English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bırak konuşsun

Bırak konuşsun Çeviri Fransızca

458 parallel translation
Her şey yolunda, bırak konuşsun.
Laissez-la parler.
Bırak konuşsun Kramm.
Taisez-vous, Kramm. Laissez-le parler.
Bırak konuşsun.
Laisse-la parler.
- Bırak konuşsun, Oscar.
- Laissez-le, Oscar.
- Bırak konuşsun.
- Laisse-le parler.
- Bırak konuşsun Marc.
- Laisse-le parler, Marc.
- Bırak konuşsun.
- Continue à parler, Marc.
Neyse. Bırak konuşsun.
Laisse-le continuer.
Sorun değil. Bırak konuşsun.
Laisse-le continuer.
- Bırak konuşsun, Baltor.
- Laisse-le parler.
Jack, bırak konuşsun!
Jack, laisse-le parler.
Bırak konuşsun. Bana hakaret etmekle tatmin olacaksa!
Laisse-la m'insulter, si ça peut la défouler.
Bırak konuşsun.
Laissez-le parler.
Bırak konuşsun, çekici adam! Haydi, Tono, söyle söyleyeceğini, ona bakma sen!
Tu es libre de parler, Tono.
Hayır, hayır, bırak konuşsun.
Laissez-la.
Bırak konuşsun.
Laisse-le parler.
- Bırak konuşsun! - Teşekkürler.
- laisse-le parler!
bırak konuşsun şef Hong madem katili görmüş söylesin işte!
Pourquoi l'empêches-tu de parler? Puisqu'elle l'a vu, laissons-la dire qui est ce bandit.
Bırak konuşsun kadın.
Laisse-la parler.
Bırak konuşsun, onun çenesi düşmüş!
Laissez-la parler, elle ne fera pas tomber son bec.
Bırak konuşsun.
Attendez! Laissez-le parler.
- Bırak konuşsun! Faşistler, ne söylemeleri gerekiyorsa onu söylemeye hakları vardır.
Laisse-le parler, les fascistes en ont le droit.
- Bırakın konuşsun.
Objection.
- Bırakın da konuşsun...
- Fais-le parler.
Bırak Loophole konuşsun, sen ağzını açma.
C'est Loophole qui parlera.
Bırak konuşsun.
- Laisse-le parler.
- Ona cevap verme. Bırak avukatımızla konuşsun. - Avukatımız mı?
Qu'il parle à notre avocat.
- Bırak John konuşsun.
- Laisse-le parler.
Bırak da istediği şey hakkında konuşsun, kanımca sanat hakkında da konuşmayacak.
Il veut simplement prendre le temps de te parler d'art.
- Bırak Gilda konuşsun Johnny.
- Laissez parler Gilda.
- Ritim tutuyordu sadece. - Bırak adam konuşsun tatlım.
- Il battait la mesure.
Bırak da konuşsun.
Tais-toi!
Lütfen nazik ol ve bırak da o konuşsun. Ama hep o konuşmasın. Duyuyor musun, Lisa?
Sois polie et laisse-le parler, mais parle un peu aussi.
Bırak konuşsun.
Laisse-le.
Bırak Ben konuşsun.
Laisse Ben parler.
Bırak da konuşsun.
- Il sait tout. Ecoutez-le.
Bırakın Mısır'ın tanrıları konuşsun.
Que les dieux de l'Egypte se prononcent...
- Bırak da kendisi konuşsun.
Matthew peut parler pour lui-même.
- Bırak o konuşsun.
- Laissez-la parler.
Bırakın konuşsun ki insanlar onu deli bilsin.
Laisse-le poursuivre que tous les hommes soient témoins de sa démence.
Bırak da Amalio konuşsun!
Laisse parler don Amalio!
Bırak yüreğin konuşsun.
Ayez confiance en moi. Laissez parler votre cœur.
Bırak, konuşsun.
Laissez-le parler.
Bırakın da konuşsun.
Vas-y, parle
Bir yerde bekleyip kalma. Bırak ahlak dersi verenler konuşsun.
Ne l'oubliez pas et laissez parler ces moralisateurs
- Bırak konuşsun.
Laisse-le parler.
Bırakın kendi adına konuşsun.
Laissez-le plaider sa cause.
- Bay Gibson, bırakın konuşsun!
- Laissez-le parler!
Bırak Fernando konuşsun.
Laisse Fernando parler.
- Tamam, millet. Bırakın konuşsun.
- Laissez-le s'expliquer.
Bırak da konuşsun, zarar vermek niyetinde değil.
Il n'est peut-être pas malveillant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]