English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anneni

Anneni Çeviri Fransızca

5,038 parallel translation
Daisy, bu anneni öldürdüğün anlamına gelmez.
Daisy, ça ne veut pas dire que tu l'as tuée.
- Tiago Gunderson, anneni dinle.
Tiago Gunderson, écoute ta mère.
Git bul anneni.
Va la voir, ta mère.
Hadi ama, anneni becermek istiyorum.
Aller, j'ai vraiment envie de la baiser.
Bana kör olacağım söylendiğinde içimdeki ışığı engelleyen karanlık bir şey vardı seni ve anneni de kaplayan.
Quand on m'a dit que je devenais aveugle, quelque chose s'est éteint en moi. Y compris ta mère et moi.
Anneni buldum.
J'ai trouvé ta mère.
Sizinle kalmalıydım. Anneni, Raymie'yi, seni hiç bırakmamalıydım.
J'aurais dû rester avec toi, maman et Raymie.
- Anneni özledin mi evlat?
- T'ennuies-tu de ta mère, petit?
- Anneni özledin mi evlat?
T'ennuies-tu de ta mère?
Gidip anneni görelim.
Allons voir ta mère.
Anneni çok korkuttun. Hem de çok.
Tu as vraiment inquiété ta mère, Beaucoup.
ne hakkındaydı? anneni görmen gerek iyi durumda değil.
Tu devrais aller voir maman, elle ne vas pas bien.
Dim Sum pişirip anneni çağırmalıyız.
On devrait inviter ta mère pour le dîner.
Lisede bu olay olup, anneni aradıkları için ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun?
Tu sais quelle chance tu as que ça te soit arrivé au lycée?
Yarın mezattan sonra anneni görmeye gideceğim.
On ira voir maman demain après la vente aux enchères.
Anneni yemeğe çıkaracağım. Bu gece mi?
Je vais sortir avec ta mère.
Anneni tıpkı kendi annemi sevdiğim gibi seveceğim.
J'aimerai ta mère comme si elle était ma mère.
Anneni arayacaksındır umarım. Akşam yemeğine on sekiz ay gecikeceğini söylersin artık.
J'espère que tu veux appeler ta mère pour lui dire que tu seras 18 mois en retard pour souper.
Baban, anneni öldürmekten suçlanıyor.
ton père est accusé du meurtre de Lilia.
Ancak anneni tanıyor ve büyük hayranlık besliyordum.
Votre mère, d'un autre coté, je l'admirais.
Seni çok yakından izledim. Howard anneni izledi, ama Howard'ı kim izledi?
Howard observait votre mère, mais qui... observait Howard?
Anneni tutabildiğin kadar hayatta tut, yoksa biliyorsun, annen öldüğü anda evi unut.
Essayez de garder votre mère en vie encore longtemps parce que dès qu'elle sera morte, adieu le quartier historique.
Yani anneni vurmak zorunda kalmamak için?
Pour ne pas avoir à tuer et à empailler votre mère?
Gece boyunca anneni düşünmekten uyuyamadım.
Je n'ai presque pas dormi de la nuit, j'ai repensé à votre mère.
İlk olan ve anneni.
La première et ta mère.
Evet, o sırada anneni ziyaret ederim ben de.
J'irai voir ta mère en attendant.
Hayır ben, biyolojik anneni kastediyorum. Jennifer Glick.
Non, je fais référence à votre mère biologique, Jennifer Glick.
Anneni Charles Barlow'un öldürdüğünü söylemişsin
Vous avez dit que votre mère a été tuée par Charles Barlow?
Sana her baktığımda anneni görüyorum.
Je vois ta mère à chaque fois que je te regarde.
Değil mi? Anneni kurtaramayan dokturun yapamadığını yapmak için.
Vrai, Pour remplacer le médecin Qui n'a pas pu sauver ta maman.
- Şimdi anneni arayayım sonra seni yine ararım.
Je vais l'appeler, et puis je te rappelle.
Ölü anneni yiyeceğim. Ölü babanı da yiyeceğim.
Je vais manger ta défunte mère puis je vais manger ton défunt papa.
Evet, anneni göndermeyi planladığımız yerdi.
Ouais, c'est là qu'on avait parler de loger ta mère.
Bu otel aynı zamanda anneni yerleştirmeyi düşündüğümüz otel.
Cet hôtel est aussi celui auquel on pensait pour héberger ta mère.
Anneni hep sevmişimdir.
J'ai toujours apprécié ta mère.
Sen hiç merak etme, tatlım, anneni bulacağız.
T'en fais pas, ma chérie. On va retrouver ta maman.
Anneni gömdüm. Kardeşlerini de.
J'ai enterré ta mère, j'ai enterré tes frères.
Hey, anneni arayabilir misin?
Dis... peux-tu appeler ta mère?
Git anneni bul, birazdan geleceğim.
Va voir Maman. J'arrive bientôt.
Hannah, neden anneni bir şeyler yemek için götürmüyorsun?
Hannah, pourquoi tu n'emmènerais pas ta mère manger quelque chose?
Anneni severdim.
J'appréciais ta mère.
Eli anneni arayıp seni almasını söyle.
Eli... appelle maman et dis-lui de venir te chercher.
O yüzden buraya anneni çağırdım. Söyle ona, lütfen.
C'est pourquoi j'ai demandé à ta mère de venir ici.
Annem, ağabeyinin kafasını kesip, anneni de öldürdüklerini söyledi.
Maman dit qu'ils ont tué ta mère et coupé la tête de ton frère.
- Anneni çok seviyordu.
- Il aimait ta mère. - Non.
Hiç merak edip de anneni sormadın.
Tu ne m'as jamais questionné à propos de ta mère.
Anneni tahmin edemeyeceğin kadar çok sevdim.
J'ai aimé votre mère plus que vous ne pourriez jamais l'imaginer.
- O bina hapishane gibi yapılmış. - Anneni ve kız kardeşini almalıyız.
On fait équipe, d'accord?
Merak etme, streslenince oluyor böyle 40 saniye sonra düzelir. Eğer gelirse ona söyle, anneni aratırsın ha. Eğer gelirse ona söyle, anneni aratırsın ha.
S'il vient, vous lui dites, que sa mère le cherche.
- Anneni arıyorum.
- J'appelle ta mère.
Anneni seviyorsun, çocuğunu seviyorsun.
Tu aimes ta mère, ton fils ; donne-leur-en chacun une.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]