Pekâlâ o zaman Çeviri İspanyolca
794 parallel translation
Pekâlâ o zaman!
- Ahora.
Pekâlâ o zaman.
Está bien.
Pekâlâ o zaman öyle yapın Bay Allnutt.
Adelante, hágalo, Sr. Allnut.
- Pekâlâ o zaman gidip, vakit geçirmeden Ludlow'a kimin gideceğini kararlaştıralım.
Decidamos quiénes han de partir inmediatamente a Ludlow.
- Pekâlâ o zaman.
- De acuerdo.
- Pekâlâ o zaman 8'de.
- Entonces a las ocho.
- Pekâlâ o zaman.
- Puede irse.
Pekâlâ o zaman. Akitanya'yı istiyorum.
- Bien, entonces quiero Aquitania.
- Pekâlâ o zaman, iyi.
- Vale, perfecto.
Pekâlâ o zaman.
No es nada.
Pekâlâ o zaman.
Bien entonces.
Pekâlâ o zaman.
Si, bueno. Entonces bien.
Pekâlâ o zaman.
Bueno...
Öyle mi? Pekâlâ o zaman, Ben 2 tane hamburger büyük boy patates kızartması istiyorum, bira olarak ne var?
Sí, 2 hamburguesas, patatas fritas y una cerveza
Pekâlâ o zaman, ona el sallayacağım.
Entonces le haré señas.
Pekâlâ o zaman.
Pues entonces.
Pekâlâ o zaman.
De acuerdo.
Pekâlâ, o zaman buradaki işimiz bitti.
Entonces uh... eso es todo, supongo que todos hemos terminado aquí.
Pekâlâ, o zaman sen bir keşişsin.
De acuerdo, entonces, eres un ermitaño.
Pekâlâ, eğer... Eğer leoparlar değilse, o zaman ne?
Sino han sido los leopardos, ¿ qué ha sido entonces?
Pekâlâ, öpüşelim o zaman.
Está bien, te besaré.
Pekâlâ, gideriz o zaman.
Al infierno vamos, de acuerdo.
Pekâlâ, git o zaman.
Adelante.
Pekâlâ, git o zaman, adamlarını topla.
Bien, reunid a vuestros hombres.
Pekâlâ, o zaman yapmayın.
Entonces no lo hagan.
Bugünlerde ensene yapışacağım. Pekâlâ, o zaman.
¿ Qué?
Pekâlâ, o zaman.
No me crees.
Pekâlâ. O zaman adını değiştir.
Bueno, cámbiese el apellido.
Pekâlâ, sen yap o zaman.
Está bien, hágalo usted.
Pekâlâ, o zaman.
- Me quedo. - Sí, claro que sí.
Pekâlâ, bu bahsi kapatalım o zaman.
Pues... quitemos el capítulo.
- Pekâlâ, iyi şanslar o zaman.
- Entonces, buena suerte.
Pekâlâ, o zaman, onunla şahsen tanışmalıyım.
Muy bien, en ese caso, quisiera conocerle personalmente.
Pekâlâ delikanlı, sadede gelelim o zaman.
De acuerdo, joven, vamos al grano.
Pekâlâ, o zaman.
Muy bien.
Pekâlâ, o zaman.
Muy bien, entonces.
Pekâlâ, bana iğne iplik ver o zaman.
Entonces, déme hilo y una aguja.
Pekâlâ. Haydi o zaman, gerçek bir diyalog kurmayı deneyelim.
Tratemos de hablar en serio.
Pekâlâ, o zaman. İşte burada.
Muy bien, entonces aquí está.
Pekâlâ, o zaman hiçbir yer olmayan bir yere gidelim.
Asakusabashi Kyaba - ¿ Ahora adónde?
Pekâlâ. Madem suçlu olmadığına inanıyorsun, o zaman değilsin.
Pero no fui yo quien mato.
- O zaman gemiyi sağlamlaştır. - Pekâlâ, Kaptan.
No hay más que prepararse para resolver la dificultad.
Pekâlâ, madem kararını verdin git o zaman.
Bueno, si has decidido irte, hazlo.
Pekâlâ, yap o zaman.
Pues adelante.
Pekâlâ, o zaman.
De acuerdo.
Pekâlâ, o zaman biz de yukarı tırmanırız.
Sólo tendremos que escalar un poco, es todo.
Pekâlâ, düşündüm ki, eğer Roger Wade gerçek adı değilse, o zaman... -... asıl adını kullanıyor olabilir.
Si no lo es, puede que esté usando el verdadero.
Pekâlâ, oraya girdiğim zaman o ne yapacaktır?
¿ Y qué hará cuando llegue yo?
- Pekâlâ. O zaman aşağı inip çalışacak mıyız?
Bueno ¿ entonces trabajaremos?
Pekâlâ, o zaman Five Bob'da birkaç gün kalman için Miss Augusta'dan gelen bu daveti yırtıp atayım.
Bueno, entonces supongo que debería romper esta invitación de Miss Augusta... a que pases unos días en Five Bob.
Pekâlâ o zaman, maden istiyorsun.
Ven, entonces.
pekala o zaman 74
pekala öyleyse 32
pekâlâ öyleyse 16
pekala o halde 17
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
pekala öyleyse 32
pekâlâ öyleyse 16
pekala o halde 17
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16