English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Daha yukarı

Daha yukarı Çeviri İspanyolca

1,607 parallel translation
Göğüs aldırma operasyonumdan sonra bir boy daha yukarı çıkabileceğimi farkettim.
Creí que después de la mastectomía, subiría una talla.
Bileğini daha yukarı kaldırmalısın.
Debes inclinar tu muñeca.
Problem şu ; ne zaman polisler cesaretlenip ağaca çıkmak isteseler, bu iki aşık kuş daha yukarı tırmanıyorlar.
Cuando los polis se decidan a subir los tortolitos subirán más arriba.
Biraz daha yukarı çıkabilir miyiz?
¿ Podría subirle un poco?
Bence mutfağımızın çıtasını daha yukarı çekebiliriz.
Aunque no lo creas el nivel culinario no está mal.
Biraz daha yukarıda.
Más alto.
"Daha yukarı."
'Aún más.
- Daha yukarı...
- Llega...
"Daha yukarı çık." Ne demek istedi?
"Ve más arriba." ¿ Qué habrá querido decir?
Dev heykel, "yukarı çık" demişti. Bundan daha yukarıda bir şey görüyor musun?
La estatua gigante dijo : "Ve más arriba." ¿ Ves algo más alto que ese lugar?
Daha yukarı!
¡ Ve más arriba!
Her düştüğünde, daha yukarı kalkacaktır.
Con cada caida, ella se elevara aun mas alto.
Ama bir kişinin, ancak düştükten sonra daha yukarı kalkabileceğini söylemiştiniz.
Pero ud. dijo que solo despues de caer una persona puede elevarse mas alto.
Burun daha ince. Biraz daha yukarı. Biraz aşağı.
la nariz no es tan ancha un poco mas alto un poco sobre
Biraz daha yukarı.
Y más alto.
Daha yukarı!
¡ Más arriba!
Daha yukarıya kaldır.
Más arriba.
Daha yukarı!
Más alto.
Daha yukarı dedim!
Dije más alto.
Daha yukarı!
¡ Más alto!
Daha yukarı!
No te asomes tanto...
Biraz daha yukarı.
Está bien. Un poco más arriba.
Daha yukarı, göğüslerine dokun.
Más arriba, y toca sus tetas, y...
Daha yukarıdan kavra.
Aparta las manos.
GS-14 statüsü, besin zincirinde bundan biraz daha yukarılara denk geliyor.
Una autorización GS-14 ocupa un lugar más alto en la jerarquía de mando, ¿ no cree?
Takımın sahibi, sizin daha yukarıya hazır olduğunuzu söyledi.
Bien, el dueño del equipo dice que ya estais preparadas para el gran momento.
Çünkü onun "daha yukarı" dan anladığı, Playboy'da açıIıp saçıIma ve kablolu yayında gerçek seks belgeseli.
Porque su idea del "gran momento" es una extensión del Playboy y un documental de sexo real por cable.
Kameranın daha yukarıda olması gerek.
La cámara del video personal debería estar más arriba.
Sanırım yukarıda tutmam gereken bir ünüm olduğunu düşündüm ve beni daha az düşünürsün sandım.
Supongo que pensé que tenía una reputación que mantener. Pensé que me querrías menos o algo. No. ¿ Bromeas?
Çık yukarı ve bir daha dene.
Sube ahí e inténtalo una vez más.
Yukarı çıkması aşağı inmesinden iki kat daha fazla sürdü.
Le está costando dos veces subir lo que le costo bajar allí
Sadece bir ay daha yetecek kadar erzak var. Yukarıdan aşağıya erzak getirmenin güvenli bir yolunu buluruz.
Sólo tenemos comida para otro mes así que descubriremos una forma segura de traer suministros de la superficie.
Yukarıdan gelen emirlere göre, daha az cinayet olmalı daha fazla değil.
- Los de arriba dicen que debemos tener menos asesinatos, no más.
Mesela dükten daha mı yukarıya?
un Duque?
Aşağı inmek yukarı çıkmaktan çok daha kolay.
Ir cuesta abajo es mucho menos fastidioso que subir.
İkinci hedefi temizlemek için, aşağı yukarı bir 200.000 dolar daha.
Otros $ 200.000 para eliminar al segundo objetivo.
Yukarı çıkması gerek. Biraz daha.
Súbela, Un poquito más,
Diğer türlü çekmeye ne dersin... Yukarı doğru çekip daha sonra görüntüyü ters çevirmeye?
¿ Qué tal si filmamos del otro modo... de modo vertical, y luego damos vuelta la imagen?
- Yokuş yukarı çıkmaktansa düz yolda yürümek daha iyidir. - Köylülerin nesi var?
Es más facil caminar en una carretera recta que en una cuesta arriba. - ¿ Qué pasa con los aldeanos?
Bundan daha fazla yukarı zıplayamıyor musun?
¿ No puedes saltar más alto?
Yukarıda olmak aşağıda olmaktan çok daha iyidir.
Estar arriba es mucho mejor que estar abajo.
Ben de onlara, yukarı çıkıp bir daha deneyeceğimizi söylüyordum.
Les estaba diciendo que íbamos a subir y hacer otro.
Ta yukarılarda. Ama deliliği daha fazla kaldıramadı.
Pero ya no pudo soportar la demencia.
Bakıcı, kurbanın yukarı tırmandığını Sibiryalıları daha yakından görmek için eğildiğini ve düştüğünü düşünüyor.
El vigilante sospecha que nuestra víctima se subió para tener una vista más cercana a los siberianos, se cayó... Y suma : tuvo un desayuno tempranero.
Daha iyi küre geri yukarı Anne bir kurbağa içine döner önce.
Escucha, orbita arriba antes que mamá te convierta en sapo.
Belkide yukarı çıkıp biraz daha çalışmalısın.
- Llevo estudiando todo el día es como volver a vivir en casa - ¿ Por qué no vas arriba a estudiar?
Yukarıya bakarsam daha iyi olur bence.
Creo que sería un mejor ángulo, eso es todo.
Oh evet, sadece bu elbise durmadan yukarı toplanıyor. Eğer bundan daha hızlı yürürsem, herkes için mutlu sevgililer günü olacak.
Sí, la falda se me sube un poco si camino deprisa, llamaré la atención de todo el mundo.
Biri daha yukarıda biliyorum.
Tengo un ojo un poco más arriba que el otro.
Daha demin yukarıdaydım ve yarı ölü şişko bir adam ölü bir şişko adamı yiyordu.
Estaba arriba y vi que hay un gordo medio sordo, comiéndose a un gordo muerto.
Bir daha yukarı çıkmayacağına söz ver.
- Si prometes no ir arriba otra vez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]