English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Söylemen yeter

Söylemen yeter Çeviri Fransızca

281 parallel translation
Yardımım dokunacak bir şey varsa söylemen yeter.
Si je peux faire quoi que ce soit, dis-le-moi.
- Evet. Tamam George, kazımaktan yorulduysan, David ile Susan'a onu nereye gömdüğünü söylemen yeter, onlar kazıyacak.
George, si tu en as marre de creuser, dis-le-nous et on creusera.
Çünkü sana yardım etmek için yapabileceğim bir şey varsa bana söylemen yeter.
Si je peux faire quelque chose pour vous aider, vous n'avez qu'à me le demander.
- Söylemen yeter. - Şey... Ormanın adamı Tarzan dün tutuklandı.
Eh bien, il s'agit de Tarzan, l'homme de la jungle, il est en prison.
- Söylemen yeter!
- Tout ce que tu veux.
- Bir şeye ihtiyacın olursa söylemen yeter.
Appelle-nous si tu as besoin de quelque chose.
Yapabileceğim başka bir şey varsa söylemen yeter. Washington'dan Lunn'un parmak izi raporu gelir gelmez bir kopya istiyorum.
Le rapport de Washington sur les empreintes de Lunn.
Ne istediğini söylemen yeter.
Dis-moi ce que tu veux.
Kimin emriyle hareket ettiklerini söylemen yeter.
Dis-moi seulement pour qui ils bossent.
Söylemen yeter, savunmayı değiştiririz, hepsi o. Gerçekten kanunun doğru, kendinin hatalı olduğunu düşünüyorsan tabi.
Un seul mot de vous, et nous plaiderons coupable, enfin, si vous croyez sincèrement que la loi est juste et que vous avez tort.
Ne istediğini söylemen yeter.
Dites-moi ce que je dois faire.
Senin için yapabileceğim bir şey varsa söylemen yeter.
Si je peux faire quelque chose, dis-le moi.
Eğer öğleden sonrası için izin istiyorsan bunu söylemen yeter.
Prenez l'après-midi, si vous voulez.
Beni görmek istemiyorsan, sadece söylemen yeter tamam mı?
Si tu ne tiens pas à me voir, dis-le-moi.
Eşlik etmemi istemiyorsan söylemen yeter.
Si ma compagnie te déplaît, dis-le.
* Oynarım oyununu, söylemen yeter * * Olması gerektiği gibi * * Çünkü kolay biriyim ben *
Demande-le moi et je jouerai à ton jeu comme si c'était la réalité parce que je suis simple.
* Oynarım oyununu, söylemen yeter *
Demande-le moi et je jouerai à ton jeu
Sadece gerçeği söylemen yeter.
Contentez-vous de dire la vérité.
Adresi söylemen yeter, gelirim.
Dis ton adresse, tête de mule, je viendrai.
Ne istiyorsan... söylemen yeter.
Quoi que vous vouliez, dites-le-moi.
Senin için yapabileceğim bir şey olursa söylemen yeter.
Si je peux faire quelque chose pour toi, dis-le.
Seninkini de düzene sokmamı istersen, söylemen yeter.
Les tiens aussi, je t'arrange ça quand tu veux.
- Bana söylemen yeter, tamam mı?
Tu n'as qu'à me dire.
Söylemen yeter, hemen hallederiz.
Dites-nous l'endroit et on y sera.
Söylemen yeter.
Il suffit de le dire.
Ama beni sonuna kadar dinle, küçük hediyeme bak ve eğer ilgini çekmezse, söylemen yeter.
Ecoute, regarde ce que j'ai pour toi et décide. Qu'est-ce que tu as?
Bak, miktar yeterli değilse söylemen yeter.
Écoute, si ce n'est pas assez, dis-moi quel est ton prix.
Alışmana yardım etmek için yapabileceğim bir şey olursa söylemen yeter.
Si je peux vous aider a vous installer, n'hesitez pas.
Bir cümle söylemen yeter, onu hemen bırakırım.
Dis juste les mots qui me plaisent. Et je le relâche.
Söylemen yeter, seninle gelirim.
Un mot, et je t'accompagne.
Bana ihtiyacın olursa, adımı söylemen yeter.
Si tu as besoin de moi, il te suffira de m'appeler.
Söylemen yeter.
Dis-moi quoi.
Söylemen yeter.
Dis-moi.
Bunu ne zaman istediğini söylemen yeter tatlım.
Vous n'avez qu'à parler, mon cœur.
İsmini söylemen yeter.
Je vous écoute.
Her şey ses kodludur, bir şey istersen söylemen yeter.
Codage vocal. Il suffit de demander.
Söylemen yeter, o zaman başka bir şeyler düşünürüz.
Donne-moi ta parole, et on conclura un autre marché.
Söylemen yeter.
Allez-y.
Tabi ki. Söylemen yeter.
Tout ce que vous voudrez!
Bu işlemde yardım gerekirse, bana söylemen yeter.
Si vous avez besoin de facilités...
23 santimlikle ilgileniyorsan söylemen yeter.
21 centimètres, ça t'intéresse?
- Kurbanlarla ilgili ne söyleyebilirsin? - Peki ya polis? - Tek bir söz söylemen yeter.
Que pouvez-vous nous dire sur les victimes?
Bundan böyle benden ne zaman bir iyilik istersen bunu bana söylemen yeter.
Qu'importe ce qui s'est passé Tu peux toujours venir me voir.
Paranı geri istiyorsan söylemen yeter.
Je peux vous rembourser, si vous voulez.
- Olur, Çok güzel bir fikir. - Eğer yardıma ihtiyacın olursa, söylemen yeter.
- Super, je t'aiderai si tu veux.
Sadece yerini söylemen yeter.
Dis-moi seulement où elle est.
Onunla çıkmak istemediğini söylemen yeter.
Dis-lui que tu veux pas de lui.
İhtiyar Googin'e söylemen yeter.
Le vieux Goggin est à ton service.
Çok tatlıydın, babacığım. İstediğin bir şey olursa bana söylemen yeter.
Si tu as besoin de quoi que ce soit, tu n'as qu'à demander.
- Söylemen gerekmez. Dinle yeter. Hadi.
Pas la peine, t'auras qu'à écouter.
Söylemen yeter, hemen giderim.
Parle et j'y cours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]