English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Daha iyi ya

Daha iyi ya Çeviri İspanyolca

3,167 parallel translation
Daha iyi ya.
- Con más razón.
Daha iyi ya.
Razón de más.
Daha iyi ya?
¿ Mejor?
Belki sen işini daha iyi yapsaydın o zaman vanilya, çikolata ya da üzerinde şekerleme olan yabanmersinini seçebilirdim.
Tal vez, si hubieras trabajado mejor, yo podría elegir vainilla o chocolate o el maldito arándano con confites.
Daha iyi ya da daha kötü olması fark etmez, seçeneğin yoktur.
Para bien o para mal, no tienes opción.
- Daha iyi ya işte!
- ¡ Mejor aún!
Bilirsin işte, arkadaşlarla takılıyorum ve şehri daha iyi tanımaya çalışıyorum.
Ya sabes, salí con amigos, intentando conocer mejor la ciudad.
Kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Ya me siento mucho mejor.
'ne kadar daha iyi olacağını göreceksiniz'
Ya verán lo mucho mejor que se pone.
Ya da daha büyük ve daha iyi bir şey için işi bitiriyorlar.
O quizá solo sean un trampolín para algo más grande y mejor.
Sen daha iyi bilirsin.
Ya conoces el procedimiento.
Amirimle aram çok iyi ya, daha da güzelleşecek böylece!
Eso de verdad ayudará mis ya complicadas relaciones con el jefe.
Demek istediğim ya nezarete gidip geceyi orada geçireceksin çok fazla seçeneğin yok istersen bu işi burada da halledebiliriz ki bunun senin için daha iyi olacağını düşünüyorum. Sen ne dersin?
Lo que quiero decir es que parece que vamos a tener que ir a la cárcel o- - no tenemos mucha opción- - o, sabes, lo puedo hacer aquí, lo cuál creo que es mucho más fácil para ti, ¿ no crees?
Bilmiyorum ben yemeğin daha iyi olacağını düşündüm ya da sinema?
No lo sé, Estaba pensando, ya sabes, cenar podría estar bien ¿ o... o quizás una película?
Yani bir rolü kapmıştım, iyi de para verdi. Ama düşündüğümden daha uzun sürdü ve çok daha karmaşıktı.
Quiero decir, ya sabes, yo yo me metí en ese elenco en este papel, y pagaban muy bien, pero se alargó un poco más de lo previsto, y era más complicado de lo que había pensado.
Öyle ya da böyle birimiz yorulacak ve o ben olmazsam daha iyi olacak.
Tarde o temprano, uno de nosotros se debilitará y es mejor si no soy yo.
Pekala, en iyi şampanyanızdan bir şişe alalım, şarabı daha sonra söyleriz.
Tomaremos una botella del mejor champán ya pediremos el vino más tarde.
Pekâlâ, o zaman belki de hazinemizi Roma'ya geri götürmemiz daha iyi olacak.
Bien, entonces tal vez sea mejor tener mis riquezas de vuelta en Roma.
O zaman belki de hazinemizi Roma'ya geri götürmemiz daha iyi olacak.
Tal vez sea mejor tener mis riquezas de vuelta en Roma.
Yüzleş, ben senin daha iyi ve daha genç halinim.
Ya sabes, afróntalo. Soy una versión mejor y más joven de ti.
Ve kurşun kalemle yazılmış olan bir tane görünce, ya senin ya da Brittany'nin olduğunu anladım ve senin imlan daha iyi.
Y cuando vi una escrita en crayón, sabía que eras tú o Brittany, y tú deletreas mejor.
Daha iyi olduğum ya da gönülden istediğim veya bana mutluluk veren başka hiçbir şey yok.
En nada soy tan buena, nada me apasiona tanto ni me brinda tanta dicha.
Bu benim en iyi prostesto tabelam, ve çok da kolay oldu çünkü, daha önce yapmış olduğum "Öküzü kurtar" tabelamın üstüne yaptım.
Este es el mejor cartel de protesta que he hecho nunca, y fue fácil porque empecé con un cartel de "Salven al buey" que ya tenía.
Ve bu benim daha ilk günüm olmasına rağmen, Hepinize zaten sizden daha iyi olduğumu bilmenizi isterim.
Y aunque solo sea mi primer día, quiero que todos sepáis que ya soy mejor que vosotros.
Akabinde, muhteşem son dönüş gelecek ki bu noktada, tur bitecek ve ışık kırmızıya dönecek ve ben de sizi, umarım, bundan daha iyi ve daha temiz bir dünyaya yollamanın mutluluğunu yaşayacağım.
Esto estará seguido dentro de poco por el magnífico giro final en cuyo punto terminará el ciclo, la luz se pondrá roja y yo tendré el placer de enviarlos a los dos a un mejor y espero que más limpio mundo que este.
Gözünü dikmek ya da garip garip davranmak çok daha iyi bir plan.
Mirándola y actuando todo raro... Mucho mejor plan.
Bu iyi haber değil elbette. Ama daha önce konuştuğumuz gibi henüz vazgeçmiş değiliz.
Es una mala noticia pero, como ya les he dicho, no está perdida toda esperanza.
Ya da beni bundan daha iyi hissettirmek istersen çıplak kalabiliriz.
O podría quedarme desnuda, si me prefieres mejor así.
İndiana'ya, eve dönsen daha iyi olur. Bu ayakkabılar şu an hayatımda olan... tek güzel şey.
Estos zapatos son lo mejor que me pasa en la vida ahora mismo.
Yeni Brad'ın favori mum kokusunu, aşağıya körüklüyorum ki, eski Brad nihayetinde onu dönüştürdüğüm haliyle daha iyi olduğunu kabul etsin.
Solo llevando el olor de la vela favorita del nuevo Brad escaleras abajo. así el viejo Brad finalmente admitirá que es mejor de la manera en que lo hice.
- Son zamandan bu yana biraz daha iyi anladım.
- Mejoré un poco desde la última vez. - Ya veremos.
Şimdiden daha iyi hissetmeye başladım.
Ya me encuentro mejor.
Okuldan dönüp evde kimseyi bulamasam daha iyi.
Habría preferido ir a la escuela, volver a casa y que ya no estén.
Ama en iyi haberse, Josh'u öldürme ihtimalin var ya da daha iyisi Josh seni öldürebilir.
Pero la mejor noticia es que podrías matar a Josh, o aún mejor, Josh podría matarte a ti.
Biliyorsun, ailede bir erkek daha iyi olurdu.
¡ Ya sabes, podría arreglármelas con otro hombre en la familia!
Bize şüphe yeteneğini bazı şeylerin nasıl çalıştığını ve onları nasıl daha iyi hâle getirmeyi öğrenmemiz için verdiğini söyledi.
Él dijo que nos dio la duda para que siempre podamos intentar averiguar cómo son realmente las cosas ya saben, y cómo podemos hacer que mejoren.
"Ölsem daha iyi."
Quizá ya esté muerto.
"Ölsem daha iyi."
"Quizá ya esté muerto".
Oda-Kahvaltı'ya gitmemize karar derdi. İIk seksin korkusunu özenilmiş bir plandan daha iyi bastıracak bir şey yoktur.
Decidió ir a una pensión porque nada alivia más el temor a la primera vez que un plan muy elaborado.
Daha iyi bir fikriniz mi var? Sizin ya da sendikanızın?
¿ Tú tienes una idea mejor, tú y tu sindicato?
Bir firmaya ya da adliyeye girse daha iyi olmaz mıydı?
¿ No estaría mejor en un bufete de abogados o en la judicatura?
Şu an için kulağa ne kadar zor geldiğinin farkındayım, fakat bir defa evden dışarıya çıktı mı, bunun ikinize de daha iyi geleceğini göreceksiniz.
Sé que suena duro, pero... una vez que salga de la casa, verás que ambos estarán bien con este acuerdo.
Daha öncede de bunları yaşadım bunun sonucu iyi olmaz.
Ya estuve en esta situación, y no termina bien.
Çok iyi çalışıyor,... artık daha seçici olacak,.... gerçekten özel günler için.
Sigue funcionando muy bien, pero ahora está siendo algo más selectiva, ya sabes, estrictamente para acontecimientos privados.
Ya da belki daha iyi bir hapishaneye transfer edilirsin.
Tal vez incluso una transferencia a una cárcel nueva y mejorada.
Evet, keşke daha iyi hissedebilseydim.
Sí, ojalá me sintiera mejor con esto, ya lo sabes.
Bay Walker, şimdi kendimi daha iyi hissettiğime göre ilk izlenim için keşke bir şansım daha olsa diyorum.
Sr. Walker. Vaya, ahora que ya me siento mejor, me gustaría tener una segunda oportunidad para dar una buena primera impresión.
Daha iyi ya.
Mejor.
Bu taytların da daha iyi olduğunu sanmıyorum.
Esas medias ya no son muy buenas.
Daha sonraları John Sculley'de konu hakkında çok şey öğrendim. Ve artık oldukça iyi anladığımı düşünüyorum.
Y aprendí más sobre eso con John Sculley más adelante, y creo que ya lo entiendo muy bien.
IBM'de ya da Xerox'ta üretimle ilgilisiniz daha iyi bir kopyalama makinesi ya da bilgisayar yaptınız diyelim.
Si eres una persona de productos en IBM o en Xerox, haces una mejor copiadora o una mejor computadora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]