Emin olun Çeviri Fransızca
1,809 parallel translation
Barda kontrol yaptığınızdan emin olun ve size eş olacak kişiyi görün. Tamam mı?
Vérifiez au bar qui vous correspond d'après vos questionnaires.
Emin olun, çantanıza birşey olmayacak.
- Monsieur, votre sac sera en sécurité.
Hedefe nişan aldığınızdan emin olun.
Attendez d'avoir acquis votre cible!
Yakalandıktan sonra Jones'un hala konuşabildiğinden emin olun.
Assurez-vous juste que Jones puisse parler après que vous vous soyez occupé de lui.
Yarın öğlene kadar müşterim aleyhine olan dava düşmezse Balboa Eyalet yasalarının tüm yaptırımlarını kullanacağıma emin olun.
Si les charges contre mon client n'ont pas été abandonnées demain matin, Je ramène tout ça à la première organisation de maintien de l'ordre du Comté de Balboa.
Konuğun yemeğini bitirdiğine emin olun. Boş tabaklar beklemesin. Masalardaki kırıntıları da silmeyi unutmayın.
N'enlevez pas une assiette avant de vous être assurés que l'invité a fini de manger, et assurez-vous qu'elles ne soient pas vides et n'oubliez pas de ramasser les miettes.
Bayan Awasthi emin olun kağıtları saçmalıklarla dolu,
Ça faisait peine à voir, je vous dis, Mme Awasthi.
Düküm emin olun ki bunu daha önce de yapmış.
Je vous jure que quelqu'un est passé avant moi.
Emin olun, çok kolay.
Oui. Facile à dire.
Emin olun asla kolay olmuyor.
Croyez-moi, on ne s'y fait pas.
Sıkı bir koca değildi ama emin olun.
Un sacré golfeur. Vous pouvez me croire, ce n'était pas un sacré mari.
Ama emin olun, akşama kadar hazır olur.
Mais vous l'aurez d'ici la fin de la journée.
Kafasının koptuğuna emin olun.
Pensez à le décapiter.
İki kere kontrol edin, gitmeden önce güvende olduğundan emin olun.
Vérifiez deux fois, assurez-vous que c'est sans danger avant d'y aller.
Bugün sizlerin hayatının nasıl süreceğini söyleyemem ancak emin olun ki bir gün gelecek ve bir tercih yapmanız gerekecek, işte o zaman bir yapay kalp kapakçığı ile gaz odası arasında tercih yapmak kolay olmayacak.
J'ignore à quoi ressemblera votre carrière, mais je peux vous garantir qu'un jour viendra où vous aurez à prendre une décision. Et ce sera plus difficile que de choisir entre la valvule cardiaque et la chambre à gaz.
Doğru olduklarında emin olun ve en altı imzalayın.
Assurez-vous que tout soit exact. Signez au bas de la page.
Doğru yolda olduğunuzdan emin olun.
Ne soyez pas sur leur chemin. Entendu.
Umursuyor, emin olun.
- Il en a peur, croyez-moi.
Evde başka kimse olmadığından emin olun.
Assurez-vous qu'il n'y ait personne d'autre dans la maison.
Dinlendiğine emin olun. İki gün içinde onu kontrol etmeye geleceğim. Tamam mı?
Il doit se reposer, et je reviendrai dans 2 jours pour l'ausculter.
Kadının bunu görmediğinden emin olun.
Elle ne doit pas la voir.
Bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorum ama emin olun bunu yapacaklar.
Je ne sais pas comment ils vont s'y prendre, mais ils vont le faire!
Vasiyetimi bulun ve işe yaramaz para avcısı karımın bir kuruş bile almadığından emin olun.
Trouvez mon testament et assurez-vous que cette épouse bonne à rien, croqueuse de diamants, n'ait pas un satané sou. Compris?
Lütfen emin olun.
Je vous en prie, dites-moi que vous en êtes sûre.
Kızın, onun babasının yanında olduğundan emin olun.
Assurez-vous qu'elle est avec son père.
Hızlıca cesetleri kaldırın ve burada olanların dışarı sızmayacağından emin olun.
Déplacez les corps sans plus tarder, et assurez-vous que rien de cela ne se sache.
Başka bir ifade alın. Tatmin edici olduğuna emin olun.
Fais-lui refaire sa déposition jusqu'à ce que ça te convienne.
Tüm olası çıkışların kapandığından emin olun.
Assurez-vous que toutes les issues soient couvertes.
Şuradakinin Noel neşesi dağıtmak için Noel Baba köyüne döndüğünden emin olun.
Et assurez-vous que celui-là rentre répandre la joie au village de Noël.
Emin olun daha önce hiç görmediğiniz silahlar.
Des armes que vous n'avez encore jamais vu!
Yeterince can yeleğimiz olduğundan mutlaka emin olun.
Assurez-vous surtout qu'il y ait assez de gilets de sauvetage.
Her şeyi kameraya çektiğinizden emin olun!
Et n'oublie pas de filmer!
Çekeceklerinizin çok değerli birer kanıt olacağından emin olun.
En tout cas soyez sûr que ce que vous filmez constituera un document de grande valeur.
Kurala uyduğumuzdan emin olun.
Assurez-vous de ça.
Emin olun, onunla kesinlikle konuşacağım.
{ \ pos ( 192,225 ) } Un peu que je vais lui parler.
Yemeği beraber yiyelim. Emin olun bundan daha iyi istiridye yememişsinizdir.
Il n'y a pas meilleures huîtres.
Bizim ekonomimizin en büyük ve gizli destekçileri onlar. Emin olun, onların bahçelerine girmek istemezsiniz.
Des pièges mortels protègent leurs exploitations des regards indiscrets.
Ama emin olun şu an karşımızda bir canavar var ve dilimizin içine sızmış durumda. Yakaladıklarını hayatta tutmak istiyor.
Mais je vous assure qu'il y a un monstre en liberté, qui rebondit sur notre langage, échouant à garder son hôte vivant.
Ayrıca, Çarşamba günleri bayanlar gecesi, kız arkadaşınızla geldiğinizden emin olun.
Et le jeudi soir, c'est soirée filles, donc amène un rencard.
Bu noktada sizi cinayetle suçlayabilir miyim bilmiyorum, ama emin olun, deneyeceğim.
Je ne suis pas sûr d'avoir un motif pour vous inculper pour le moment, mais soyez-en sûr, je vais trouver.
Öğleden sonranızı mahvettiğimiz için üzgün müyüm? Emin olun.
Suis-je désolé d'avoir ruiné votre après-midi de repos?
Ama bana inanın, emin olun, açıklandığı zaman bunun hakkında çok şey duyacaksınız.
Mais soyez sûr que lorsqu'il le sera, vous en entendrez beaucoup parler.
Üstünüze oturduğundan emin olun.
Assurez-vous qu'elles vous vont bien.
Burayı kontrol edin ve başka birisi olmadığına emin olun.
Vérifie qu'il n'y a plus personne.
Arabayı sevdiğinize emin olun, ben dönünce de, kağıt işlerine başlarız. Bu benim.
On m'appelle.
Emin olun başınızdan atacaksınız.
Je vous garantis qu'il devra partir.
Sakin olun bayan. Emin olmalıyız.
- On va s'en assurer.
Emin olun, tüm değişiklikler dahil edilmiştir.
- Juste. Oui..?
Hasta kalmadığından emin olun.
Parlez-moi de lui.
Ona yaraşır bir cenaze töreni düzenlediğinizden emin olun. Teşekkür ederim.
Tenez, sergent.
Hâlâ zaman varken herkesin tahliye edildiğine emin olun.
Que tout le monde parte à temps.