English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Söylemeyeceğim

Söylemeyeceğim Çeviri Fransızca

3,505 parallel translation
Deneysel bir tür ve sana yalan söylemeyeceğim, ucuz değil.
Un peu expérimentaux, et je ne mentirais pas, ce n'est pas donné...
Elbette Tom'a söylemeyeceğim.
Et bien sûr je ne le dirais pas à Tom.
Senin için yalan söylemeyeceğim, Shawn.
Je ne mentirai pas pour toi, Shawn.
- Kimseye söylemeyeceğim.
- Je vais le dire à personne.
Onunla ilgili hiç kimseye bir şey söylemeyeceğim. Asla. Yemin ederim.
Je... non... dis rien à ce sujet.
Sana söylemeyeceğim yani bu zaman kaybı.
Je ne dirai rien, vous perdez votre temps.
Ona söylemeyeceğim ama Bay Eagles'ın söylediklerinde katıldığım bir kaç şey var.
Je ne pouvais l'avouer, mais M. Eagle n'a pas tort.
Kimseye söylemeyeceğim.
Je ne le dirai à personne.
- Hayır, söylemeyeceğim demiştin.
- Non, tu as dit que tu ne le ferais pas.
Yaptığını ; hem de çok iyi yaptığını gördüğüm şeyi kimseye söylemeyeceğim.
Je ne dirais à personne ce que je vous ai vu faire et réussir.
Eğlenmeyi sevmediğimi söyleyip, yalan söylemeyeceğim.
Je ne vais pas te mentir et te dire que je n'aime pas faire la fête.
Sana yalan söylemeyeceğim.
Je ne vais pas te mentir.
Şerifi aramayacağım, senin nerede olduğunu onlara söylemeyeceğim.
J'appellerai pas le shérif et je leur dirai pas où t'es passé.
Çok etkilendim. Yalan söylemeyeceğim.
C'est quoi ça?
- Size yalan söylemeyeceğim efendim.
Je ne vais pas vous mentir, monsieur. Le travail a été...
Çünkü ben söylemeyeceğim.
B.? Parce que ce ne sera pas moi.
Sana yalan söylemeyeceğim.
Je ne vais pas vous mentir.
Kimseye söylemeyeceğim, Rae, ama bizden uzak durmalısın.
Je ne le dirai à personne, Rae, mais tu dois t'éloigner de nous.
Endişelenecek bir durum yok. Polisler Massimiliano'dan şüpheleniyor. Senin olduğunu da kimseye söylemeyeceğim.
... n'aie pas peur, la police suspecte Massimiliano..... je ne dirai jamais que c'est toi...
Hayır, ona bir şey söylemeyeceğim.
Je ne vais pas le lui dire.
sana hiçbir şey söylemeyeceğim.
Je ne vous dirai rien.
Artık sana ne yaptığımla ilgili birşey söylemeyeceğim.
Je peux même pas être sûr que tu ne diras rien de ce que je fais.
Sana hiçbir şey söylemeyeceğim.
Je ne te dirais rien.
- Adını bir daha asla söylemeyeceğim.
Je dirai plus jamais ton nom.
Thea, annemin sana araba alıp almayacağını söylemeyeceğim.
Thea, je ne te dirai pas si maman t'as acheté une voiture.
Annie bir daha söylemeyeceğim tamam mı?
Ecoute, je ne vais pas te le redire, Annie.
Teddy, yalan söylemeyeceğim.
Teddy, je ne peux pas mentir.
Avukatım olmadan başka bir şey söylemeyeceğim.
Je ne dirais rien d'autre sans mon avocat.
- Hayır, söylemeyeceğim.
Non, je ne te le dirai pas.
Bak yalan söylemeyeceğim, bu adam çok tehlikeli birine benziyor.
Majid, je ne vais pas mentir, ce mec a l'air dangereux.
Ama Luke, bir daha sana asla bir şey söylemeyeceğim.
Luke, je ne te raconterai plus rien!
Yalan söylemeyeceğim.
Je ne vais pas mentir.
O kadar çok varki ama söylemeyeceğim.
Tellement, mais je ne le dirais pas.
Hayır, sana söylemeyeceğim.
Je ne vais pas te le dire.
- Nişanlıma yalan söylemeyeceğim.
Je ne vais pas mentir à ma fiancée.
Hayır. Sanki o aciz biriymiş gibi davranıp onu korumak için yalan söylemeyeceğim.
Non, je ne vais pas mentir pour la protéger comme si elle est une chose sans défense, ok?
Bir daha söylemeyeceğim.
Je ne le répéterai pas.
- Hiçbir şey söylemeyeceğim.
Je ne vais pas le faire. Ne lui dit rien.
Yalan söylemeyeceğim Charlie.
Je ne vais pas mentir, Charlie.
Yemin ederim kimseye söylemeyeceğim.
Je ne raconterai pas à âme qui vive. Je le promets.
Spence Bey'e hiçbir şey söylemeyeceğim.
Je ne dirais rien à M. Spence.
Size kendim, idarecilerim ya da Altıncı Bölüm hakkında hiçbir şey söylemeyeceğim.
Je ne vous dirai rien sur moi, mes patrons, ou la section 6.
İstediğin kadar işkence et tatlım, çünkü sana hiçbir şey söylemeyeceğim.
Tu devrais juste me torturer chérie, parce que je ne vais rien vous dire du tout.
Bir daha söylemeyeceğim.
Je ne vais pas vous le dire.
Ona söylemeyeceğim ki.
Oh, je ne compte sûrement pas lui dire maintenant.
Bir daha söylemeyeceğim.
Je le répéterai pas.
Çünkü böyle konuşmaya devam edersen sana söyleceklerimi söylemeyeceğim. ... ve uzun zamandır sana bunu söylemek istiyordum.
Parce que si tu continues, je ne vais pas pouvoir dire ce que je veux, et je veux le dire depuis un moment.
Yalan söylemeyeceğim.
Je ne vais pas te mentir.
Evet, yalan söylemeyeceğim.
Ouais, je ne vais pas mentir.
Yalan söylemeyeceğim, onlar kadar ben de çok şey öğreniyorum. Bu çok güzel.
J'en retire autant qu'eux.
Köpeğimi görene kadar hiçbir şey söylemeyeceğim.
Vous avez prélevé de l'argent sur chaque contrat sur lesquels vous étiez avocat. Quand son partenaire Jason a su, vous l'avez tué, essayé d'accuser Owen du meurtre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]