English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Adımı biliyorsun

Adımı biliyorsun Çeviri Fransızca

544 parallel translation
Yalakalık yapma. Adımı biliyorsun.
Je suis pas un "monsieur".
Bir sonraki adımı biliyorsun.
Vous savez ce qui vous reste à faire?
Demek adımı biliyorsun.
Vous savez qui je suis.
"Adımı biliyorsun, ama ben senin adını bilmiyorum."
Vous connaissez mon nom, et je ne connais pas le vôtre. "
Adımı biliyorsun.
Vous connaissez mon nom.
- Adımı biliyorsun.
- Tu connais mon nom.
- Ama adımı biliyorsun, adım Dyle.
- Mais vous connaissez mon nom. C'est Dyle.
- Adımı biliyorsun, baba.
Oh, tu sais mon nom, papa.
- Adımı biliyorsun?
- Vous connaissez mon nom?
Adımı biliyorsun. Bir ayak nelere kadir.
Par quelle magie savez-vous mon nom?
Adımı biliyorsun.
- Ton nom!
- Adımı biliyorsun demek?
- Vous connaissez mon nom?
Sen benim adımı biliyorsun ama ben seninkini bilmiyorum.
Vous connaissez mon nom et je ne connais pas le vôtre.
- Adımı biliyorsun.
- Vous le savez bien.
Adımı nereden biliyorsun?
Comment savez-vous mon nom?
Adımın ne olduğunu biliyorsun.
J'ai un nom.
Adımı nerden biliyorsun?
Comment vous savez mon nom?
Biliyorsun çene, göğüs dik ve en iyi adım.
- Mais non, voyons. Menton levé, poitrine sortie et le bon pied en avant.
Carlsen demen şart mı? Bir adım var, biliyorsun.
- J'ai un prénom, tu sais.
Şirket adına, Türk Donanması'yla uzun süre çalıştığımı biliyorsun.
J'ai travaillé des mois avec la marine turque.
Adımı nereden biliyorsun?
Comment connais-tu mon nom?
Benim adımı nereden biliyorsun?
Comment vous savez mon nom?
- Adımı nereden biliyorsun?
Comment sais-tu mon nom?
Adımı nereden biliyorsun?
Comment connaissez-vous mon nom?
Adımı nerden biliyorsun?
Comment connais-tu mon nom?
Adımı nereden biliyorsun?
Vous connaissez mon nom?
Adımı nereden biliyorsun?
On se connaît?
Adımı nereden biliyorsun?
Vous connaissiez mon nom?
- Adımın Sarah olduğunu ne biliyorsun?
- Comment connais-tu mon nom?
Beni buraya çağırdığına göre, adının listede olduğunu biliyorsun.
Si vous m'avez fait venir ici, vous savez qu'il y figure.
Gerçek adımın Françoise olmadığını biliyorsun.
Vous savez bien que je ne m'appelle pas vraiment Françoise.
- Adımı nereden biliyorsun?
- Tu connais mon nom?
- Adımı nereden biliyorsun?
- Vous connaissez mon nom?
- Nereden biliyorsun adımı?
- Comment le sais-tu? Wells nous l'a dit.
- Adımı nereden biliyorsun? Ömrüm boyunca seninle hiç karşılaşmadım.
- Vous savez mon nom, on se connaît?
Tabi ya, çocuklarımın adını biliyorsun.
Oh, bien sûr, vous connaissez le nom de mes enfants.
Adımı nereden biliyorsun?
Comment sais-tu mon nom?
İhtiyacın olduğunda adımı ve telefon numaramı biliyorsun.
N, hésitez pas à vous servir de mon nom et appelez si vous avez besoin de moi.
Biliyorsun benim bir de adım var.
Appelez-moi par mon prénom.
- Butch, biliyorsun benim param olsaydı, senden başka kimseye çaldırmak istemezdim. Ama hala Union Pacific Demiryolları'ndan EH Harriman adına çalışıyorum.
- S'il s'agissait de mon argent, je préférerais que ce soit toi qui le vole, mais je suis toujours au service de M. Harriman de l'Union Pacific Railroad.
Arkadaşının sadece adını mı biliyorsun?
Votre "ami" s'appelle "Tex"?
- Adımı nereden biliyorsun kibar adam?
- Vous savez mon nom?
- Adımı nereden biliyorsun?
Comment connais-tu mon nom?
- Benim adım George Caldwell. - İkisi bir araya geliyorlar, biraz esrar içiyorlar. Daha sonra biliyorsun ki, kamyonete atlayıp etraftaki hayvanları korkutuyorlar
Dès qu'ils fument un peu d'herbe, ils vont secouer les puces aux dindes!
- Biliyorsun adımı
- Oh si!
Benim adımı nereden biliyorsun?
Comment savez-vous mon nom?
Adımı çok iyi biliyorsun, Peder.
Vous connaissez très bien mon nom, mon père.
- Adım Frank değil, ama sanırım bunu biliyorsun.
- Ce n'est pas Frank. Vous avez deviné.
- Nereden biliyorsun, daha bir adım bile atmadın. - Bu bana finansal sahtekarlık... gibi geldi.
- Vous n'avez pas essayé.
Biliyorsun Philip, sert konuşuyorsun ters davranıyorsun. Birkaç ufaklığı arazide uygun adım yürüteceksin ama gerçek şu ki evlat, sen bir hazırlık subayısın çünkü tüm olabileceğin buydu.
Tu parles et tu agis comme un dur, ça ne prend qu'avec des gosses qui font de la préparation militaire.
Bira mayasını eklemek için en uygun sıcaklığın 7. adım olduğunu nereden biliyorsun?
Comment sais-tu que cette marche est à la bonne température?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]