English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Ama bu kez

Ama bu kez Çeviri Fransızca

919 parallel translation
Emirlerim geldi tabi ki ama bu kez de buradan kaçarsan işimi kaybedeceğim şeklinde.
Oui, j'ai reçu des ordres stipulant que si tu t'échappes d'ici, je perds mon boulot.
Ama bu kez bir başkasını düşünmek zorundasın. Babanı düşünmelisin.
Mais songe aussi à ton père!
Başka yıldızlar yaratacağım ama bu kez parayı öyle sakınacağım ki...
Mais cette fois-ci, je vais mettre mon argent de côté.
Evet, ama bu kez altın yok.
Cette fois-ci, il n'y a pas de trésor en jeu.
Her şeyi baştan alalım. Ama bu kez daha nazik ol.
"Cette fois-ci", essaye d'être un peu plus aimable.
Ama bu kez doğru olacak.
Mais cette fois-ci, elle sera vraie.
Ama bu kez geri dönmeyeceğim.
Et cette fois-ci, je ne reviendrai jamais.
Günler, aylar sürebilir hatta yıllar ama bu kez amacını açıkça biliyor ve korkmadan, kaderiyle yüz yüze.
Ça pourrait prendre des jours, des mois... ou même des années... mais cette fois, il connaît clairement ses intentions... et inébranlable, il affronte son destin.
Ama bu kez, sizi iyi insanlarla bir arada bırakıyorum... ki eminim onlara karşı sizler de iyi olacaksınız.
Mais cette fois, je vous laisse avec de bonnes gens, avec qui, je pense, vous serez bons aussi.
Ama bu kez sen al.
Mais, cette fois, je vous les laisse.
Ama bu kez farklıydı.
Mais là, c'était différent.
Ama bu kez değil.
Mais pas cette fois.
Ama bu kez sanırım biraz acele etti.
Mais cette fois, il a été un peu vite en besogne.
Evet ama bu kez farklı.
o  ui mais il y a autre chose
lslığını duyunca telefonu kapatıp yeniden çevireceğim ama bu kez doğru numara olacak.
Après ça, j'appellerai mon patron au bon numéro.
Ama bu kez bizi yanıltamaz.
Nous allons la vaincre.
Son zamanlarda çok kurnazsınız. Bay Roberts'ı yağlıyorsunuz. Ama bu kez çok ileri gittiniz!
Vous avez été très malins, ces temps-ci, en passant de la pommade ä M. Roberts, mais lä, vous avez été trop loin.
Onlar konuşur, konuşur, asla bir şey yapmaz.. .. ama bu kez...
Ils parlent beaucoup et n'agissent jamais, mais cette fois...
Ama bu kez başaracağız.
Mais on y arrivera.
Ama bu kez, daha farklı bir şey görmenizi istiyorum.
Mais je voudrais vous en montrer un tout différent.
Ama bu kez değil, David.
Mais pas cette fois, David.
Şimdi başımın üstünde bir çatı var, ama bu kez de yiyecek yok.
Maintenant que j'ai un toit, on n'a pas à manger.
Ama bu kez karşımda bir Macar prensi vardı. Bir grandük. Ateşli ve tutkulu.
Mais je pensais, un prince hongrois... un grand-duc... plein de flamme et de passion.
Ama bu kez biz bizeydik.
Mais c'était dans l'intimité.
Ama bu kez, içimden bir ses işe yarayacağını söylüyor.
Mais cette fois-ci, je sens que cela va marcher.
Her zaman her şeyi bildiğini sanıyorsun, Julie, ama bu kez yanılıyorsun.
Tu crois toujours tout savoir, mais cette fois, tu te trompes.
Tıpkı yaşlı adamın elindeki şey gibiydi. Ama bu kez daha büyüktü.
Le même truc que sur la main du vieux mais en plus grand.
- Ama bu kez çok ileri gittiler.
Mais cette fois ils sont allés trop loin.
Söylediklerini hak ettim. Ama bu kez değil. Bu kez yanılıyorsun.
Cette fois, tu te trompes sur mes intentions.
Ama dövüştü ; ama bu kez bunun faydası olmayacağını bile bile.
Mais il se battit encore et cette fois, il savait que c'était inutile.
Ama bu kez kadırgalara yollanmayacaksın.
Ce n'est pas aux galères qu'ils t'enverront.
- Evet, efendim. - Ama bu kez çok ileri gittiniz.
Mais vous êtes allé trop loin.
Bana ait olanı birkez elimden almıştın,... ama bu kez alamayacaksın!
Un jour, tu m " as privé de mes droits.
Ama bu kez tanık olmamasına dikkat edeceğiz.
Mais cette fois, on s'assurera qu'il n'y a pas de témoin.
Ama bu kez ordu parası değil gerçek yeşil paralar alacaksın.
Et pas en monnaie d'occupation. Cette fois on touchera de vrais billets.
Dün gece, belki de yıllardan beri ilk kez dua ettiniz. Ama bu sabah utanmazca Chang ile gidecektiniz.
Hier soir, vous avez prié, et ce matin, vous étiez prête à partir avec M. Chang.
İlk kez ateş ederken insan epey gerilir. Keşke bunu O'na söyleyebilseydim. Ama bu pek hoş olmazdı.
Il sera nerveux cette première fois, j'aimerais lui dire, mais ce serait contraire au règlement.
Evet. Ama bu başının son kez belaya girişi olacak.
Mais pour la dernière fois.
Kaptan Stuart, Gemisi batmış başka kaptanlar da oldu. Ama ilk kez siz bu denizde enkaz avlayan bir korsan tarafından savunuluyorsunuz.
Beaucoup de bons marins ont perdu leur bateau, mais vous êtes le premier à avoir défendu les naufrageurs qui hantent les Keys.
- Ama anne neden bu kez Pedro gidemiyor.
Maman, envoie Pedro pour une fois.
Yine şehir dışına gittik, ama bu kez araba kiraladı.
Nous avons loué une voiture pour aller dans la campagne.
Ama bu şekilde, günde sadece bir kez yemek yiyebilecek.
Ça ne fait qu'un repas.
Farklı düşüncelerimiz var ve her zaman seninkini anlamaya çalıştım... ama bu kez beni afallattın. Benim düşüncemi anlamaya çalışmadın.
Tu n'as jamais essayé!
Ama bu ilk kez olmuyor.
Mais ce n'est pas la première.
Bu ifadeyi onlarca şahidin önünde onlarca kez imzalayabilir, dama çıkıp bağırabilir, radyodan anons yapabilirsin ama bu konuda yapacak bir şey yok.
Signez une déclaration devant douze témoins, criez-la sur les toits personne ne peut y donner suite.
Yaşasın! Her yıl doğum günümde hem duygusal, hem de uzun bir konuşma yaparım ama bu yıl kısa keseceğim çünkü mutlu olacak daha çok şeyim var bu kez. Tamam.
Oh, c'est un parfaitement beau discours.
Bu gerçeklerin ışığında, size bir kez daha verdiğiniz ifadenin gerçekler ama sadece gerçekler olup olmadığını sormak istiyorum.
Aussi vais-je vous redemander si votre témoignage correspond à la vérité, toute la vérité, rien que la vérité?
Dindar değilim ; ama bu balığı yakalamama izin versin diye Tanrı'ya 10 kez dua edeceğim.
Je ne suis pas croyant, mais je dirai dix "Notre Père" et dix "Ave Maria" pour prendre ce poisson.
Seni tekrar kırdığım için üzgünüm, ama en azından bu kez dürüstüm.
Désolé de vous avoir encore blessée, mais cette fois, c'était sincère.
Teselli olur mu bilmem ama kolay bir görev değil bu benimki de. Yılda dört kez buraya gelip bir adamın ıstırabına tanık olmak zorunda olmak...
C'est une bien maigre consolation, mais cette mission est douloureuse pour moi,
- Ama bu kez gerçek.
Eh bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]