English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gerçekten öyle

Gerçekten öyle Çeviri Fransızca

3,038 parallel translation
Genelde erkekler penislerinin uzun olmasını iyi bir şey olarak görürler. Gerçekten öyle midir? Aslında sizin penis boyunuzu ölçmeniz çok da önemli değil.
un homme... pense que la longueur de son pénis mais est-ce le cas? ça n'a pas d'importance.
Gerçekten öyle.
Vraiment.
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
- Tu crois vraiment?
Gerçekten öyle.
Un vrai changement.
Gerçekten öyle, değil mi, Bernie?
Elle l'est vraiment, n'est-ce pas, Bernie?
Gerçekten öyle.
Oui, en effet.
Kimse onun gerçekten öyle olduğunu düşün- -
Personne ne croira qu'il a vraiment...
Gerçekten öyle.
Pourquoi en effet?
Düşmanın yerini belirleyebileceğini düşünüyorum. Gerçekten öyle.
- Je pense que vous pouvez localiser l'ennemi.
Eğer gerçekten öyle ise
Effectivement.
Gerçekten öyle.
Sérieux.
Maggie, gerçekten öyle düşünmüyorsun, değil mi?
Maggie, tu ne penses pas vraiment ça.
- Gerçekten öyle.
- Ca l'est.
- Gerçekten öyle, Bayan Barrett.
- En effet, Mme Barrett.
Gerçekten öyle.
En effet.
Gerçekten öyle.
Ça l'est.
Gerçekten öyle bir şey var mıdır?
On va vraiment trouver ça?
Gerçekten öyle, değil mi?
C'est vrai, n'est-ce pas?
Evet, gerçekten öyle.
Oui, il est rigolo.
İnsan gerçekten öyle yapmalı.
C'est indispensable.
Gerçekten öyle.
ca l'est vraiment.
Bana gerçekten öyle demeyeceksin, değil mi?
Tu ne vas pas vraiment m'appeler comme ça, n'est-ce pas?
Bana mı öyle geliyor, yoksa söyledikleri gerçekten anlamlı şeyler mi?
C'est juste moi, ou ce qu'il dit a actuellement un sens?
Gerçekten iyi hissetmemi sağlıyorsunuz öyle ki, Aunt Jemima'nın gözleme paketinin üzerindeki tülbenti aldıkları zamanki kadar iyi hissediyorum.
Je me sens bien grâce à vous. Comme quand ils ont enlevé le turban de la Noire sur la boîte de pancakes.
Gerçekten öyle.
C'est vrai.
Gerçekten üzgünsün, öyle değil mi?
Tu es vraiment bouleversé.
Aynen öyle, ve eğer gerçek bir süngü taşıyan biri o mataradan su içerse ve kendini gerçekten de savaşta zannederse...
- Donc si quelqu'un y boit, et croit qu'il fait réellement la guerre,
- Öyle mi gerçekten?
- Il l'est?
Gerçekten, öyle oldu.
Oui, vraiment.
- Gerçekten öyle miydi?
- Tant que ça?
- Öyle misin gerçekten?
Vraiment?
Gerçekten de öyle.
En effet.
Gerçekten, ona enik gibi davranmayı bıraktığını anladım, ben de sana aynen öyle davranıyordum.
- Vraiment, tu lui as fait l'analogie du chiot, ce que j'avais fait avec toi.
Öyle olabilir, ama ben gerçekten sıçtım.
Moi oui.
Gerçekten de öyle.
Je n'en doute pas.
Gerçekten de öyle.
Je te le confirme.
Öyle mi gerçekten?
Vraiment?
Bunun hakkında gerçekten konuşamayız, öyle değil mi?
on peut vraiment pas en parler, n'est ce pas?
Benim için zevkti Maggie, gerçekten ama seçme şansım yoktu, öyle değil mi?
Ça me fait plaisir, Maggie, mais avais-je le choix?
Öyle alt seviyedeki erkekler artık beni gerçekten bıktırdı.
Ce sentiment d'insécurité chez un homme, me dégoute vraiment.
Öyle mi, gerçekten?
Vraiment?
Oh. İnanamıyorum. Gerçekten uyudu, öyle mi?
Elle dort, j'espère?
Bence duyguları incindi, doğrusunu istersen tam da öyle oldu. - Gerçekten mi?
Je crois qu'elle est blessée, pour être franc, voilà tout.
- Size su getireyim. - Sorun değil, olur öyle, biliyor musun, gerçekten sorun yok.
Je vais vous chercher ce qu'il faut.
Yani diyorsun ki bu gerçekten de unu iki kat azaltıyor öyle mi?
Tu dis qu'il suffit de doubler la farine?
Sheldon'a göre öyle. Gerçekten iyi insanlar.
Si on en croit Sheldon.
Öyle miydi gerçekten?
Ce sera tout?
Gerçekten mi? Öyle yapıyor muyuz biz?
- Tu es vraiment sûre?
Çünkü gerçekten de öyle söyledi.
Parce que c'est ce qu'elle a dit.
Yani, o kadar parayla gerçekten iyi bir ev alamazsın diyorsun, öyle mi?
Excusez-moi.
Öyle olduğumuzu düşünelim gerçekten birlikte olduğumuzu.
Si nous pouvons y arriver... Alors, accepte cela comme notre union.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]