Çok oldu Çeviri İspanyolca
16,946 parallel translation
Keçisakallı Adam gideli çok oldu.
El Goatee Man es cosa del pasado.
Korkarım o günler geride kalalı çok oldu.
Creo que nunca más los usaré.
Sanırım bir markette bulunmayalı çok oldu.
Hace algún tiempo que no hago las compras.
Çok uzak oldu.
- Demasiado lejos.
Çok edebi oldu bu! Çok edebi!
¡ Demasiado literall
Çok hızlı oldu. İhmal ettik.
Ocurrió tan rápido, nos dejamos llevar.
Yıllar boyunca, fevkalade dostum Bay Sherlock Holmes'un serüvenlerini kaydetme ayrıcalığım oldu. Okuyucularımın önüne birçok davasından hangisini koyacağımı seçmek bazen çok zor oldu.
"Durante los muchos años en los que ha sido mi privilegio el documentar... las hazañas de mi extraordinario amigo, el señor Sherlock Holmes, ha sido a veces difícil el elegir cuáles de sus muchos... casos presentar a mis lectores."
Tatile çıkmayalı ve endişeli zaman geçirmeyeli çok uzun zaman oldu.
Sucede que hace tanto tiempo que tomamos vacaciones, que estamos ya ansiosos por irnos.
Ruh fotoğrafçılığı 1800'lerde çok popüler oldu.
La fotografía espiritual fue muy popular en el 1800.
İlk ikisini göremedim.Çok hızlı oldu.
No vi los dos primeros. Fue muy rápido.
Bu soru çok yersiz oldu.
Es una pregunta impertinente.
Çok uzun zaman oldu.
Ha sido para siempre.
Çok iyi oldu.
Soy consciente de...
Çok yardımcı oldu.
En realidad fue una especie de ayuda.
Düşünmek için çok zamanım oldu.
He tenido demasiado tiempo para pensar.
Çok genç yaşta çok başarılı oldu.
Fue muy exitoso a muy corta edad.
- Evet, evet... çok ani oldu.
Sí, sí... de repente.
- Savaş işinden çıkalı çok zaman oldu evlat.
Llevo mucho tiempo fuera del negocio de la guerra, hijo.
Ha, evet. Çok uzun zaman oldu, unutmuşum.
Sí, ha pasado tanto tiempo, lo olvidé.
- Doğumu çok zorlu oldu.
- El nacimiento fue terrible.
Paris'teki büyük bir evi çekip çevirmenin hayal edebileceğimden bile çok daha karmaşık olduğu ispatlanmış oldu.
Ocuparse de una gran casa en París resultó ser más complicado de lo que jamás había imaginado.
Sana söylemeye çalıştım ama her şey çok hızlı oldu.
Traté de decirte, pero todo sucedió tan rápido.
Çok kötü oldu o zaman.
Es una pena.
- Dünyanın en çekici insanı olmadığımı biliyorum. - Yapma ama anne. Ama durum çok zoraki oldu.
Sé que no soy la persona más fascinante del mundo pero hay mucha tensión.
Kek deneyinde çok ciddi sorunlarım oldu.
El experimento de los mantecados está dándome problemas.
Çok mu sert oldu?
¿ Es difícil?
Önceleri, her başarısız canlandırma çok eziyet çekmem bu projeyi bırakmayı istememe sebep oldu.
AI principio, me torturaba tanto cada resurrección fallida que estaba a punto de abandonar el proyecto.
Sanırım çok hızlı oldu.
Supongo que sucedió tan rápido...
Kötü şeyler yaşayan pek çok meslektaşım oldu.
He tenido a muchos colegas que han pasado por experiencias difíciles.
Çok kötü oldu.
Terrible.
Bütün görüşlerinizde ve kitaplarınızda dayanmamı, asla bırakmamı söylerdiniz. Bu beni rahatsız ederdi, hem de çok. Ama bunları atlatabilmeme yardımcı oldu.
Que me dijeras que no dejara ni cediera con tus ideas, tus libros... mi irritó, mucho, pero también me ayudó a resistir.
- Ah, çok zaman oldu.
- Sí. - Ha pasado mucho tiempo.
Johnny, çok yersiz oldu.
Johnny, eso estuvo fuera de lugar.
İkincisi çok merak ediyorum. Diaz kilisesi katliamında gerçekte neler oldu?
Segundo, soy muy curiosa y quiero saber qué pasó en la masacre en la iglesia de Díaz.
Çok eğleneceğiz, belli oldu.
Cómo nos divertiremos.
Canını en çok sıkan şey ne oldu?
¿ Qué es lo que más le molesta de lo que sucedió?
Bu çok kötü oldu, baba.
Realmente apesta, papá.
Çok kötü birşey oldu.
Algo terrible ha sucedido.
Çok popüler bir fikir oldu.
Resultó que fue una idea bastante popular.
Çok zaman oldu eski dostum.
Ha pasado un largo tiempo, mi viejo amigo.
- Anne çok acıyor. - Ne oldu?
- ¡ Mami, me duele!
Çok uzun zaman oldu.
Ha pasado mucho tiempo.
Melanie bana çok yardımcı oldu.
Melanie ha sido de gran ayuda.
Çok kötü oldu.
Esto es muy malo.
Çok geç oldu.
Es muy tarde.
Bu çok kötü oldu çünkü, elimde hiçbir şey yok. - Tam piçsin.
Bueno, pues qué lástima, porque... ¡ No tengo nada!
Ama bir şeyi çok iyi anlamama sebep oldu.
Pero me hizo ver algo muy claro. Tengo algo...
En çok satan yazarlardan biri ve Fox haberlerinde yorumcu oldu.
SE HA CONVERTIDO EN ESCRITOR Y COMENTARISTA DE TV
İyi görünme konusunda ne kadar iyi olduğumu düşünecek çok zamanım oldu.
Tuve muchas veces para pensar lo buena que era viéndome bien.
Bayağı iyi. Çok iyi oldu.
Bien, eso es... eso es algo bueno.
- Çok iyi tavsiye oldu.
Sí, ese es un buen consejo.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25