Çünkü o Çeviri İspanyolca
25,816 parallel translation
İş arkadaşım beyni yıkanmıştan başka her şeydir ve açıkçası hayır, o benim emirlerime karşı geldi. Çünkü... Çünkü o hakikaten...
Mi colega es cualquier cosa menos lavada del cerebro y de hecho, actuó contra mis órdenes porque... porque, de hecho...
Demek istediğim, aptal tarikatınıza katılsam bile göremem çünkü o bir alkolik ve bir Bilgisiz.
Digo, aún si me uniera a tu estúpido culto, no puedo porque es un alcohólico o un Ignorante.
- Çünkü o... seni seviyor. - Her şeyden vazgeçecek kadar.
Porque él te ama, lo suficiente como para renunciar a todo.
Çünkü o kütüphane baykuşu değil, korku filmi baykuşu.
Porque no es una lechuza de biblioteca, es una lechuza de película de terror.
Ne yaparsam yapayım sonunda küçük kızımı kaybedeceğim. Çünkü o kadın beni izliyor. Beni korkunç bir doktor ve korkunç bir anne gibi gösterecek.
Y voy a terminar perdiendo a mi pequeña de todas formas porque esa mujer me está viendo como una doctora horrible y una madre terrible, lo que... puede que sea.
Çünkü o benim.
Debido, a que soy él.
Çünkü o bunu hak etmiyor.
Debido a que ella no se lo merece.
Fotoğrafların yeniden çekilmesi gerekiyorsa Christina'yla konuş çünkü onları o çekmişti. Hayat gerçekten çok acımasız tatlım.
Bien, si hay que volver a hacer las fotos, deben hablar con Christina porque ella las tomó.
Çünkü o cadı bulduğu her fırsatta size saldıracak ve gerçeği saklamaya çalışın.
Porque la bruja seguirá atacándolas y escondiendo su verdadera forma.
Onlardan mı? Çünkü o zaman çok komik oluyor.
Si lo es, es comiquísimo.
Güzel, çünkü o adamdan hoşlandım.
Bien, porque me simpatizaron.
Çünkü o seni öldürecek.
Porque va a matarte.
Dur kendime bir içecek alayım. Çünkü o sidikliyi nasıl geri gönderdiğini duymak için sabırsızlanıyorum.
Bueno, deja que me ponga cómodo porque no puedo esperar para oír cómo mandaste a Urinal a hacer las maletas.
Çünkü o içecekten var sende adamım.
Porque tienes esas vibraciones.
Hayır, çünkü o yapmadı.
No, porque él no lo hizo.
Çünkü o yüzden ağlıyor. Evde aynılarından olan 6 dolarlık küpeler için.
Porque esa la razón por la que llora, por unos aretes de seis dólares que... ya tiene en casa.
Çünkü o günden beri binlerce sarma içtin. O yüzden... Sana iyi akşamlar Jeff.
Porque te dije todo esto hace cinco años y no lo recuerdas porque te has fumado 10 000 porros desde entonces, así que... buenas noches, Jeff.
Çünkü o zaman...
Porque ahí sí...
Yaptığı iyi şeylerin hatırlanmasını istiyorum çünkü o söyledikleri kötü şeyleri yapmadı.
Quiero que recuerden lo bueno que hizo, porque él no hizo lo malo que dicen.
- Çünkü O geliyor.
Bueno, Él va a venir. ¿ Quién?
Hepimizin farklı hikayeleri var ve hepimiz daha iyi bir dünya arayan farklı insanlarız. Çünkü dışarıdaki dünya, o...
Todos somos diferentes con distintas historias buscando un mundo mejor... porque el mundo de afuera es...
Çünkü Jason'ı o öldürdü. O kadın...
Eso es porque ella lo mató.
O zaman çözmek zorundasın çünkü sen bana gerçek geliyorsun.
Lo tendremos que averiguar porque para mí tú eres real.
Çünkü, kendin kalmak isteyip istemediğine karar vermekle fazlasıyla meşguldün.
Porque estabas muy ocupando tratando de decidir si tú querías continuar o no.
Çünkü p-a-t-r-o-n-u olmasıyla başa çıkamadı.
Porque él no podía soportar que ella era su J-E-F-A.
Onu ikna ettim. Çünkü benim hastam sen değilsin, o.
Él... el que yo lo convencí para conseguir porque él es mi paciente, no usted.
Ama hayır, bence o değildi. Çünkü annemizi buldum.
Pero, no, no lo creo porque encontré a Mamá.
Bu çok çarpıcı çünkü bilim insanlarına göre bir asteroid veya kuyruklu yıldız yere çarpmış. Şiddetli bir patlamayla bu büyük krateri meydana getirmiş.
Eso es fascinante porque, según los científicos, fue un asteroide o un cometa que cayó a tierra, y que hizo una fortísima explosión, creando este enorme cráter de meteorito.
O, anamızdır. Çünkü her şeye hayat verendir.
Ella es la madre porque ella es el nacimiento de todo.
O zaman biraz çabuk ol, çünkü bunu halletmemiz lazım. Tamam.
Está bien, pero date prisa de una maldita vez, porque tenemos que resolver esto.
Ben de benimle yatacak mı diye düşünüyordum. ya da kötü mü davranacaktı... çünkü her şey sanki planlanmış gibiydi.
Y estoy tratando de averiguar si ella quiere cogerme o si sólo bromea, porque todo se siente como una trampa.
Çünkü bu dünyada o sadece bir ruh.
Porque en este mundo, ella es sólo un espíritu.
- Çünkü Torus o kadını yakaladı.
- Es porque Torus la tiene.
Döngü 9.25'te bitiyor çünkü güç kaynağı o anda tükeniyor.
La repetición termina a las 9 : 25, cuando se agota la fuente de energía.
Bu arada gerçekten sinirlendim çünkü dün o Superman'i 100 DB'ye satabiliyordum. Bugün yoktan yere fazladan 5 dolar ödüyorum.
Mientras tanto, en realidad estoy muy molesta porque ayer pude haber comprado el cómic de Superman por 100 BD y hoy me están cobrando cinco dolares adicionales por nada.
Ayrıca da tamamen ücretsiz herhangi bir hizmet bedeline gerek kalmıyor. Onlardan da ücret almıyoruz çünkü harcamalarımız o kadar da yükselmedi.
Oh, y es básicamente gratis porque no incurrimos en ninguna comisión por transacción y no cobramos ninguna porque nuestros gastos no se han disparado.
Bence neşe dolu ve eğlenceli bir kadınsın ve o seni baya seviyor olmalı çünkü başka kimseye bu ayrıcalığı tanıyacağını sanmıyorum.
Creo que eres divertida e inteligente y de verdad debes gustarle porque ella no deja que muchos vengan acá.
Çünkü senle o gadje'siniz.
Porque ustedes son gadje.
Doktor White'ı görmelisin. Ben o sesi duymuyorum çünkü.
Tienes que ver a la doctora White, porque no oigo ese sonido.
Çünkü... hazır olsan da olmasan da,
Listo o no...
Çünkü boynuna tornavida saplanmış.
O en este caso, como un tornillo, porque el agujero en la nuca es de un destornillador.
Çünkü Lux olsa da olmasa da benim evim Los Angeles.
Porque Los Ángeles es mi casa. Lux o no.
Sana layık olmadığını göreceksin. Çünkü senin onu önemsediğin kadar o seni önemsemiyor.
Sabrás que ella no te merece, porque ella no se preocupa por ti como tú te preocupas por ella.
Eğer Laura birine yardım etmesi gerektiğini hissediyorsa..... o zaman benim için sorun yok, çünkü bu onun ta kendisi.
Si Laura siente que necesita ayudar a alguien, entonces... estoy a bordo, porque... así es ella.
Hayır, çünkü sana göre, o bir insandı.
- No. - Porque para usted era humana.
- Bebek o çünkü.
- Es un bebé.
"Becca, cennette bir melek eksik olmalı..." "... çünkü meleğin teki senin o salak suratını görüp kafasını patlatmış. "
Becca, el cielo ha perdido un ángel, porque un ángel vio tu estúpida cara y se voló los sesos.
Şimdi ezbere bilmen gereken o zor kısım çünkü eğer bilmezsen takılırsın seni alt eder.
Hay una sección donde vuelve al tempo fijo que tienes que saber de memoria, porque si no, va a ahogarte, va a ganarte,
O arabaları hemen çek çünkü burada Hırsız Polis oynamıyoruz.
Mové esas patrullas que no estamos jugando a policías y ladrones.
O gücü edinseniz iyi edersiniz çünkü ailem ülkeden çıkarılmadan teslim olmanın lafını bile etmeyeceğim.
Más vale que encuentre esa clase de poder, porque yo ni voy a hablar de eso hasta que mi familia no esté a salvo, fuera del país.
O orospu çocuklarına kiminle uğraştıklarını göstereceğiz. Çünkü biz hala Medellin karteliyiz. Ve bu akşam Montecasino'yu basıyoruz!
¡ Vamos a demostrar a esos hijos de puta con quién se meten, porque nosotros aún somos el cartel de Medellín y, esta noche, vamos a tomar ese malparido Montecasino!
çünkü öyle 26
çünkü onu seviyorum 26
çünkü onlar 16
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
ölmüş 552
çünkü onu seviyorum 26
çünkü onlar 16
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
ölmüş 552