English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bilmiyor musunuz

Bilmiyor musunuz Çeviri Fransızca

786 parallel translation
Nasıl savaşacağınızı bilmiyor musunuz?
Vous avez perdu le mode d'emploi?
Yolu bilmiyor musunuz?
Vous connaissez le chemin.
Bir ziyafette nasıl davranacağınızı bilmiyor musunuz?
Vous savez pas vous tenir à table?
Bir araziye izinsiz girmenin hırsızlıkla aynı şey olduğunu bilmiyor musunuz?
C'est une propriété privée, ici!
Babanızın, savaş sırasında Prensesin hayatını kurtardığını bilmiyor musunuz?
Vous ne savez pas qu'il a sauvé la vie de la princesse durant la guerre?
İngilizce bilmiyor musunuz?
Vous comprenez l'anglais?
Kriket, efendim. Kriket! Bilmiyor musunuz?
Il s'agit du cricket, voyons!
Yoksa siz Sycamore'un bir ağaç olduğunu bilmiyor musunuz efendim?
Ignorez-vous que le sycomore est un arbre?
- Yani bilmiyor musunuz?
- En somme, vous ne savez pas?
- Yaşadığı yeri bilmiyor musunuz? - Evet.
Il y habite.
Yasalar önünde ikisinin de cinayet sebebiyle eşit ölçüde suçlu olduğunu ve yasa gereği ikisinin de asılabileceğini bilmiyor musunuz?
Saisissez-vous qu'aux yeux de la loi, ce sont tous deux des meurtriers? Et qu'ils risquent tous deux d'être pendus?
Asla son olmayacağını bilmiyor musunuz?
En sachant que cela ne durerait pas?
Benim hakkımda söylenenleri bilmiyor musunuz?
Ne savez-vous pas ce que l'on raconte sur moi?
İngilizce bilmiyor musunuz?
Pas d'anglais?
Sultan dünyanın en büyük oyuncak koleksiyonuna sahip, bilmiyor musunuz?
Le sultan a la plus belle collection du monde.
Kim olduğumu gerçekten bilmiyor musunuz?
- Vous ignorez qui je suis?
Yani kusun ne oldugunu bilmiyor musunuz?
Vous ne le savez pas?
Üstünüze vurmanın bazen idam gerektiren en ciddi askeri suçlardan olduğunu bilmiyor musunuz?
Frapper un supérieur est l'une des pires, passible de mort.
Hee, hee. Neden, bilmiyor musunuz?
Tu ne sais rien alors?
Bunun suç olduğunu bilmiyor musunuz?
Vous ne savez pas que c'est un délit?
Onların işlediği suçların size yüklendiğini bilmiyor musunuz?
Et on vous met tous leurs crimes sur le dos.
- Bilmiyor musunuz?
Vraiment?
- Yoksa bilmiyor musunuz?
- Ou ne le savez-vous pas?
Evinizde kimin olduğunu bilmiyor musunuz?
Vous ignorez donc qui c'est?
- Bilmiyor musunuz?
Vous ne savez pas?
Nerede olduğunuzu bilmiyor musunuz?
Vous ne savez pas où vous êtes?
Kadının dedikleri dışında 5000 doları neden istediklerini bilmiyor musunuz?
A part ce qu'a dit la femme... vous savez pourquoi ils veulent 5000 $?
Savaş olduğunu bilmiyor musunuz? Hava saldırısı bekçisi...
Réformé à cause de son oreille, George a combattu à Bedford Falls.
Herhangi bir aksiliğin derhal bildirilmesi gerektiğini bilmiyor musunuz?
Tout écart doit être rapporté sur-le-champ!
Bir sandığı açmadan önce vurmanız gerektiğini bilmiyor musunuz?
On frappe, avant d'ouvrir une malle!
- Benim hastam olduğunu bilmiyor musunuz?
- C'est un de mes patients.
- Siz hiçbir şey bilmiyor musunuz? - Hayır.
- Moins bien que vous.
- Bilmiyor musunuz?
- Vous ne savez pas?
- Bilmiyor musunuz?
C'est-à-dire?
- Siz bilmiyor musunuz?
Vous l'ignorez?
- Neden? Bilmiyor musunuz?
Vous ne le savez pas?
- Kim olduğumu bilmiyor musunuz?
- Vous ne savez pas qui je suis?
- Öldü, bilmiyor musunuz? - Ah yazık! Ne zaman?
Oh... et quand?
Gerçekten de bilmiyor musunuz?
Vous ne savez vraiment pas?
- Kibrit oyunu. Bilmiyor musunuz?
- Aux allumettes, vous connaissez?
Bayan, gece çöp yakmanın kanunlara aykırı olduğunu bilmiyor musunuz?
L'incinérateur ne doit pas fonctionner la nuit.
Zengin bir adamın güzel bir kız gibi olduğunu bilmiyor musunuz?
Etre riche, pour un homme, c'est être jolie, pour une femme.
Nedir bu maskaralık böyle? Bunun yasak olduğunu bilmiyor musunuz?
Ne savez-vous pas que c'est illégal?
Hani şu sakladığınız, bilmiyor musunuz?
Celle qui est cachée ici.
Onu ne yapacağız? Bilmiyor musunuz?
Que va-t-on en faire?
Nasıl yani, bilmiyor musunuz? Biri tarafından öldürülmüş olabilir mi?
L'homme a-t-il été assassiné?
Bilmiyor musunuz?
Personne, bien sûr.
- Bilmiyor musunuz?
- Ah non?
Biliyor musunuz? - Hayır. - Kimse bilmiyor!
Personne ne le sait.
- Bilmiyor musunuz?
Vous n'êtes pas au courant?
Kimin yaptığını bilmiyor musunuz?
- Vous n'avez pas le coupable?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]