Bunu söyleme Çeviri Fransızca
1,146 parallel translation
Bunu söyleme lütfen.
Ne dis pas ça...
- Bunu söyleme. - Burada ne yapıyorsun?
Non, me dites pas ça!
Bana bunu söyleme.
Dis plus jamais ça!
- Bunu söyleme.
- Arrête!
- Bunu söyleme.
Ne dis pas ça.
Bunu söyleme.
Ne dis pas ça.
Bunu söyleme!
Ne dis pas ça!
Tanışınca ona bunu söyleme.
Ne parle pas de ça, en la voyant.
Bunu söyleme.
Ne dis pas ça!
Tanrım, bana bunu söyleme.
Mon Dieu, ne me dis pas ça!
Oh, bunu söyleme.
Oh, tu parles.
Bir daha bunu söyleme.
- Non. Ne dis jamais ça.
- Hadi George, bari bunu söyleme.
Non, allons! Ne dites pas ça!
Ne zaman geleceğini bilmiyordum. Çünkü sen bunu söyleme nezaketini göstermedin.
Je ne savais pas quand tu arriverais parce que tu n'as pas eu la délicatesse de me le dire.
- Bunu söyleme.
- Ne dites rien.
Tamamen iyileşene kadar ona bunu söyleme.
Ne lui dites pas avant qu'il soit rétabli.
Bunu söyleme.
Me dis pas ça.
- Bunu yapma. Bunu söyleme...
Ne le dis que si...
Bana bunu söyleme!
- Avec 15 flics à sa solde!
- Bana bunu söyleme.
- Tu es un dieu.
Eger ise yaramazsa bunu yaptïgïmï kimseye söyleme tamam mï?
Si ça ne marche pas, tu ne le diras à personne, hein?
- Bunu asla söyleme. Ya konferanstadır ya toplantıdadır.
Il est soit en ligne, soit en réunion.
Bunu kimseye söyleme.
N'en parle à personne.
Müzik olmadan bunu sakın söyleme, Diego!
Ne dis pas ça sans musique, Diego!
Bunu kimseye söyleme.
Nous payons deux policiers.
Bunu Julie'nin ya da sınıftan birinin yanında söyleme.
Ne dis pas ça devant ta sœur ou tes copains.
Bunu ilk kez yaptığını söyleme.
Ne me dites pas que c'est la première fois.
- Bunu ona söyleme.
- Ne lui dis pas ça.
Bana bunu söyleme.
Me dites pas ça.
Konuştuklarımız aramızda kalacak, bunu başka kimseye de söyleme.
Sinon, c'est toi qui m'appelleras Grand frère.
Bunu bana söyleme! Beni rahatsız ediyor!
Ne dis pas ça, tu me rends malade!
Bu cümle efendin içindi. Bunu bana söyleme, anladın mı?
Toi, tu ne dois pas me parler ainsi.
Eğer Baran mürettabatına söyleme ihtiyacı duyarsa, bunu yapacaktır.
Si Baran pensait que l'équipage devrait savoir, il le dirait.
Dur. Söyleme. Bunu biliyorum.
Non, attends, je sais
Bunu bir daha söyleme!
Ne dis plus jamais ça!
Bunu bana söyleme.
Me dites pas ça!
Bunu bana tekrar söyleme.
Plus jamais!
Bunu çocuklara söyleme henüz.
Ne le dis pas encore aux enfants.
Bunu sakın söyleme.
Ne dis pas ça.
Bunu bir daha sakın söyleme.
Ne dis jamais ça!
Ayrıca... hayatım... bunu kimseye söyleme.
Chérie... n'en parle à personne.
Paranın kalanını bunu almak için kullandığını söyleme.
Tu n'as pas utilisé le reste de l'argent pour acheter ça?
Bunu niye söyleme gereği duydun ki?
Pourquoi tu dis ça?
Söyleme çalıştığım şey. Ve bunu yapmayacağız.
- Je viens de te le dire!
- Bunu bana söyleme Teach. Sakın bana aptal deme. Özür dilerim.
Ne me traite pas de con!
Bunu bir daha asla söyleme!
Ne répète jamais ça!
Bunu ona söyleme.
Ne lui dites pas.
Bunu herkese söyleme.
Ne le nie pas.
Ama kızım, Raja'ya bunu benim sana verdiğimi söyleme.
Mais ne dis pas à Raja que je te l'ai donné.
- Bunu yapmana hiç gerek yoktu. - Bana neyin gerekli olduğunu söyleme.
- Tu n'avais pas besoin de faire ça.
Sana, bunu bir daha söyleme demiştim.
Je t'avais prévenu.
bunu söylememeliydim 21
bunu söylemedim 35
bunu söylemek zor 20
bunu söylemekten nefret ediyorum 25
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söylemedim 113
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
bunu söylemedim 35
bunu söylemek zor 20
bunu söylemekten nefret ediyorum 25
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söylemedim 113
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylemeyecek misin 32
söylemem gerek 33
söylemedi 153
söylemedim mi 39
söylemeyi unuttum 69
söylemesi kolay 78
söylemeliyim ki 66
söylemeye çalıştığım şey 24
söylemek zorundayım 27
söylemene gerek yok 37
söylemem gerek 33
söylemedi 153
söylemedim mi 39
söylemeyi unuttum 69
söylemesi kolay 78
söylemeliyim ki 66
söylemeye çalıştığım şey 24
söylemek zorundayım 27
söylemene gerek yok 37