English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Gelıyorum

Gelıyorum Çeviri İspanyolca

238 parallel translation
Gel, onu terk ettiğine inanamıyorum.
No creo que ella lo abandonó.
Sana yalvarıyorum, lütfen eve gel.
- Lo siento, ya es tarde.
Evet... ama Tanrının eline bakıyorum. Gel.
Sí... pero también cuento con Dios.Ven.
Ve bazı çerçeveler de yapıyorum. Gel, sana göstereyim.
Estoy construyendo algo, ven que te Io enseñaré.
Şaka yapıyorum, gel buraya.
Estoy bromeando, ven aquí.
Yatıyorum, yarın yine gel.
Estoy en la cama ; vuelve mañana.
Pek sanmıyorum ama yapabilirsinde. Gel.
Me parece mediocre, pero léelo.
Bak, ayakta duramıyorum, şöyle gel.
Escuche, no puedo estar parada. Venga acá. Siéntese.
- Tanıyorum, tanıyorum, gel götüreyim seni.
- ¡ Vaya, qué suerte tienes! - Síganos.
- Benimle gel, utanıyorum.
- Ven conmigo, acompáñame.
Gel pisi, pisi. Peki ama, kedimi arıyorum.
- Busco a mi gato.
- Gel! Sıkılıyorum
- ¡ Venga, aburridos!
Hadi gel, otur. Kahretsin Charlie, seni anlamıyorum.
- Mira, Charlie, no te entiendo.
Yatağa gel, gece sen dışardayken uyuyamıyorum.
Ven a la cama, porque si no, no me puedo dormir.
Sonra gel. Bulaşık yıkıyorum.
Estoy fregando los cacharros.
Kendine gel tatlım. Dinlediğini sanmıyorum.
Tesoro, creo que no me estabas escuchando.
Ben çocukları alıyorum! Gel, Atla.
¡ Me llevo a los niños!
Çalılara gel, seni duyamıyorum!
Está entre los arbustos. ¡ No puedo oírla!
O Surgat... Seni çağırıyorum... Derhal çemberdekileri gör ve buraya gel... emirlerime uymaya söz ver.
Oh, Surgat... yo os conjuro... para que os presentéis en este círculo inmediatamente... y obedezcáis mis órdenes.
- Bana gel. Dayanamıyorum! - Evet!
- Ven a mí. ¡ No puedo soportarlo!
Hep alıyorum, getiriyorum, şunu al gel, bunu getir...
Siempre estoy trayendo y llevando, trae esto, lleva aquello...
Benim yatağıma gel. Nasıl olsa bu sıcakta bir türlü uyuyamıyorum.
Coge mi cama, con este calor yo no podré dormir...
Şehre yeni geldim, ve Beverly Hills'de... Dr. George Maitlin'nin bürosunun dışında çalışıyorum... Gel beni bul.
Estoy trabajando en las oficinas... del Dr. George Maitlin, en Beverly Hills.
"Ayrıca sana yalvarıyorum... dört torununla birlikte lütfen Hawaii'ye gel... ve Suzujiro'yla buluş."
"Te ruego que nos complazcas. " Por favor, ven a Hawaii con tus cuatro nietos... " y pasa un tiempo junto a Suzujiro.
Anlıyorum sen gel güzel sıradaki bunu mu istiyorsun?
Ya veo. Sello de goma, gracias, siguiente. ¿ Eso es todo?
Araba kullanıyorum. - O zaman sadede gel hemen.
- Pues vamos al grano.
Gel, seni alıyorum.
Bueno.
Köprüden atlıyorum. Ölmüyorum. Gel de anla.
Me tiro de un puente y no me muero, imagínate.
Geri gel! Hayatımda iğrençlik kategorisinde bu oyuncuya denk birini görmemiştim,... ama ona tapıyorum!
Jamás vi nada en mi vida de un nivel tan repugnante.
Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum.
No se nota mucho por la transpiración -.. ... pero uso lo que indica el frasco de gel.
Bilmek isteyeceğini sanmıyorum ama içeri gel.
No creo que quieras saberlo... pero pasa.
Tamam, buraya gel hazırlıklara başlıyorum.
Esta bien, ven aqui, y comenzare los preparativos.
Kendine gel gerzek, şu an çalışmıyorum!
¡ Estoy descansando, cretino!
Aromaterapik. "Banyo yapıyorum" lafının neresini "gel" anladın?
Aromaterapia. ¿ Exactamente que parte de "estoy tomando un baño"
Ross, şaka yapıyorum. Gel buraya.
Es una broma.
Chakotay ve ben, yarın sabah biyomimetik jel ikmali yapacağız, ve şu anda o şeyi nakledebilmek için uygun bir konteynır bulmaya çalışıyorum.
Debemos recoger una entrega de gel biomimético por la mañana. Busco el recipiente de transporte adecuado.
Ö zaman saat 7de 1 Milyonla benim evime gel, çünkü malı açık arttırmaya çıkarıyorum.
Entonces si la quieres, trae un millón a mi casa a las 7 porque estoy subastando la droga.
Sabah 8'de başkan Kennedy beni aradı ve odama gel dedi bornozu hala üzerindeydi ve "Şuraya bir şeyler yazıyorum bunları duyurmak için bir basın toplantısı düzenleyeceksin" dedi.
El Presidente Kennedy me llamó a las 8 en punto de la mañana y dijo, ven a mi habitación, todavía tenía su bata de baño encima y dijo, aquí hay algo que estoy escribiendo para ti, vas a dar una conferencia de prensa para anunciarlo. "
Ah anlıyorum. Hadi gel biraz temiz hava alalım.
Será mejor que salgamos, nos hará bien.
Gel sana bir sarılayım dostum, inanmıyorum.
¡ Un abrazo! ¡ No puede ser!
Ve bir haftadır dişlerimi saç jölesiyle fırçalıyorum.
Hace una semana que me lavo los dientes con gel para el cabello.
Seni tam olarak tanıyorum... Gel ve içime eri...
Te conozco por completo, ven y fúndete dentro de mí
Lütfen kendine gel. Seni tanıyorum.
Por favor, tienes que luchar contra él.
Buraya gel yenge Ben başlıyorum Preeti buraya otur
Pero usted tiene que expresar el amor en su corazón.
Chris'i futbol maçına bırak ve direk eve gel. Tatlım, sana yalvarıyorum.
Te lo ruego.
Büyük kukulu kızlardan hoşlanıyorum. ) Hadi South Park'a gel ve birkaç arkadaşımla tanış.
- EPISODIO 13 ENGANCHADO AL MONOFÓNICO
Büyük kukulu kızlardan hoşlanıyorum. ) Hadi South Park'a gel ve birkaç arkadaşımla tanış.
- EPISODIO 8 DOS TIPOS DESNUDOS EN UNA BAÑERA
- Çıldırıyorum. - Gel babanı gör.
Hola, señor.
- Bayılıyorum bu herife. Gel buraya, şu çok sevdiğin... koltuğa otur. Oz saçmalama, sakin ol.
OZ, ven acá.
Come... Let hey hey uzak yoldan Sen aşağı alabilirsiniz, ben yalvarıyorum, / uzağa gel Hey!
Dejar Ven... Usted puede bajar, se lo ruego lejos del camino, / Come Away
Şaka yapmıyorum. Hemen gel!
¡ Esto va en serio!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]