Ama buradayım Çeviri Fransızca
1,163 parallel translation
Ama buradayım, ve doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum.
Mais maintenant que je suis là, j'ai envie de t'aider.
Ama buradayım.
Mais je suis là quand même.
Benim de basurum var ama buradayım!
Moi j'ai des hémorroïdes, et je suis là!
Geleceğinden emin değildim. Ama buradayım.
J'étais pas sûre que tu viendrais.
Ama merak etme. Ben buradayım. Bundan sonra ben ışıklar altında olacağım, sen gölgede kalacaksın.
Heureusement, je suis là... sous les projecteurs, et toi, dans l'ombre.
Seni anlayamıyorum. Burada olmadığım için mutsuzdun, şimdi ben buradayım ama sen yine mutsuzsun.
Tu râlais quand j'étais pas lâ et tu râles quand je suis là.
Ama hala buradayım.
Je suis toujours là.
Beni göremediğini veya duyamadığını biliyorum. Neler olduğunu bilmiyorum. Ama ben buradayım, Chakotay.
Je sais que vous ne m'entendez pas, mais je suis là, je suis vivante.
- Ben buradayım Dana ama sen çok uzaklardasın.
Tu es ailleurs.
- Evet, ama o konu için gelmedim. Bayan Doss'ın babası için buradayım.
II s'agit du père de ma cliente
Ama hala buradayım.
Je suis là.
Ama işte buradayım. Tartışmaya hazırım.
Je suis prêt à discuter.
Ama artık burada olduğunuza göre... Evet, buradayım ve vekilharçla görüşeceğim.
puisque vous êtes ici... et je désire voir le régent.
Jen'e iyi vakit geçirttiğin için teşekkür ederim ama ben artık tamamen buradayım. Onu devralabilirim.
Merci d'avoir fait passer à Jen du temps pour la première partie de la soirée mais je suis ici maintenant, en son, esprit et corps, et je prendre le relais d'ici.
Affedersin ama ben buradayım.
Excuse-moi, mais je suis la!
Hadi ama. Seninle ilgilenmek için buradayım. Ne istersen...
Je suis là, dis-moi ce que tu veux.
Birçok kişi Emerald City'i tekrar açamayacağımızı düşünüyordu ama nerdeyse bir sene sonra bir sürü politik numarayla, kendimizi zorlayarak ve Müdürün desteğiyle, işte buradayız.
Les gens pensaient qu'on ne rouvrirait pas Emerald City, mais après presque un an, beaucoup de politique, de coups bas, et un peu de soutien du directeur, nous revoilà.
Yalnızca hafta sonu için buradayım. Ama seni yarın görmeyi çok isterim.
Je ne suis là que pour le week-end, mais j'adorerais vous voir demain.
Biliyorsunuz, bugün Luke Skywalker olarak buradayım ama ayrıca Sprint hakkında konuşmak için de buradayım.
Je suis ici en tant que Luke Skywalker. Mais je veux aussi vous parler de Sprint.
Buraya gelerek bu isteğini reddetmiş oldum ama ben aslında daha çok kişisel nedenlerle buradayım.
Je sais que je le trahis en venant ici, mais je ne... Je suis ici pour une raison plus personnelle.
- Açıklıyor. Hey, bak, asla iyilik timsali bir melek olduğumu söylemedim, ama değişmek için buradayım! Bir kahraman olmak ve iyilik için dövüşmek... pısırıkları korumak ve pislikleri tekmelemek istiyorum!
Je prétends pas être une sainte, mais je veux changer, faire le bien, protéger les dégonflés et démolir les crapules!
Bilmiyorum neden? Ama sanırım birşeyler yapmak için buradayım.
Je sais pas pourquoi, mais y a bien une raison.
Büyüleyici eminim, ama iş için buradayım.
Quel plaisir! Je viens pour affaires.
Burayı kötülüyorum ama her gece buradayım.
Je critique mais je suis là presque tous les soirs.
Tamam, bak, Andy, gelmen çok tatlı bir davranış, ama ben buradayım.
Ecoute, Andy. Je suis très touchée que tu sois venu. Mais je suis là.
Ama şu anda senin için endişelendiğim için buradayım.
Je suis ici parce que je m'inquiète pour toi.
Yani, ben senin için buradayım, ama birlikte değiliz.
Je suis là pour toi, mais c'est différent.
Kusursuz değilim ama ama senin için çok çabalıyorum. Ve buradayım.
Je suis là.
Biliyorum aklından geçen bu değildi, ama fikrin değişirse ben buradayım.
Écoute, j'ai une idée. C'est pas ce que tu avais prévu, mais du coup, moi, je suis là.
Ama bugün Global Dynamics Corp adına buradayım.
Aujourd'hui, je suis "l'outil" de Global Dynamics Corp.
- Ama şimdi buradayım. Çabalıyorum.
- Je fais le premier pas.
Ama ben buradayım.
En attendant... je suis là.
Ve iznin olmadan da konuşmam ama ben... senden itiraf etmeni istemek için buradayım.
Je ne parlerai à personne, mais je suis là pour vous dire de vous rendre.
Ama şunu söyleyeceğim. Benim yaptıklarım sayesinde bugün hâlâ buradayız.
Sauf pour dire que... si nous en sommes là, c'est grâce à ce que j'ai fait.
- Ama otuz yıldır buradayım!
- Ça fait 30 ans!
Ama şimdi buradayım.
Je suis là, maintenant.
Nietzscheanlarla barış yapmak için buradayım, ama içimden, Onlardan her birini öldürmek geçiyor.
Je suis ici pour faire la paix avec des Nietzschéens, Mais à l'intérieur de moi, je veux simplement tuer chacun d'entre eux.
Yani bir süredir buradayım ama üstümden bir ton yük kalkmış gibi hissediyorum.
Je sais que je suis coincée ici pour un moment, mais c'est comme si on m'avait enlevé un poids.
- Ama yardım etmek için buradayız.
- Mais on peut vous aider.
Evet. Ama şimdi buradayım. Ve donuyorum.
Oui, eh bien je suis ici maintenant, et je suis gelée.
Ama madem buradayım, belki bana hangi dahinin yiyecek makinelerindeki çikolataları alıp yerine üzüm ve pirinç keki koyduğunu söyleyebilirsin.
Maintenant que je suis là, pourquoi avez-vous remplacé les bonbons par des raisins?
Evet, hala buradayım ama sana ulaşamıyorum.
Je suis toujours là, mais je ne peux pas vous rejoindre.
Ama yine de bir bak, Ben buradayım tamam mı?
mais regardes, je suis la, ok?
Hala buradayım Ama hala size ulaşamıyorum.
Je suis toujours là, mais impossible d'aller jusqu'à vous.
Oraya gittiğimi sanmıyorum ama artık buradayım.
Je pense pas avoir été là-bas, mais je suis ici maintenant.
Sana yardım etmek için buradayım ama benimle konuşmazsan sana yardım edemem.
Je suis là pour t'aider, mais je ne peux pas t'aider si tu ne me dis rien.
- Ama bu yüzden buradayım.
Mais c'est pour ça que je suis là.
Ama endişelenme Paul. Buradayım.
Mais ne vous inquiétez pas.
Hayır, belki de ben buradayım. Ama siz değilsiniz.
Ou alors moi j'existe, mais pas vous!
Bunun için buradayım. Ama merak etmeyin.
C'est pour ça que je dois rester ici.
Ama bu yüzden buradayım.
Je suis là pour te le prouver.
buradayım 1669
buradayım işte 29
buradayım efendim 27
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama benim 40
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
buradayım işte 29
buradayım efendim 27
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama benim 40
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bana 28
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama ben biliyorum 26
ama bunlar 19
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bana 28
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama ben biliyorum 26
ama bunlar 19
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama belki 32
ama ben istemiyorum 23
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben değilim 29
ama bu mümkün değil 32
ama bunu 25
ama bazen 44
ama ben istemiyorum 23
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben değilim 29
ama bu mümkün değil 32
ama bunu 25
ama bazen 44