Dedin ki Çeviri İspanyolca
1,236 parallel translation
Ve sen de dedin ki "Umarım yanılıyorumdur ama bana belirtileri açık göründü".
Y tú respondiste : "Espero equivocarme, pero presenta síntomas claros."
Sen de dedin ki :
Y tú dijiste :
Ama dedin ki...
- Has dicho que...
- Dedin ki- - - Talep arttı.
- Pero has dicho...
Ne dedin ki?
Pues, ¿ qué dijiste?
Dedin ki :
Tu estabas diciendo :
ama sen biraz önce dedin ki...
- Pero tu dijiste...
Niye birini öldürmek için ruhundan bir parça kaybetmelisin dedin ki?
¿ Por qué para matar tiene que faltarte parte del alma?
- Hayır dedin ki...
- No, dijiste -
Sen ne diyorsun peki? Dedin ki, "Dilerim ki" ve ben de senin için yaptım.
Expresaste un deseo y se cumplió.
Çocuğa ne dedin ki?
Bah, qué le dijiste a ese chico?
- Ama sen dedin ki... - Arkadaşlarını getir mi dedim?
- Pero dijiste- - - ¿ Que los trajeras?
- Ama dedin ki...
- No. - Dijiste que tenías...
Ona, bizdekinin orijinal olduğunu söyledim. Neden öyle dedin ki?
- Le dije que la nuestra es original - - ¿ Por qué?
Ama dedin ki -
Pero tu dijiste -
Ama dedin ki - Sadece bana mal getirmeni sağladım.
Solo quería que escabullas cosas para mi.
- Ama dedin ki...
- Pero dijiste...
Hayır, hayır. Dedin ki, "Eğer içine sokarsan 5 Dolar."
No, no, dijiste "Cinco mangos si lo metes".
- Ama dedin ki...
- Pero acaba de decir...
- Dedin ki... - Talep arttı.
- Pero has dicho...
- Dedin ki ; "Steve dans etmek ister misin?"
"¿ Quieres bailar?"
Bana dedin ki...
Me dijiste que...
Ama dedin ki...
- Pero usted dijo...
Niye öyle dedin ki?
- ¿ Por qué dices que me enojo?
Ne dedin ki sen?
- ¿ Qué dijiste?
Beni dinle, Molly. Dün gece, bana dedin ki ;
Escúchame, Molly anoche me dijiste :
Dedin ki eğer bir daha yaparsam, kızımı bana verecektin.
Si- - Si. Dijiste que si lo hacia una vez mas, me dejarias tener- - mi hija de vuelta.
neden öyle dedin ki?
¿ Por qué has dicho que lo habías descifrado?
Dedin ki...
habias dicho que...
Dedin ki...
Estas diciendo...
Ve dedin ki "gitme Avery."
Y tú dijiste : " No te vayas Avery.
Geçen hafta beni aradığında dedin ki E.M.T. hazırlık programında sağlık görevlisi olmak istemediğini anladığını.
Cuando me llamaste la semana pasada y dijiste que sabías por el programa de entrenamiento que no querías ser paramédico...
Ama havalimanında dedin ki... farkındayım.
Bueno, pero dijiste en el aeropuerto
- Ne dedin ki? - Hiçbir şey.
- ¿ Qué le dijiste a Rachel?
Sen de dedin ki "Buna neden Çek diyorlar, neden Yugoslav demiyorlar?".
Entonces dijo : ¿ Por qué se le llama un cheque? ¿ Por qué no un yugoslavo?
Bunu konuşmuştuk, ve dedin ki...
Ya hablamos de esto. - Dijiste- -
- Dedin ki hiç onu öpmemiş olmayı dilerdim.
- Bien, tu dijiste que deseas nunca haberla besado.
İtiraf et, gelip yorgunum dedin ki sonra seni rahat bırakayım.
Admítelo. Viniste a decirme que estabas cansada para que te dejara en paz más tarde.
Tanıştığımız ilk gün bana dedin ki Eğer seni bir daha göremezsem bile senin gibi bir kadının var olduğunu bilmek bile yeter bana.
La noche que nos conocimos, me dijiste que incluso si no me veias nunca mas, era suficiente para saber que no habia otra como yo
O arabadan inip, onu ilk kez gördüğün zaman beni tuttun ve dedin ki :
Cuando salió del coche y la viste por primera vez me agarraste y me dijiste :
- Ve duydum ki- - Ne dedin sen?
- Y escuché que la banda- - - ¿ Qué dijiste?
Orada mahkeme salonu filan yok ki. Ne dedin?
- No hay tribunal en el pueblo.
- Dedim ki, "Bende bomba yok!" - "Bomba" dedin.
¡ Dije que no llevaba una bomba! - Dijo "bomba".
"Bil ki baban, senin baban değil" dedin.
Has dicho : " Quiero que quede claro que...
'Mm'a bir başladın mı,'m'dedin mi başka ne diyebilirsin ki?
Una vez que lo iniciaste ya casi terminaste la palabra.
"O kadar sarhoştum ki, hiçbir şey hatırlamıyorum" dedin.
Dijiste que estabas tan borracha que no recordabas nada. Eso dijiste.
Son damlaydı dedin demek oluyor ki, başka damlalar da vardı. Çok fazla.
Acabas de decir "la última gota" lo que significa que hubo otras gotas.
- Dedin ki...
Dije que vine por el concierto, Pero....
Tabii ki evet dedin.
Desde luego.
Dedin ki...
Dijiste...
" Demek dansçısın. dedin. - Arada fark yok ki. - Evet var!
El proyecto empresarial, la declaración de objetivos, y el informe de porque insisto en no cambiar de peinado.