli kapaklı işlerinize kafayı takmayan ya da sorun etmeyen Birisiyle olsanız bile. genelde sizden hep daha fazlasını İsterler.
Aunque halles a alguien a quien no le importe que no hables sobre tu pasado o que portes un arma oculta por lo general, ellas quieren más de lo que puedes dar.
Daha fazlası değil. - Öldüğüne inanmıyorum. İnanmayacağım da.
No puedo creer que está muerto, no lo haré.
Sosyal yardımla geçinen bir kocadan ya da konserve biberden daha fazlasını hak ettiğine inanmaya başlamıştı.
Comenzó a creer que ella merecía más que un marida rico, o una cena de ají enlatado.
Daha fazlasını sana da söylemezler.
Y ya no te lo van a decir.
Daha fazlası da var, değil mi?
Y hay más, ¿ verdad?
Ve Audrey tam da o anda anladı ki belki de Russell göründüğünden çok daha fazlasıdır.
Y fue justo entonces que Audrey se ha dado cuenta de que quizás, sólo quizás, hay más de Russell que no se ve con los ojos.
Daha da fazlası.
Va mas alla.
- Daha fazlasını da öğretmiştim.
- Te enseñé más que eso.
İçeride daha da fazlası vardır.
Y hay más adentro.
- Bugün ya da yarın... Aslında hepsi seksten daha fazlasını istiyor.
Otros buscan una amiga con la que poder acostarse.
Ama Dünya'da bundan fazlası var. Çok daha fazlası.
Pero hay más que esto sobre la Tierra, mucho más.
Ancak Dünya'da bundan daha fazlası da var çünkü bizim gezegenimizin güneş sisteminde hatta belki de evrende bile bir benzeri yok.
Pero hay más Tierra que esta porque nuestro planeta es único en el sistema solar, quizás incluso en el universo.
Ama Dünya'da, doğal güzelliklerden çok daha fazlası var.
pero hay mucho más en la Tierra que su belleza natural. BBC - El Poder Del Planeta
İşte burada, daha fazlasını da görmene izin verebilirim.
Sí. Grandioso, llévame a mi restaurante.
Aşağıda çok daha fazlası var.
Hay mucho más allá abajo.
Onu tekrar görürsen, beni bu numaradan ara, daha fazlasını da veririm.
Si vuelves a verlo, llámame a este número.
Haklıysam da, çok daha fazlası ölür.
Y si tengo razón, morirán muchos más.
Daha fazlası da olabilirdi.
Ypodía valer aún más.
Yani hayatta futboldan daha fazlası da var.
Hay más cosas en la vida aparte del fútbol, ¿ saben?
Daha fazlasını da yapabilirim.
Puedo hacer mucho más.
Hayat, normal gözlerimizle görebildiklerimizden... ya da sınırlı aklımızla öğrendiklerimizden... çok daha fazlasına sahiptir.
En la vida hay más de lo que podemos ver. .con nuestros ojos naturales. .o de lo que sabemos con nuestras mentes finitas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]