Hissediyorum Çeviri İspanyolca
33,589 parallel translation
Beni yargılıyormuşsun gibi hissediyorum.
Siento que me está juzgando.
Tamam, bu biraz tuhaf kaçacak. Bunu söylerken bile kendimi salak gibi hissediyorum. Ama eminim bir şey geliyor.
Okay, esto sonará raro y me siento ridículo diciendo esto, pero sé que algo viene.
Aman tanrım kendimi aptal gibi hissediyorum.
Oh, dios mio, me siento tan estúpida.
Onlarla irtibatının iyi olduğunu hissediyorum.
Creo que puedes ser un enlace importante.
Benim suçummuş gibi hissediyorum.
Y siento que fue mi culpa.
Aramızda gerçek bir bağ var gibi hissediyorum.
Siento como si tuviéramos una conexión.
Ve senin de sevgilimi öptüğün için özür dilemen gerekiyor gibi hissediyorum.
Y creo que deberías disculparte conmigo por haber besado a mi novia.
Ne hissediyorum biliyor musun?
¿ Y sabes qué siento?
Her şeyden çok ne hissediyorum biliyor musun?
¿ Sabes qué es lo que más siento?
Neden bir cinayet hayatımı kurtarmış gibi hissediyorum?
¿ Por qué me siento como un asesinato acaba de salvar mi vida?
Şimdi doğruya doğru, bazı şeyleri yapmam daha uzun sürüyor olabilir mesela bu sabah banyodaki musluk yüze benziyor diye on beş dakika güldüm ama kendimi çok iyi hissediyorum.
O sea, sí, me lleva un poco más hacer algunas cosas. Como esta mañana, estuve 15 minutos riéndome porque el grifo del baño parecía una cara. Pero me siento... muy bien.
İşte tam şöyle hissediyorum.
Vale, aquí es como me siento.
Seni sadece görmüyor... hissettiklerini de hissediyorum. Bu yüzden de verandada Elena için, bana söylediklerinde ne kadar ciddi olduğunu da anlayabiliyorum.
No sólo puedo verte... sino que puedo notar lo que sientes, es por eso que sé que en el fondo, hay una parte de ti que sentía lo que me has dicho en el porche de Elena.
Ona daha fazla ihtiyacımız olacak gibi hissediyorum.
Tengo el presentimiento de que la necesitaremos a ella y a mucho más.
Çok şey hissediyorum.
Siento... mucho.
Ben de artık dünyada olmadığımızı hissediyorum.
Yo también creo que ya no estamos en la Tierra.
Sanırım bir şey hissediyorum.
Creo que estoy sintiendo algo.
Çocuklar onu hissediyorum!
Chicos, ¡ la estoy sintiendo!
Nihayet hayatımda yapmam gereken şeyi yapıyormuşum gibi hissediyorum.
Siento que finalmente estoy haciendo lo que toda mi vida tendría que haber hecho.
Kendimi güvende hissediyorum.
Me siento tan seguro.
Ben eve gitmek istediğimi hissediyorum.
Siento ganas de irme a casa.
Sanırım kendimi hâlâ uzayda hissediyorum. - Mike, çok komiksin.
Creo que todavía tengo el horario del espacio.
Burada hayatım parmaklarımın ucundan akıp gidiyormuş gibi hissediyorum.
Siento que la vida se me está escapando entre los dedos aquí.
Düşman tarafından sorguya çekilmişim gibi hissediyorum.
Parece que estoy siendo interrogado por el enemigo.
Anjiyo olmayacaktım çünkü kendimi iyi hissediyorum.
Jamás me debí haber hecho la angioplastia porque me siento bien.
Öyle hissediyorum.
Solo tengo un presentimiento.
Neden her defasında sanki, sorgulanıyormuşum gibi hissediyorum?
¿ Por qué siento que me estás interrogando todo el tiempo?
Kondomlar orada ve hazırlan diyorsun mesela, bense kendimi bu konuda rahat hissediyorum. Ama çoğu erkek için bunlar sorun.
Existen los condones y la Profilaxis pre-exposición por lo que no debería molestarme... pero igual es un factor determinante para la mayoría de los hombres.
Bir anne olarak, oğlumun işlemediği bir suçtan dolayı zulüm görmesini izlerken çaresiz hissediyorum.
Como madre, me siento indefensa viendo cómo mi hijo es perseguido por un crimen que no ha cometido.
Beni geren şey ; değerlendirme için buraya her gelişimde her şey yolundaymış gibi davranmak istiyorsunuz. Benim de sakin, düzgün ve her şey yolundaymış gibi davranmam sınanıyor gibi hissediyorum.
Bien, supongo que lo que es desconcertante... es que cada vez que yo, sé, que estoy llegando a una evaluación, ustedes sólo quieren actuar como si todo está bien, ya sabes, y es como, si la prueba para mí es si puedo actuar, ya sabes, tranquilo y frío... y todo está genial.
Aklımdan çıkmayan bu meretle ben de her gün öyle hissediyorum.
Me siento todos los días de esa manera con esta mierda resonando en mi cabeza.
Aramızda farklılık olduğunu hissediyorum.
Siento que hay algo diferente entre nosotros...
Yanına taşınmayı istediğimi söylediğimden beri ilişkimiz geri gidiyormuş gibi hissediyorum.
Está bien, desde que dije que quería mudarme, siento que nuestra relación va al revés...
Bunu söyleyince kendimi iyi hissediyorum.
Y eso realmente se siente tan bien de decirlo.
Yani, kendimi hâlâ berbat hissediyorum ama...
Digo, todavía me siento terrible, pero...
Sadece birkaç hafta oldu ama sanki şey gibi hissediyorum... Biz sanki...
Solo han sido unas semanas, pero siento como si... nosotros, ya sabes...
Kaybolmuş gibi hissediyorum, Julia.
Me siento perdido, Julia.
Efendim, Kuzeydoğulu bir kız olarak... ortalama bir Hintli kızdan daha fazla taciz edildiğimi hissediyorum.
Señor, siento que como chica del Noreste.. .. soy más acosada en la calle que cualquier chica promedio India.
Ayrıca ben kendimi harika hissediyorum.
Y me siento genial.
İkisi birbirine o kadar yakın ki şu an kendimi Tom Hanks, Meg Ryan filmindeymiş gibi hissediyorum.
Los dos se gustan tanto que es como vivir en una película de Tom Hanks y Meg Ryan.
Bu konuda kendimi kötü hissediyorum.
Me siento mal por eso. Me arrepiento.
Bazen ben de öyle hissediyorum Julian.
Sí, también he tenido días en los que me he sentido así, Julian.
- Eninde sonunda açmak zorunda, değil mi? - Ben de kendimi suçlu hissediyorum.
En algún momento tendrá que responder, ¿ verdad?
Böyle boş boş dinlerken kendimi aptal gibi hissediyorum.
Y me siento como un tonto parado aquí y escuchando. - ¿ Papá?
Hatta harika hissediyorum. Her şey hıphızlı hareket ediyor, heyecen verici. Her şeyi yapabilirim gibi geliyor.
De hecho, me siento increíble, como si todo estuviera zumbando, electrificado, como si pudiera hacer cualquier cosa.
Söylediklerinin yarısını anlamıyormuşum gibi hissediyorum.
Creo que no entiendo la mitad de las frases que dices.
Bu konuda kendimi rezil hissediyorum.
Ya estoy destrozado con esto.
Gözlerim kapalı bir uçurumdan atlıyormuşum gibi hissediyorum.
Apenas.
Sanki Walter dürüst değilmiş gibi hissediyorum.
Siento que Walter era deshonesto,
Benim suçummuş gibi hissediyorum.
Lo que siento como culpa mía.
Kendimi çok iyi hissediyorum.
Me siento bien.