English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Söylemem lazım

Söylemem lazım Çeviri Fransızca

949 parallel translation
- Ama bunu söylemem lazım.
- Il faut que je vous le dise.
Sana şunu söylemem lazım.
Je dois vous dire quelque chose.
Çok geç olmadan söylemem lazım.
Je dois le lui dire avant qu'il soit trop tard.
Sana bundan daha önemli bir şey söylemem lazım?
J'ai quelque chose de plus important à te dire que ça.
Gidip halkıma söylemem lazım.
Je dois avertir les miens. - Attends.
Ama kendimi aptal gibi hissettiğimi de söylemem lazım!
Je me sentais idiote.
Profesör, sizden biraz korktuğumu söylemem lazım. Ama neden?
Vous me faites un peu peur.
Sevgili albay, Gestapo'nun havasını yeniden solumanın ne kadar iyi olduğunu söylemem lazım.
Quelle joie de respirer l'air de la Gestapo.
Biraz gergin olduğumu söylemem lazım.
Je ne me sens pas tranquille.
Sana kaç defa söylemem lazım? Birherari'da bana Bay Hendrix diye hitap et.
Combien de fois dois-je vous dire de m'appeler Hendrix à Birherari!
Başkalarının eşyalarına dokunmamanı kaç defa söylemem lazım?
Il ne faut pas toucher aux affaires des autres.
"Sana söylemem lazım, Dünya yine savaşta."
"Je dois te dire que le monde est à nouveau en guerre."
- Ama mutlaka söylemem lazım.
- Tu dois savoir... Les nazis...
Johnny, sana bir şey söylemem lazım.
J'ai quelque chose à te dire.
Sana bir şey söylemem lazım Toni.
J'ai quelque chose à te dire, Toni.
Bu evde dişilerden oluşan koca bir koleksiyonumuz olduğunu söylemem lazım.
Nous avons une sacrée collection de femmes à la maison, je dois dire...
Bu seni kırabilir, ama söylemem lazım.
Cela peut vous blesser, mais je dois le dire.
Bay Wallace, daha ileri gitmeden şunu söylemem lazım.
M. Wallace, je prefere vous prevenir.
Sana bir şey söylemem lazım.
Je vais te dire.
Tam bir baş belası olduğunu söylemem lazım.
Ça rend la situation très délicate.
Hanımefendi, söylemem lazım.
Il faut que je vous dise... Quoi donc?
Sana bir şey söylemem lazım.
Il fallait que je te parle.
Gel buraya. Kaç kere söylemem lazım? Yanlızca sizin eve bakıyordum.
Combien de fois faut-il te le dire?
Önemli bir konu baba, sana söylemem lazım.
J'ai une chose importante à vous dire.
Bununla birlikte mesele Shindo-Munen-Ichi okulu kılıç ustası Efendi Hikokuro Omodaka'ya geldiğinde, biraz zorlandığımı söylemem lazım.
Mais votre maître d'armes, le Sire Omodaka m'a donné bien du fil à retordre.
Anne, sana bir şey söylemem lazım.
- Maman, II faut que je te parle.
Sana bir şey söylemem lazım.
J'ai quelque chose à te dire. écoute-moi.
Ne kadar müteşekkür olduğumu size söylemem lazım.
Je voulais vous dire à quel point je vous suis reconnaissant.
Ama sana şunu söylemem lazım ki... henüz kavrayamadığımız müthiş bir gerçek var.
Mais je te le dis. Il est une grande verité que nous n'avons pas encore prédite...
Bizim için tehdit oluşturmadığını onlara söylemem lazım.
Leur dire que vous n'êtes pas une menace pour nous.
Söylemem lazım... Kesinlikle büyüleyicisin.
Tu es magnifique.
- Hayır, bir şeyler söylemem lazım.
Non, moi, il faudra que je lui dise quelque chose.
Kaç defa söylemem lazım bir şey sırf iyi değil diye kötü demek değildir.
Combien de fois dois-je te le dire? Tout ce qui n'est pas bien n'est pas forcément mauvais.
Direniş gösterebiliriz, şarkı söylemem lazım.
Nous devons résister. Et moi, j'ai besoin de chanter.
Şarkı söylemem lazım!
J'ai besoin de chanter!
Sana çok önemli bir şey söylemem lazım ama vaktim yok.
Je devrais être solennel, mais je n'ai pas le temps.
Öncelikle bir şey söylemem lazım. Gerçekten söylemeliyim.
Je sens que je dois dire quelque chose avant de partir.
- Alice, söylemem lazım!
- Alice, je sens que je dois le dire!
- Hayır, şimdi söylemem lazım.
- Non, maintenant.
Buradan uzak dur diye daha kaç kere söylemem lazım? Eğer seni yakalarsam kendine dikkat et.
Combien de fois faut-il vous le dire?
- Clyde, sana bir şey söylemem lazım.
- Je dois te dire quelque chose. - Je le sais déjà.
Şimdi söylemem lazım, o da duysun.
Je n'ai pas pu, et maintenant je dois lui dire.
Bir daha söylemem lazım.
Je te le dis :
Söylemem lazım.
J'étais d'accord.
Freddie, inşallah bana kızmazsın ama... sana hiç memnun olmayacağın bir şey söylemem lazım.
Freddie, j'espère que tu ne vas pas te fâcher... j'ai une chose à te dire qui ne te fera pas plaisir.
Spratt ailesi kendi aralarında iyi anlaştılar, söylemem lazım.
Les Spratts avaient trouvé un bon arrangement je dois dire.
Uzun yaşayacaksınız efendim. Yalnız size bir şey söylemem lazım. Sefil bir hayatınız olacak.
Ta vie sera longue, Pardonne-moi, mais elle sera aussi amère car tu es dominé par tes sens.
Olmaz, ona söylemem lazım.
Non.
Bir şey söylemem lazım!
Je dois dire quelque chose!
Albay tembihledi, size şeyi söylemem lazım...
Camarade?
Anne, sana bir şey söylemem lazım.
Maman, j'ai quelque chose à te dire. Assieds-toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]