English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Annene

Annene Çeviri Fransızca

5,132 parallel translation
Annene iyi bak, tamam mı?
Veille sur ta mère.
- Annene hiç kızıyor musun?
Tu te fâches avec ta mère? - Oui.
- Merhaba. Onları annene bırakmamı istediğini biliyorum. Buraya getirirsem daha kolay olur diye düşündüm.
Je sais que tu voulais que je les ramène chez ta mère, mais c'était plus simple de les ramener ici.
Annene söyle, ikinci sigorta istatistiği sınavımı geçtim, tamam mı?
Alors tu diras à ta mère que je viens juste de réussir à mon... à mon second examen actuariel. Ouais!
Annene saygısızlık etme.
Montre un peu de respect pour ta mère.
Çalışan, faturaları ödeyen, sana, annene, ablana bakan benim.
Parce que moi, j'ai un job. Je paie les factures. Je prends soin de toi, de ta mère, de ta s œ ur.
Annene sor.
Demande à ta mère!
Ayrıca biraz da annene getirdim.
J'en ai pris aussi pour ta mère.
Jordan'ı annene bırakırız, biraz yetişkinlere özel bir tatil olur falan?
On peut laisser Jordan chez ta mère, passer un moment en amoureux.
Seni annene götürelim.
Allons trouver ta mère.
Çok güzel. Annene göster.
- Super, mon lapin.
Sana düzgün şekilde göz kulak olacağıma dair annene söz verdim.
J'ai promis à ta mère que je veillerai correctement sur toi.
Tıpkı annene benziyorsun.
Tu es le portrait de ta mere
Merak ediyordum da, annene ulaşabildin mi?
Tu as réussi à joindre ta mère?
Alexander, niçin annene Trevor'u onu yiyecek herşeyden uzak tutarak yardım etmiyorsun?
Alexandre, aide maman à éloigner Trevor de tout ce qui pourrait le dévorer.
? Eve gelmeyeceğini annene söylemeyi akıl edemedin mi?
Tu n'as pas pensé à appeler ta mère pour lui dire que tu ne rentrais pas encore?
Büyükbaban annene deli olurdu.
Elle faisait tant de choses avec ton père.
Annene bir şey ister misin?
Et pour ta mère?
- Tamam. Telefonu annene verir misin David?
Rends-moi service, passe-moi ta mère.
Kız kardeşin ve annene de, boğazlarını kesmeden önce böyle mi söylemiştin? Ha?
C'est ce que tu as dit à ta maman et à ta sœur... avant de leur trancher la gorge?
Geçen hafta annene senden adam olmayacağını söyledim.
J'ai dit à ta mère que tu n'arriverais à rien.
- Baba, annene üzüldün mü?
Papa, tu es triste pour ta maman?
Annene iPad'i getirebilir mi diye sorar mısın?
Quoi? Demande-lui donc d'apporter son iPad.
- Çünkü annene bakman gerek.
Parce que tu dois veiller sur ta mère.
Annene benziyorsun.
- Papa. Tu ressembles à ta maman.
Ryan, annene bi resim çiz. Lütfen gidip bana bi resim yap, hadi.
Ryan, fais un dessin à maman.
Annene söylediğin son şeyi düşündüğün olur mu?
Ça t'arrive de penser au dernier truc que tu as dit à ta mère?
Ölmeden önce annene bir söz verdim.
J'ai fait une promesse à ta mère avant sa mort.
Ne pahasına olursa olsun annene göz kulak olunduğundan emin olacağım.
Si ça t'intéresse... Je m'assurerai que ta mère ne manque de rien.
Bana ne! Gidip annene mi ağlayacaksın?
Va pleurer dans les bras de ta mère.
Annene git bakalım!
Regarde, ta maman.
Hadi ama, annene bağırıp durma.
Allez, arrête de tirer ta mère.
Annene akşam yemeğinde yardım ediyordum.
Oui, j'aidais ta mère pour le dîner.
Annene seninle konuşmam gerektiğini söyledim.
J'ai dit à ta mère qu'il fallait que je te parle.
- Git ve annene sarıl evlat.
- Va embrasser ta mère. - O.K.
Annene bak, tamam mı?
Veille sur maman, d'accord?
En azından günde bir kere annene onu sevdiğini söylemeye ne dersin?
Si tu disais à ta mère, au moins une fois par jour, que tu l'aimes?
Haydi annene gidelim.
Voir maman. Allez on y va.
Yakında annene ve babana kavuşacaksın.
Tu vas bientôt rejoindre papa et maman.
Annene yalan söyleyerek mi? Öyle mi?
En mentant à ta mère?
Annene de iyi bir eş olamadım.
Je n'étais pas un bon mari pour ta mère.
Terk ettim, çünkü bunun sana ve annene dokunmasını istemedim. Hata etmişim.
Je suis parti parce que je ne voulais pas vous torturer, mais j'avais tort.
Kardeş, Yemin ederim annene birşey söylemedim...
Tu parles encore de ma mère!
Onlar senin annene dedi ki.. Onlar senin annene dedi ki.. Senin annen bir $ # @ * *!
Ta mère est une @ $ ♪ * *!
- Pekala Robbie, Annene bir pirinç köftesi götür.
- Robbie, apporte une boule à Ma. - D'accord.
Önceliğin, annene ve kız kardeşine göz kulak olmak olacak.
Ton rôle est de protéger ta maman et ta petite sœur.
İşimiz biter bitmez gidip annene bakacağım, tamam mı?
Je vérifierai dès que nous aurons fini, ok?
Annene neden yardım etmek istediğinle nakil ameliyatının neden olabileceği riskleri bilip bilmediğinle ve yaşam tarzınla ilgili sorular soracak.
Pourquoi tu veux aider ta maman, si tu comprends les risques d'une transplantation, probablement des questions sur ta vie au quotidien.
Sen annene açılırken benim mahallede tur atmamı mı istiyorsun?
Tu me demandes de faire des rondes dans le quartier pendant que tu fais ton coming out à ta mère?
Geleceğimi annene söylemedin mi?
Ta mère ne savait pas que je venais?
Teşekkür ederim. Annene gel tatlım. Annene gel tatlım.
Quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]