Deneyeceğim Çeviri Fransızca
2,689 parallel translation
Söz veriyorum, deneyeceğim. Howard!
Je promets... j'essaierai.
Şansımı deneyeceğim.
Je vais tenter ma chance.
Ben yine de şansımı deneyeceğim.
Je tente ma chance.
* Deneyeceğim başkaldırmayı *
I think l'll try defying gravity.
* Ama deneyeceğim, hiç bilinmez *
But till I try l'll never know.
* Deneyeceğim başkaldırmayı * * ve artık kıramayacaksın kalbimi *
I think l'll try defying gravity And you won t bring me down
* Deneyeceğim başkaldırmayı * * ve artık kıramayacaksın kalbimi *
I think l'll try defying gravity And you won t bring me down.
Bu hafta gösteri korosu için şansımı deneyeceğim.
Je rejoins une chorale.
Bugün şu pembe olanları deneyeceğim, ya sen?
Je vais essayer les roses, aujourd'hui. Et toi?
Ama bunu zevkle deneyeceğim.
Mais ça va être un plaisir d'essayer.
Bir şey daha deneyeceğim.
Je tente une dernière chose.
Kendi üzerimde deneyeceğim.
Je vais le tester sur moi-même.
Tamam, deneyeceğim.
Je vais essayer.
Şu tüylü şeyi deneyeceğim.
Je vais essayer les plumes.
Kemoterapiyi deneyeceğim.
J'opte pour la chimio.
Bak, ben... Sadece kendime bakmayı deneyeceğim. Biliyorum...
Écoute, j'essaie de prendre soin de moi.
Ve eğer şimdi bana izin verirsen, Hakkında harika şeyler duyduğum Cabernet Sauvignon'u deneyeceğim.
Maintenant si tu veux bien m'excuser, je vais goûter un Cabernet Sauvignon dont je n'ai entendu que du bien.
Tamam, oraya gidip, Charles Stewart ile görüşmeyi deneyeceğim.
Je vais y aller, tenter de lui parler.
Deneyeceğim.
J'essaierai.
- Ben bir tane deneyeceğim.
Ça me plaît, Wandell.
Şimdi zamanda geri geldim ve tekrar deneyeceğim. Charlie'yi kurtaracağım ve bu sefer beyin adamı yeneceğim.
Je suis revenu dans le passé pour essayer à nouveau, pour sauver Charlie, et cette fois, je vaincrai l'Homme Cerveau.
Sistem üstünde bir daha düşünüp işe yaramasını sağlamayı deneyeceğim.
Je vais repenser le système pour qu'il fonctionne.
Floresan etiketlemeyi deneyeceğim.
Je vais essayer la fluorescence.
Buradan tüm sistemi kapatmayı deneyeceğim.
Je vais tenter de désactiver le système d'ici.
-... deneyeceğim.
Donc...
Neyse bir deneyeceğim.
- Je vais l'essayer quand même. - D'accord.
Deneyeceğim.
Je vais essayer.
Numarasını versene, kendim ulaşmayı deneyeceğim.
- Donnez-moi son numéro.
Tekrar deneyeceğim.
Reprenons.
Deneyeceğim ve nemli yaz güneşinde demleneceğim, sözümün bittiği yer.
Je tente et je chante sous le lourd soleil d'été, voici ma voix.
Evet, şansımı Playboy'da deneyeceğim.
Oui, je vais essayer Playboy.
Kontrolleri devredışı bırakmayı deneyeceğim.
J'essaie de désactiver les boucliers de sécurité.
Sanırım bunu deneyeceğim.
Je vais essayer.
- Evet, deneyeceğim.
- Oui, je le ferais.
Deneyeceğim, Haşmetlim...
Votre Éminence...
Onu deneyeceğim.
l'essayer.
Nick, cep telefonunu bir daha deneyeceğim.
Tu sais quoi? Je crois que je vais essayer encore le cellulaire.
Pekâlâ, deneyeceğim.
Ouais, je vais m'y mettre.
Tekrar deneyeceğim.
Je recommence.
Nefesimi suyun altında dokuz dakika tutarak şu anda Almanyalı Thomas Siestas'a ait olan dünya rekorunu kırmayı deneyeceğim.
Je vais retenir ma respiration 9 minutes, pour battre le record mondial qui est actuellement détenu par Thomas Sietas, en Allemagne.
Daha önce tatlandırılmış konsantre süt içmemiştim ancak bu hafta deneyeceğim.
Je n'ai jamais mangé de lait concentré sucré, mais je goûterai cette semaine. P.P.P.S.
O akbabaya şirketi satmadan önce şansımı iflas mahkemesinde deneyeceğim.
Plutôt risquer la faillite que de vendre à ce barracuda.
Deneyeceğim Gordon.
Je vais essayer.
- Şansımı deneyeceğim.
- C'est ce que je vais faire.
Şansımı deneyeceğim.
Je prends le risque.
Ama yine de şansımı deneyeceğim.
Mais j'ai encore mes chances.
Ben şansımı deneyeceğim.
C'est le risque.
Ama şansımı deneyeceğim.
Mais bon...
Bunu yapmayı deneyeceğim.
- je vais essayer de le faire.
Tamam, birkez daha deneyeceğim.
- D'accord.
# Bugün senin doğum günün Ne demek mi bu # Sanırım sana anlatmayı deneyeceğim
Et neuf mois avant ce moment magique