Yaka Çeviri İspanyolca
878 parallel translation
- Kürk yaka mı?
- ¿ Una piel?
Gorillerini yollayıp beni yaka paça nikah dairesinden... kaçırtmak da mı taktikti ha?
¿ Fue estrategia que esos gorilas me sacaran a rastras del juzgado de paz?
Başka bir yaka daha mı?
¿ Qué? ¿ Otra capa nueva?
Yaka numaranı diyorum, üzerinde görmüştüm.
Acabo de verlo en su camisa.
Ücretini hazırla ve araba durur durmaz zamanını ayarlayıp hızlıca hareket ederek kalabalığın içinden geç ve saat tam 9 : 00'u çeyrek geçe caddenin öteki ucuna ulaş. Orada seni kaldırımın kenarında yaka uçları kırmızı olan, koyu siyah palto giymiş bir arabacının sürdüğü küçük bir araba bekliyor olacak.
Tenga preparado el importe, y en cuanto su taxi se detenga, muévase con rapidez y cronométrese para llegar al otro extremo exactamente a las 9 y cuarto, donde encontrará un pequeño carruaje esperando cerca de la acera,
Diyelim ki seni memlekete... Yaka Üstünde Salya'ya götürdüm.
¿ Y si te llevara a mi residencia campestre, en Semecae Lababa?
Belki öteki yaka güzeldir.
Tal vez, sea mejor del otro lado.
"Yüksek, sïkï, eski moda, katï bir yaka."
"Un apretado collarín rígido".
Bugün yolumun üzerindeki bir mağaza vitrininde hakiki İngiliz nakışı bir yaka gördüm.
En mi camino al trabajo hoy, pasé por un escaparate y vi un cuello con auténtico bordado Inglés.
"Saat 8 : 00'den kısa bir süre önce, hapsi de... " işçi yaka kartı takan dört kişi... " gündüz vardiyası için gelen çalışanlara karıştı.
Poco antes de las ocho, 4 hombres que llevaban la placa de identificación de empleados se unieron al turno que entraba en la fábrica Prentiss.
- V yaka bluzlu bir kızıl.
- Pelirroja y desaliñada.
Nedir bu balıkçı yaka gece elbisesi mi?
¿ Era un traje de noche de cuello de tortuga?
Hastaneye. Yeni yaka da almam lazım.
Al hospital, y además tú necesitas unos cuellos nuevos.
Elmas yaka, altın kollar.
Cuello de diamantes, mangas de oro.
Kollarını kısaltmam gerekecek, bir kuşağa ihtiyacım olacak, fırfır, yaka için bir şeyler...
Solo hay que acortar las mangas, poner unos encajes, - un volante, algo para el cuello...
Buraya çektiğimizde, yerlilerin birkaç eski yaka düğmesi ve paslı saç tokalarından başka bir şeyleri kalmayacak.
Al irnos, a los lugareños no les quedará nada. Sólo algunos botones y unos pasadores oxidados.
Fedaime onu yaka paça dışarı attırdım.
Hice que el gorila lo tirara escaleras abajo.
Plank, Jonas onu yaka.
Plank, Jonas, id a buscarle.
Yaka düğmesi.
El gemelo.
Duncanon, sağ yaka.
Duncanon, flanco derecho.
Bu kolalanmış bir yaka mı?
¿ Y esto es un cuello almidonado, Doña Carolina?
Bakın : Fallon'un yaka düğmesi.
Aquí está el botón de Fallon.
McGovern yaka düğmesini almış.
Fallon fue asesinado en un duelo.
Yaka düğmesini gösterirsin.
La bebida corre por mi cuenta.
- Sen de kanıt olarak yaka düğmesini aldın.
Esto es exactamente lo que sucedió. Y tienes el botón collar para probar, ¿ eh?
Şimdi de bir yaka!
¡ Esto es una camisola!
Sen de büyük bir yaka takmışsın bayım.
Vd. lleva un cuello enorme, Sr.
Nehrin Sol Yaka'sında..... Sağ Yaka'sında... .. ve ortasında.
En la Ribera Norte en la Ribera Sur y entre ambas.
Öğleden sonraki kızım. Yani aperatif. Sol Yaka'da öyle derler.
Soy la chica de la tarde el aperitivo, como decimos en la Ribera Norte.
Ama bu kıza dönersek, genç hanım Sol Yaka'da yaşıyor.
Pero de vuelta al caso, la joven vive en la Ribera Norte.
Şu frak gömleğinin yaka düğmelerini takar mısın?
¿ Puede ponerle los gemelos a la camisa?
Bu fareleri asılmaları için yaka...
Iba a detener a estos canallas...
Yaka balinası falan?
- ¿ Un sujetador de cuello?
Bana bak, yaka düğmelerinden dolayı bana borçlusun bu yüzden işi ben seçerim martavalını okuma bana.
- Estás endeudado conmigo hasta el cuello no estás en posición de elegir.
Önemli değil, beyaz yaka.
Está bien, curita.
Hey, beyaz yaka! Ne oldu?
Oiga, curita. ¿ Qué ocurrió?
- Güle güle beyaz yaka.
Hasta pronto, curita.
Sarışındı, bir yaka kürkü vardı.
Era rubia, con una estola de piel.
Geniş yaka, düz kollar, ölçü : 15,5, 34.
Velarte simple o con cuello, talla... 151 / 2, 34.
Karşılıklı çıkıntılar biraz rahatlamış ve yaka çizgisine dayanmış.
Aflójele la cadera un poco y súbale el escote.
Balıkçı yaka mı?
¿ Con cuello de tortuga?
" kabul etsem mi onu Yoksa atsam mı yaka paça?
'¿ Dejaré que se quede o tiraré su equipaje a la calle?
Yaka bandı o kadar yıpranmış ki yaka düğmesini tutmayacak.
El cuello está tan gastado, que no se sostiene.
Yaka ceplerinde fotoğraflar varadı.
En sus bolsillos guardaban algunas fotos.
Ykında başlayacağım, yakaında görevimi tamamlayacağım
Bueno, antes de empezar yo, antes que deberán cumplir mi misión, ¿ eh?
Siyah balıkçı yaka var ya, o sana yakışıyor.
El negro de cuello alto te queda muy bien.
ABD Hava Kuvvetlerinden Kaptan John Christopher, yaka numaram 4857932.
Capitán Christopher de las Fuerzas Aéreas, identificación 4857932.
Balıkçı yaka, güzel.
Tane está disgustada por algo.
Yaka ve kravat.
Cuello y corbata.
- Yaka numarası? - 16.
- ¿ Tamaño del cuello?
Yaka diyorum.
Pues cuello.
yakalandın 36
yakalayacağız 17
yakalayacağım 23
yakalandı 21
yakaladım 595
yakalandım 32
yakaladık 100
yakala 462
yakaladı 27
yakalandık 16
yakalayacağız 17
yakalayacağım 23
yakalandı 21
yakaladım 595
yakalandım 32
yakaladık 100
yakala 462
yakaladı 27
yakalandık 16
yakaladın 24
yakalayalım 28
yakalayın 546
yakaladılar 18
yakaladım seni 179
yakalanacağız 19
yakala beni 35
yakaladım sizi 16
yakala onu 288
yakalayacağım seni 20
yakalayalım 28
yakalayın 546
yakaladılar 18
yakaladım seni 179
yakalanacağız 19
yakala beni 35
yakaladım sizi 16
yakala onu 288
yakalayacağım seni 20