English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ L ] / Lã

Çeviri İspanyolca

51 parallel translation
Johnny işe başlarken bir kontrat imzalamış. Meşhur bir orkestra şefiyle.
Cuando Johnny estaba empezando, firmà ³ un contrato de servicio personal con un gran là ­ der de banda.
Babam da orkestra şefini görmeye gitmiş.
Mi padre fue a ver al là ­ der de banda.
Dayılık etmeye kalkışırsa, söyle, orkestra şefine benzemem.
Y si ese macarrà ³ n intenta fastidiar, dile que no soy el là ­ der de la banda.
Sicilyalı bir consigliere'im olsaydı, bu halde olmazdım!
Si tuviera un siciliano no estarà ­ a metido en este là ­ o.
Temizle!
LÃ ­ mpialo.
Hareket sınırlarımı biraz daraltmış olmuyor musun?
No exactamente es empujarme a mis là ­ mites.
Ve bütün bu pisliğininkini de tabii.
Y todo este là ­ o.
Kırılma noktanıza kadar zorlanacaksınız.
Los presionarà ¡ n hasta el là ­ mite.
Burası başlangıç noktanız, sizin arenanız.
à ‰ sta es su là ­ nea de salida. à ‰ ste es su campo.
Birini korkutursan, diğerleri hizaya gelir.
Atemorizas a uno y el resto sigue la là ­ nea.
- Sınırlarını zorlayalım mı beyler?
- Llevà © moslo al là ­ mite,  ¿ eh?
Hücum sırası. Şunu izleyin.
LÃ ­ nea ofensiva'miren.
Hücum hattında büyük sorunumuz var, koç.
Tenemos Ï... n gran problema en la là ­ nea ofensiva'entrenador.
Güçlü bir hücum hattı olmayan takımlar için planlanmıştır.
Està diseà ± ada para equipos sin una là ­ nea ofensiva fuerte.
Konferansta bize acıyan bütün kolejlerden alkış toplayalım diye mi?
 ¿ Para poder recibir aplausos de là stima frente a las universidades de la Conferencia?
Yedi, gol çizgisinde.
A siete en la là ­ nea de gol.
Topu yakaladıktan sonra, sayı yapamazsanız, saha dışına çıkın.
Despuà ¨ s de agarrar el balà ² n, si no pueden anotar'sà lganse del là ­ mite.
Saha dışına çıkmazsanız, herkes sıraya girsin ve Koç Red Dawson oyunu kazandıracak değişikliği yapsın, tamam mı?
Si no salen del là ­ mite, todos vayan a la linea... ... y el entrenador Red Dawson tiene la jÏ... gada ganadora,  ¿ bien?
- Saha dışına çık!
- i Fuera del là ­ mite!
"LÃ ¥ ngerud az önce patladı."
"Långerud acaba de estallar."
LÃ ¥ ngerud, kız tanıklık için burada.
Långerud, la chica dará su testimonio.
Geri basın.
 ¡ Là ¡ rguense!
Şimdi burada en ileri kurumsal inovasyon alanındaki liderleri en ileri düşünürleri ve parlak zihinlerin bazılarını dinleyeceğiz.
Ahora, durante nuestra estadà ­ a aquà ­, vamos a estar escuchando de algunas de las mentes mà ¡ s brillantes, a los pensadores mà ¡ s adelantados, y là ­ deres en el campo de la vanguardia y la innovacià ³ n de las empresas.
Oraya bırakın.
Là ¡ rgate de allà ­.
Mo pélé Marie Laveau.
Mo pà © là © Marie Laveau.
Tamam, artık içeri dönmem là ¢ zım.
Ok, me tengo que ir.
20'sine gelmiş hà ¢ là ¢ başkasının sırtından geçiniyor.
Una chica en sus veintes aprovechándose así.
- Bugün là ¢ zımmış.
- Lo necesita hoy.
Antremanlarınla mı à ¢ là ¢ kalı?
¿ Es por el entrenamiento?
işemem là ¢ zım.
Tengo que orinar.
- Evet? - Gel, gel, bunu görmen là ¢ zım.
¡ Kuba, ven, tienes que ver esto!
Konuşmamız là ¢ zım.
Tenemos que hablar.
- Hayır, asıl bizim konuşmamız là ¢ zım.
- No tenemos que hablar.
Hemen kaç!
 ¡ Là ¡ rgate!
Çıkın dışarı.
LÃ ¡ rguense.
Hatta bir saat görevde olmayacağım.
Es mà ¡ s, voy a estar fuera de là ­ nea una hora.
Çok yazık.
Es una là ¡ stima.
- Ne yazmış?
- LÃ © emelo.
Miggs ve Santiago, çıkın dışarı!
 ¡ Miggs y Santiago, là ¡ rguense!
Kastau frà ¡ à © r là ­ fi
Kastau fraar la ­ fi
Eugene Là © và © que evi terk etti, muhtemelen Elise Mayer Eugeneinn beklediği Avusturyalılar ile görüşmek için.
Eugéne Lévéque dejó el departamento. Tal vez fue a buscar a los austríacos... a los que Elisée Mayer espera su llegada.
Gerçek şu ki hà ¢ là ¢ elektriğimiz varken başka bir suçlu göstermek istiyorum.
Como cuestión de hecho, um, mientras que todavía tenemos el poder, Me gustaría proponer un delincuente alternativa.
Ve hà ¢ là ¢ siber saldırı ihtimalini göz ardı edebiliriz, tabii ki.
Y aún debemos descartar la posibilidad de la guerra cibernética, por supuesto.
à ‡ alışması là ¢ zım.
Debemos estar caliente.
- Tabi bana hà ¢ là ¢ yalan söylemiyorsan. - Söylemiyorum.
- A menos que estés todavía mintiendo.
Ve biz derken, seni kastediyorum çünkü biz hà ¢ là ¢ karantinadayız.
- Sí. Y por nosotros, me refiero a ti, porque estamos todavía tipo de cuarentena aquí.
Gitmeyi düşünebildiğim tek bir yer vardı insanların beni hà ¢ là ¢ sevdiği tek yer.
Sólo hay un lugar que podría pensar en ir, El único lugar donde la gente todavía me aman.
Dürüst olmak gerekirse, zaman tünelinde onca yemek fotoğrafını görmek zorunda kalmayacağım için rahatlarım gibi geliyor.
Para ser franco, me sentirá ­ a aliviado de no tener que ver tantas fotos de comida en mi là ­ nea de tiempo.
Boone, şu an sınırlar konusunda kafa patlatıyoruz.
Boone, estamos hablando de là ­ mites.
Gitmem là ¢ zım.
Me tengo que ir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]