English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bugün değil

Bugün değil Çeviri Fransızca

3,030 parallel translation
Bugün değil, Dee. Hepinizin aynı görünmesi lazım.
Vous deviez toutes vous ressembler.
Bugün değil.
pas aujourd'hui.
- Hayır, bugün değil.
- Non, aujourd'hui on peut pas.
Bugün değil.
Pas aujourd'hui.
- Bugün değil.
Non, aujourd'hui.
Bir gün makyaj yapacak ama bugün değil.
Une jolie jeune fille qui pourra un jour porter du maquillage mais pas aujourd'hui.
Bugün değil, değil mi?
C'est pas aujourd'hui, non?
bugün değil, Lowery.
Pas aujourd'hui, Lowery.
- Konu bugün değil.
- Ça n'a rien à voir avec aujourd'hui.
Bugün bu kilisede hiç somurtan yok, değil mi?
Personne de mauvaise humeur?
Merhaba. Bugün geç kalınacak bir gün değil.
C'est pas le jour à être en retard.
Bugün okulda yaşananları göz önünde bulundurursak hatırlamanı bekleyemezdim. Sorun değil.
C'est pas grave.
Bugün istediği ise, kesinlikle bu değil.
Ouais, et bien en tout cas c'est sûr que c'est pas ce qu'il veut aujourd'hui.
- Bugün değil.
- Pas aujourd'hui.
Dövüşü durdur, bugün havasında değil.
J'arrête ce combat, il n'est pas bien aujourd'hui.
Bugün kızılı çıkarıyormuşuz seni değil.
C'est Red qui sort. Pas toi.
[Danseder] 15-20 bin arası satış yakalama ihtimalimiz var bugün, ki bu da kocaman, kocaman bir başarı olur Rekor seviyede değil ama gerçekten inanılmaz.
] Il se peut que nous allons vendions entre 15,000 et 20,000 copies aujourd'hui, ce qui sera un énorme succès. Nous ne briserons pas de records, mais c'est tout de même super.
Bugün için olaylar bitti, değil mi? Kimse bir işe bulaşmıyor.
Le drama est fini pour aujourd'hui?
Ama cidden bugün, sadece erkekbot değil, yaşayan en şanslı erkekbot oluyorum.
Mais sérieusement... Je ne suis pas juste un robot-adulte, je suis le plus heureux des robot-adulte en vie.
Bugün onun değil senin günün olabilirdi.
Ca devrait être ton jour.. Pas le sien.
Size bugün büyük bir sır ortaya çıkaracağımı söylemiştim biliyorum ve bunu yerine getirmedim. Ama sevgililer gününün özelliği de bu değil midir?
Je vous ai promis de révéler un énorme secret aujourd'hui, et je ne l'ai pas livré, mais n'est-ce pas à propos de ça que la St Valentin existe...
Bugün berbat sorular soruyorsun, öyle değil mi doktor?
Vous posez des questions bizarres aujourd'hui, docteur.
- Bugün Cuma değil.
- On n'est pas vendredi.
Bir blogger bugün senin hakkında bir hikaye yayınladı. Sadece bir kaç cümle, büyük bir şey değil. Ama dışarıda seni bulup bazı sorular sormak isteyen birisi var.
Un blogueur a publié une histoire à propos de vous aujourd'hui... juste quelques phrases, rien de majeur, mais quelqu'un dehors va suivre ça et veux vous poser quelques questions.
Pekala, bugün okula gideceğimi biliyor değil mi?
Ok, il sait que j'ai cours aujourd'hui, pas vrai?
- Çünkü bugün yüzük almayı düşünüyordum ama Sully'yle değil.
- Je pensais acheter la bague aujourd'hui...
- Bugün burada olma sebebim tümsek değil.
Mais je ne suis pas là pour ça.
Çünkü bugün iyi bir gün değil.
Parce qu'aujourd'hui ce n'est pas un bon jour.
- Çöplerin atılmış ama bugün çöp toplama günü değil.
Quoi?
- Ne? Görünen o ki, bugün Bart, Harry Winston'dan bir şeyler alan tek Bass değil.
Quoi?
O zaman bugün kıyamet günü değil mi?
Mais on fait quelque chose.
- Bugün hergünkü gibi değil Suç mahaline çağırdılar.
- Ce n'est pas tous les jours qu'on m'appelle sur une scène de crime.
Ancak ne yazık ki yazılım tasarımcımız bugün burada değil o yüzden size daha spesifik rakamlarla geri dönüş yapacağım.
Malheuresement, notre concepteur de logiciels n'est pas ici avec nous aujourd'hui, donc je vais devoir revenir avec des chiffres précis. En fait, Andrew,
Bugün burada değil.
Il n'est pas là aujourd'hui.
Holly'ye neden yalan söylediği önemli değil. Bence asıl katil Bailey'in bugün yattığı diğer kadındır.
Peu importent ses raisons de mentir, notre tueuse est sûrement l'autre femme avec qui il a couché.
Bugün doğum günüm değil aslında.
Ce n'est pas vraiment mon anniversaire.
Bugün o kelimeyi yakaladın değil mi?
Oh. Donc tu as attrapé ça aujourd'hui, huh?
Bugün okulda birlikte değil miydiniz yani?
Vous n'êtes pas venus ensemble à l'école?
Bu, bugün yemek yarışmasına katılan kız değil mi?
C'est pas la fille qui était première à la compétition culinaire?
Taam ama bugün pek uygun değil.
ça tombe mal.
Dwight. Korkarım ki bugün günüm değil.
C'est vraiment pas mon jour, je ne peux pas vous recevoir.
Bugün burada olma nedenimiz, değil mi?
c'est pourquoi nous sommes là aujourd'hui?
Önemli olan şu, çok güzel bir törendi, ve bugün bizimle ilgili değil.
Mais l'essentiel, c'est que la messe était belle.
Bugün burada iş yapılmadı değil mi?
Personne n'a travaillé ici aujourd'hui, n'est-ce pas? Non.
Bugün ne gündü ama, öyle değil mi?
Et bien, ça a été une sacrée journée, n'est-ce pas?
- Bugün bayağı sessizler, değil mi?
Ils sont sûrement calmes aujourd'hui, pourtant, n'est-ce pas?
Merak etme, bugün o gün değil, çünkü benim bu kadar çabuk ölmek gibi bir planım yok.
T'en fais pas, ton jour n'est pas arrivé, parce que je n'ai pas l'intention de mourir si tôt.
Havamda değilim. - Sorun ne? - Onu rahat bırak, bugün havasında değil.
Qu'est-ce qu'il a?
Bugün yanlış düşündüğüm ilk şey değil.
Ce n'est la première chose à laquelle j'ai tort aujourd'hui.
Bugün onun şahitlik yapacağı gün, değil mi?
Aujourd'hui c'est le jour où elle témoigne, pas vrai?
Açıkçası bugün rüzgar patlamadan yola çıkmak istiyordum ama tekne henüz hazır değil, bu yüzden...
En fait, j'espérais partir aujourd'hui avant que le vent se lève mais... le bateau n'est pas encore prêt, donc...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]