English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dikkatlice

Dikkatlice Çeviri Fransızca

1,735 parallel translation
Dikkatlice dinle. Ne duyarsan duy ve ne olursa olsun gözlerini sakın açma.
Quoi qu'il arrive, quoi que tu entendes, n'ouvre surtout pas les yeux.
Ormanın ejderinin yeşil gözyaşlarıyla karşı karşıya kalan insanlar boyun eğdiler. Çok çok uzun zaman önce, ejderin gözyaşları kuruduğunda. Dikkatlice dinle, ormanın sesini.
Plus tard une fois que les larmes du Monstre eurent séché les gens écoutèrent attentivement la voix de la forêt.
Kim seçilirse seçilsin, kararı toplumun her kesimiyle dikkatlice müzakere ettikten ve askerlerle 12'ler Kurulu'nun görüşlerini aldıktan sonra vereceğimize söz vereceğiz.
On en prêtera le serment, que quel que soit l'élu, la décision sera prise après un débat intégrant tous les éléments du peuple et après consultation du Quorum des Douze.
Silahları iyi kalite ve dikkatlice kullanılmış.
Ses armes sont de bonne facture.
Dikkatlice!
Attention!
Dikkatlice dinleyin.
Alors, écoutez attentivement.
Dikkatlice dinleyin, hödükler. Şuradaki beyefendi tam olarak... soyulmayı bekleyen bir para basma makinası. Bu yüzden birinizin ona teşhis koymasına... ve benim de tatlı paracıklarımı yememe ne dersiniz?
Ecoutez les clowns, ce gentleman là bas est littéralement une piñata bourrée de fric qui n'attend qu'à être vite ouverte alors si quelqu'un voulait bien faire son diagnostic, que je puisse avoir mes bonbons?
Dikkatlice karar ver.
Réfléchis bien.
İlk önce, dokunaçlarını uzatıp sonra dikkatlice onları sararsın, herşeyin... sıkıca çubuğa sarıldığına emin olmalısın.
Vous commencez par étirer les tentacules, ensuite vous les attrapez, de manière à être sûr que tout... est fixé fermement autour du bâton.
- Dikkatlice.
- Avec prudence.
Askerlerin ve casusların Beytüllahim'e dönen her adamı dikkatlice izlesin.
Que vos espions cherchent un homme retournant à Bethléem.
Beni dikkatlice dinle.
Ecoute-moi bien.
Dikkatlice baksan iyi olur.
Fais attention.
Bunu çok dikkatlice planlıyorsunuz, değil mi?
Vous planifiez tout ça très soigneusement, pas vrai?
Evet, bu filmleri dikkatlice izleyecek gönüllülere ihtiyacım var.
Oui, je veux des volontaires pour passer ces films au peigne fin.
Her hareketleri dikkatlice inceleniyor.
Chacun de leur mouvement est passé à la loupe.
Sayın Bakan, sizi temin ederim kayıt dikkatlice incelenecektir.
M. le Ministre, je vous promets que les tests le prouveront.
Federaller mi? Bilmiyorum ama attığımız her adımı dikkatlice izliyorlar.
- Je ne sais pas, mais chacun de nos pas dans et hors du labo sont examinés.
Sadece becerikli olmalı ve dikkatlice düşünmeliyiz.
Il faut juste être ingénieux et prudents pour la trouver.
Eğer dikkatlice dinlersen, şu anda bile tartıştıklarını duyabilirsin.
Si tu écoute bien, tu peux les entendre se disputer en ce moment-même.
Dikkatlice izle.
Regardez bien.
Geleceğin evine dikkatlice bak.
Et voilà la maison du futur.
Dikkatlice düşün, Kyle.
Réfléchis bien, Kyle.
Ancak, eğer dikkatlice bakarsanız, Bu teyipte dokuz tane teknik hata var.
Il y a 9 anomalies sur la bande.
Dostum, bu şey dikkatlice kontrol edilmiş.
Ce truc est rigoureusement contrôlé.
Dikkatlice dinle oğlum, bir daha asla konuşamayabiliriz.
Ecoute attentivement, mon fils, car nous ne parlerons jamais plus.
Örneğin, ellerinize dikkatlice bakın! Gerçekten dikkatlice... derinizin rengine, benlere, damarlarınıza, parmak boğumlarınıza, el çizgilerinize, tırnaklarınıza... gözlerinizi kapatmadan önce bunları iyice inceleyin ve sonra elinizi, parmaklarınızı yeni arabanızın direksiyonunda hissedin.
Voici un exemple - regardez vos mains maintenant, la couleur de la peau, les taches de rousseur, les veines, le auréoles, les ongles, mémorisez tous ces détails juste avant de fermer les yeux.
Dikkatlice. Dikkatlice.
Faites attention.
Dikkatlice dinlemeniz gerekiyor.
Soyez attentif.
Hepsi dikkatlice tasarlanıp, onaylandı.
Tout ça a soigneusement été créé et approuvé.
Saçıma dikkatlice bak tamam mı?
Tu as remarqué mes cheveux, pas vrai?
Şimdi, bu kişinin yüzü biraz karışmış gibi,... ama, dikkatlice izleyin.
Je sais que cette personne paraît un peu mélangée, mais, regardez attentivement.
Rory, bu dikkatlice, düşünerek parçalara ayırdığın bütün makalelerimizin anısına.
Rory, ça, c'est en souvenir de tous nos articles que tu as attentivement et soigneusement corrigés.
Dikkatlice baktım,... orada üzgün Carl Lewis bakışlarını görmek için dikkatlice baktım.
Plus je le regardais, plus je voyais un petit Carl Lewis tout triste qui me regardait en retour.
Bu yüzden işlerin dikkatlice yapıldığından emin olmak istiyoruz.
C'est pourquoi nous voulons être sûrs que tout sera fait convenablement.
Onu kaçırdım, eğer onu tekrar görmek istiyorsan, ağzını sıkı tutup, söyleyeceklerimi dikkatlice dinleyeceksin.
Je l'ai pris, et si jamais vous voulez le revoir, vous vous tairez et écouterez attentivement ce que j'ai à dire.
Pekala kızlar, sadece dikkatlice dinleyin.
Euh ok, écoutez bien les filles.
Beni dikkatlice dinle!
Ecoutes moi attentivement!
- Bu kolleksiyona hiç dikkatlice baktın mı?
As-tu déjà regardé attentivement ma collection?
ama daha sonra dikkatlice baktığımda...
Mais quand je l'ai bien regardée, plus tard...
Bu tarz bir öfke dikkatlice hesaplanmıştır.
Ce type d'actes est calculé minutieusement.
Darryl, seni son gördüğümde, görebilmek için dikkatlice bakmak zorunda kalmıştım.
Darryl, la dernière fois que je t'ai vu, je devais me pencher et loucher pour te prendre.
İşi ağırdan alıp dikkatlice ilerlemek istiyoruz Sayın Yargıç, hepsi bu.
Nous aimerions procéder lentement et prudemment, juge. C'est tout.
Pekala, şimdi çok dikkatlice düşünmeni istiyorum.
Très bien, maintenant, je veux que tu y réfléchisses.
Dikkatlice ve tereddüt etmeden, öldürülmeden önce öldür onu!
Tue-le sans hésiter avant qu'il ne nous tue lui.
Dikkatlice.
Prudemment.
- Lütfen soruları dikkatlice dinler misiniz?
Écoutez attentivement et répondez :
Sonra, sizleri dikkatlice taşıyıp merdivenlerden aşağı bırakırak, makinelere koydum, en harika aile tatilini programladım.
- Je peux vous mener à lui. - Merci. Comment vous appelez-vous?
- Tamam.Dikkatlice dinle
- Attendez, quoi- -
- Cesedi çok dikkatlice gizlemiş.
- Il a essayé de bien la cacher.
Marvin Beckett meselesinin neden daha yavaş ve dikkatlice halledilmediğini, daha fazla kafa yorulmadığını sordu.
Je viens de me faire servir mes couilles... par le procureur général des États-Unis d'Amérique. Il voulait savoir pourquoi cette affaire Marvin Beckett... n'a pas été traitée lentement et avec plus de prévoyance et de tact.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]