Tekrar düşündüm de Çeviri İspanyolca
313 parallel translation
Tekrar düşündüm de... Kendime "ben kim oluyorum da bilime posta koyuyorum" dedim.
Bueno, lo pensé... y "Bah", me dije, "¿ Quién soy para ningunear la ciencia?"
Şey, tekrar düşündüm de, belki gelmesen daha iyi olur.
Mira, pensándolo bien, quizá sea mejor que no vengas.
Durumumuz hakkında tekrar düşündüm de, yaptıklarım gerçekten gurur duyulacak şeyler değil.
He reflexionado sobre nuestra situación y no estoy muy orgulloso de mí.
- Tekrar düşündüm de kendim sararım.
- Pensándolo bien, yo misma lo envolveré.
Tekrar düşündüm de, iyisi mi soğuk duş yap.
Pensándolo mejor, que sea una ducha fría.
Tekrar düşündüm de basına birşeyler söylesek iyi olur.
Pensándolo bien, digámosle algo a la prensa.
Tekrar düşündüm de, deneme süreci iyi olur.
Pensándolo mejor, creo que un período de prueba sería una decisión sabia.
Tekrar düşündüm de, sen de benimle gel.
No, vamos juntos
Tekrar düşündüm de aslında bunu...
Mi sentido común me dice que no puedo...
- O halde, tekrar düşündüm de... arkadaşınız olmayı tercih ediyorum.
Que, considerándolo todo, es preferible que yo sea su amigo.
Tekrar düşündüm de, burası kahvaltı köşesi için iyi bir yer olur.
Aquí atrás es un buen lugar para un cuartito del desayuno.
Tekrar düşündüm de, bir daha buraya gelmek istemiyorum.
Pensándolo bien, creo que no quiero volver aquí.
Tekrar düşündüm de, sanırım gitmeyeceğim.
En el segundo pensamiento, No creo que me iré.
Dinleyin beyler, tekrar düşündüm de, o kadar ilgimi çekmiyor.
Esteee, oigan chicos, creo que lo pensé mejor y no estoy interesado.
- Tekrar düşündüm de, kal en iyisi.
Pensé que había terminado. Será mejor que te quedes.
- Tekrar düşündüm de üç katı, kulağa çok paraymış gibi geliyordu, Bud.
- ¿ Muchachos, cómo están? - Ahí vamos. - Triple sueldo parecía bueno, Bud.
- Tekrar düşündüm de, bir tane yeter.
- Pensándolo bien, nombra una.
Tekrar düşündüm de...
Levanta. Pensandolo mejor...
Tekrar düşündüm de, belki de öyle değildir.
Pero pensándolo bien... tal vez no.
Tekrar düşündüm de, kesinlikle haklısınız.
Ahora que lo pienso, tiene toda la razón.
- Tekrar düşündüm de, Meksika pek iyi bir fikir değil.
Pensándolo mejor, quizá lo de México no sea tan buena idea.
Tekrar düşündüm de, sakız mükemmel olurdu.
El chicle sería la perfección.
Hindi Bacı, tekrar düşündüm de şu andan itibaren hem karides hem de köfte işine sen bak.
Hermana Turquía, me lo he pensado mejor... A partir de ahora todo el "Camarón chorreante" y las albóndigas te pertenecen a ti.
Bana Merkez Komutanlığı bağla. Hayır, tekrar düşündüm de, bu onlar için çok önemli.
Pensándolo bien, esto es demasiado importante.
Tekrar düşündüm de ben söylerim.
Pensándolo bien, yo sé lo digo.
Tekrar düşündüm de.
- Pensándolo mejor...
Tekrar düşündüm de bu hayvanlar kıza tecavüz edebilir, hatta öldürebilir.
Creo que esas bestias la violaran. Puede ser que incluso matarla.
Tekrar düşündüm de...
Pues, lo he estado pensando y... ¿ Y?
Tekrar düşündüm de, sen Tuvok ile daha iyi vakit geçirirsin.
Pensándolo bien, tu y Tuvok pasen un buen rato.
- Tekrar düşündüm de, o kadar da komik değilmiş.
El segundo pensamiento, no es divertido.
Kankakee'de karnaval kaldırıldı ben de düşündüm ki tekrar şey yapmamızın vaktidir...
La feria cerró por lluvia en Kankakee... así que pensé que ahora sería un buen momento para -
" tekrar denemem gerektiğini düşündüm.
"porque tengo la sensación... " de que esta será la última vez que pueda escribirte ".
Kahrolası, kendini tekrar kaybedeceğini düşündüm.
Maldita sea, pensé que les había perdido de nuevo.
Tim bana evlenme teklif ettikten sonra, tekrar yardım edemeyeceğimi düşündüm.
Después de que Tim me pidió la mano, no pude evitar recordar.
Polise gitmeyi tekrar düşündüm. Onda anahtarım vardı ve kanunsuz bir şekilde evime girmişti.
Pensé de nuevo en llamar a la policía... porque él tenía la llave de mi apartamento y había entrado ilegalmente.
Scottie, dedektiflik işini bıraktığını düşünerek seni buraya çağırdım ama bana iyilik olsun diye işe tekrar döneceğini düşündüm.
Te pedí que vinieras, Scottie sabiendo que te habías retirado del trabajo de detective pero me preguntaba si volverías a trabajar para hacerme un favor a mí.
Dün gece tekrar düşündüm ve artık sıkıcı olduğuna karar verdim.
Pero anoche pensé en ti y de repente te volviste pesado.
Tekrar başka şeyler düşündüm... tatil, bisiklet gezisi... çiçekli kızlar.
Estoy de nuevo pensando en otras cosas... las vacaciones, la Bretaña... paseos en bicicleta, chicas en flor.
Suçlamaları duyduğumda işgal dönemindeki Reising eylemlerini tekrar düşündüm.
Después de oír las acusaciones, analicé de nuevo las actividades de Reicin durante la ocupación.
ben de tekrar çalışmasını duymak isteyebilirsiniz diye düşündüm.
Pensé que le gustaría oír el motor de nuevo.
Ben de duygularımı ve nedenlerini düşündüm. Sanırım atomlarıma ayrışıp tekrar birleşme süreci...
Me puse a pensar en lo que siento y creo que el proceso de desintegración átomo a átomo...
Daha önce bunlara baktığına inanıyorum ama tekrar göz atmamız gerektiğini düşündüm çünkü Eylül'de okullara transferler başlıyor.
Creo que ud. ya lo reviso una vez, pero creo deberia verlo de nuevo.. en septiembre viene la transferencia para una escuela.
İkinizin de tekrar buluşmaktan hoşlanacağınızı düşündüm.
Pensé que os gustaría encontraros.
Bunun toplantı kurallarına aykırı olacağını düşündüm bana gelecek yıl tekrar sorun ve sonraki yıl.
sin embargo pueda ser contra los principios... de esta reunión, Me preguntan el año que viene y en el otro todavía.
Tamirhanede vardı bir tane uygun olan. ben de tekrar çalışmasını duymak isteyebilirsiniz diye düşündüm.
Tenía el indicado, tirado por el taller, así que pensé que querría oírlo correr de nuevo.
Kevin oraya taşınmıştı ve ben düşündüm ki, düşündüm ki onu tekrar benimle birlikte olmaya ikna edebilirim.
Kevin se había mudado allí. Creí que podía convencerlo de que volviera conmigo.
Kimse kruvazörü görmediğinden Trigati tekrar görülene kadar üst uzayda beklediklerini düşündüm.
Pero ya que nadie la había visto... pensé que estarían esperando en el hiperespacio... hasta que oyeran de algún otro avistamiento.
Seni tekrar görürsem neler söyleyeceğimi düşündüm.
Todas las cosas que debería decirte si alguna vez te viera de nuevo.
Seninle konuştuktan sonra tekrar düşündüm. Sizler buranın yerlisi değilsiniz, şehri bilmiyorsunuz.
Después de hablar contigo, pensé que sois un atajo de provincianos que no conocen la ciudad.
Tekrar izleme vaktinin geldiğini düşündüm.
Me pareció hora de verla otra vez.
Bir muhabirin aldığı maaşla bu evi yapamayacağımızı düşündüm ve tekrar çalışmaya başladım.
No podemos arreglar la casa con un sueldo de reportero. Así que me he desjubilado.