Eğlence Çeviri İspanyolca
8,270 parallel translation
Gördüğünüz üzere çalışmalar, eğlence amaçlı rekabet ortamlarının benlik duygusunu sabote ettiğini göstermiştir.
Verás, los estudios demuestran que sabotea el autoestima al convertir actividades recreativas en un campo de batalla.
Hoşgeldin. Eğlence kutusu.
Bienvenido, saco de la risa.
Eğlence kutusu.
Saco de la risa.
Eğlence tehlikesi oluşturuyor.
Causa diversión.
Çok yakında, eğlence kullanımı da olacak.
Y no tardando también lo será su uso recreativo.
Lanet olsun, bu senin için bir eğlence.
Mierda, por eso es divertido para ti.
Patronum ona eğlence için vurdu.
Mi jefe le pegó por diversión.
Duvarların dışında başka bir eğlence gezisidir.
Otra excursión en el exterior del muro.
Bayraklar ile Eğlence'ye hoş geldiniz.
"Diversión con Banderas" el Episodio Final :
Bayraklar ile Eğlence'de onca yıldan sonra öğrenme, gülme, şaşırma...
En el transcurso de los años, acá en, "Diversión con Banderas" hemos tenido oportunidad de aprender, reírnos, asombrarnos.
Peki küçük Bayrakşörlerim Bayraklar İle Eğlence'nin son bölümünü nihayete erdiriyoruz.
Bueno, mis pequeños, banderiqueteros parece que el último episodio de : Diversión con Banderas, llegó a su fin.
Saatler önce Bayraklar İle Eğlence'nin son bölümünü atmıştım ve tek bir kişi bile yorum yapacak kadar umursamadı.
"Diversión con Banderas", hace horas y ni a una sola persona le interesó lo bastante como para comentar algo.
Bayraklar ile Eğlence geri döndü ve gelecek bölümde oynayabilirsiniz.
Volvió Diversión con Banderas, y tú puedes participar del próximo episodio.
- Eğlence.
- Diversión. - Claro.
Olabilecek en masum eğlence mini golf değil mi?
Y no podría haber más sana diversión que... ¿ minigolf?
Al bakalım sana eğlence.
¡ No estamos aquí para divertirte!
Tamam artık eğlence sona erdi. Bizimle geliyorsunuz.
Está bien, se acabó, os venís con nosotros.
Bebeğim için yaptım, eğlence için değil.
Lo hice por mi bebé. No fue diversión.
Eğer nasıl ruj sürüldüğünü ve fısıltıyla konuşmayı öğrenmek için 6 ay harcamak... -... eğlence anlayışına uyuyorsa katıl.
Si pasar seis meses aprendiendo a ponerte lápiz de labios y hablar susurrando es tu idea de diversión.
Yerel eğlence ararken şehrin yanlış kısmına girmiş galiba.
Parece que deambulaba en la parte equivocada de la ciudad buscando algo de "entretenimiento" local esta noche.
Eğlence evine hoş geldin.
Bienvenida al parque de diversiones.
- Eğlence olsun diye başladım ama evet. İyi yaşam sağlıyor.
Empecé haciéndolo por diversión, pero, sí, es una buena forma de ganarse la vida.
Ferris o zavallı, küçük hayatında bir kez olsun Cameron'a eğlenceli bir gün geçirtmek istiyor ama Cameron sürekli sızlanarak, pasif agresif kaygılarıyla ve her şeye hayır demesiyle her türlü eğlence fırsatını engelliyor ve nihayetinde Ferris'in boş olabilecek son gününü sefilliği, agorafobisi ve eğlence düşmanı oluşuyla mahvediyor.
Ferris solo quiere mostrarle a Cameron un día divertido, correcto, por una vez en su patética vida, pero Cameron actúa como un quejumbroso todo el tiempo, destruyendo todo intento de diversión con su ansiedad pasiva agresiva y sus implacables frases, arruinando lo que podría ser el último día de la libertad de Ferris, por ser un enemigo desgraciado y agorafóbico de la diversión.
Bazı insanlar Los Angeles'ın dünyadan kopuk olduğunu, ulusal sorunlarla ilgilenemeyecek kadar eğlence sektörüne odaklandığını düşünüyorlar.
Algunas personas piensan Los Angeles está fuera de contacto. Demasiado obsesionado con la industria del entretenimiento a atención acerca de los problemas nacionales.
Eğlence yeni başlıyor gibi fakat ne yazık ki benim de harekete geçmem gerekli.
Y pensar que tendré que destruirlos antes de poder divertirme.
Bu kadar eğlence yeter.
Vale, ya basta de diversión.
Eğlence zamanımdayım.
Me estoy divirtiendo.
Eğlence olsun diye bok taşıyorum.
Mover mierda es divertido para mí.
Bu arkadaşlarımla birlikte yaptığım küçük bir eğlence, Bay Russell.
Eso sólo fue un poco de diversión con mi compañero, el Sr. Russell.
Belki eğlence için.
Quizás por diversión.
Eğlence içindi zaten.
Esto es solo por diversión.
Eğlence merkezinde ne?
¿ Qué pasa con el centro de recreación?
"Eğlence" kelimesi senin pek aşina olduğun bir kelime değil, biliyorum. "Eğlenmek" fiilinin isim hâlidir. 'Keyif almak've'gülümsemek'anlamlarına da gelir.
"Diversión", es una palabra con la que sé que no estás muy familiarizada, es el nombre del verbo "divertirse", que significa pasarlo bien, sonreír.
Eğlence merkezi.
Es un centro de entretenimiento.
Eğlence merkezimin yatırımcısıyla yediğim yemekten geliyorum.
Vamos, pregunta. Acabo de cenar con el inversor del centro de ocio.
Eğlence istiyorsan şehir merkezinde bir kumarhane var.
Si quieres diversión vete a un casino de la ciudad.
Eğlence için yalan söylüyorlar.
Mienten para divertirse.
- Artık en sevdiğin eğlence olmuştur.
Oh, Will apos ; s nuevo juego de mesa favorito.
Eğlence başlasın!
Más combustible. - Mézclalo un poco.
Eğlence olsun diye evlenemezsin!
¡ Uno no se casa por diversión!
- Pazar Eğlencesi! - Ve... - Eğlence...
- * Funday, Domingo * - * Y... *
Eğlence sektörü yapımcılarının sizi öldürtmeye çalıştığını mı söylüyorsunuz?
¿ dices que los productores de entretenimiento quieren matarte?
Genç nesle hitap eden ve gençlerle yaşlıları tekrar bir araya getiren bir eğlence tarzı bulmaya çalışıyoruz.
estamos intentado crear el entretenimiento que alcanze a las generaciones jovenes, que una a los jovenes con los viejos.
Adams, siyahi tarafının boğazını sıktığı sürece sorun yok. Bilmeliydim. Piçler her zaman sosyal medya ve eğlence sektörünün bir olacağı gün hakkında konuşuyordu.
siempre que Adams extrangule a los negros, pienso que esta bien hacerlo debia saberlo los bastardos siempre hablaron de un dia en que los noticieros y el entretenimiento podrian ser uno.
Başta her şey harikaydı. Torunuma her şeyi göstermek istedim. Ona, bütün eğlence sektörü işini öğrettim.
queria ver a mi nieto todo el rato enseñarle a el todo sobre el negocio del entretenimiento un dia le pregunte,
Hey, aptalca bir soru, ama siz hiç, hep beraber toplanıp... parti treni ya da eğlence çemberi falan yapıyor musunuz?
Hey, es una pregunta un poco idiota, pero ¿ alguna vez vosotros, os conectáis unos a otros y hacéis, como una fiesta del tren o un círculo de diversión?
Eğlence sektörü, büyük eşitleyici.
El mundo del espectáculo, el gran igualador.
Zelda komik, eğlence odaklı ve dışadönük olan ikizdi.
Zelda era alegre, cariñosa y extrovertida.
İki yıl önce cebiri eğlence olsun diye yapıyordun.
Hace un par de años, hacías álgebra para divertirte.
Eğlence için ne yaparsınız?
¿ Qué hacéis para divertiros?
Bayraklar İle Eğlence geri döndü! - Tebrikler.
- Felicitaciones.
eğlenceli 161
eğlenceliydi 102
eğlenceli olacak 137
eğlenceli olabilir 35
eğlenceli olur 53
eğlenceli mi 37
eğlenceli miydi 18
eğlenceli değil mi 42
eğlence bitti 37
eğlence mi 33
eğlenceliydi 102
eğlenceli olacak 137
eğlenceli olabilir 35
eğlenceli olur 53
eğlenceli mi 37
eğlenceli miydi 18
eğlenceli değil mi 42
eğlence bitti 37
eğlence mi 33
eğlenceli görünüyor 19
eğlence için 19
eğlenmek 33
eğlenelim 20
eğlen 41
eğleniyorum 26
eğlendim 16
eğleniyoruz 28
eğlenin 36
eğlendik 22
eğlence için 19
eğlenmek 33
eğlenelim 20
eğlen 41
eğleniyorum 26
eğlendim 16
eğleniyoruz 28
eğlenin 36
eğlendik 22