English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hala öyle

Hala öyle Çeviri Fransızca

772 parallel translation
Hala öyle.
Il continue à ne pas aimer ça.
Hala öyle mi düşünüyorsun?
Le pensez-vous toujours?
Hala öyle demek.
J'attends cela depuis longtemps.
Sarhoş olmaya meyilliydi. Hala öyle.
Il était porté sur la boisson.
Bu durum hala öyle ve içimden bir his hep öyle kalacak diyor.
C'est toujours valable et j'ai l'impression que ça le restera.
Hala öyle. Burada oturuyorum. Uzmanı oldum.
J'en suis presque un pilier.
Aslında bana hala öyle geliyor ki bu davada fena çuvalladım.
Au contraire, il me semblait avoir failli complètement.
Hala öyle diyorlar. İsmimi değiştirmeyi çok istedim.
Chaque fois qu'on disait ça, je voulais changer de nom!
- Hala öyle. O kadar kötü biri değilsin.
T'es pas un vaurien.
Evet, hala öyle. Hem de katmerli.
Et c'est doublement vrai.
Hala öyle mi?
Je vous plais toujours?
Hayatlarımızı, hala öyle!
Qu'on meure! Maintenant ils veulent la même chose!
Hala öyle.
Et ça l'est encore.
Hala öyle yerler var mı?
Un endroit pareil existe encore?
Hala öyle.
Ça l'est toujours.
Gordon! Öyle bir sahtekara hala hayran olman kalbimi burkuyor.
- je suis malade de voir que j'avais élevé un autel à ce retardé mental.
Hala cezasını erteleyebilir, öyle değil mi, Bay Cotton?
La peine pourrait encore être commuée, non, M. Cotton?
Öyle demek istemedi patron. Kafası hala allak bullak.
Il divague.
Sırtını ısıtıcıya dayayarak oturma öyle. - Kalk ayağa, Fanny Hala!
Tu vas te brûler, contre cette chaudière
- Keşke öyle olsa, Walter. Çünkü onu hala seviyorum.
Je voudrais le croire, parce que je l'aime toujours.
Hala da öyle.
- et vous en avez encore.
- Penniman Hala, erkencisin. - Evet tatlım, öyle.
- Tante Penniman, tu rentres tôt.
Gerçekten de öyle ve yumruğu da hala içindeydi.
Plutôt! Et son poing avec!
Babam bir baş marulu mumlu kağıda sardı... ve buz kutumuza koydu. Üç hafta sonra... hala tazeydi. Öyle değil mi?
Père conserve des laitues dans la glacière, au bout de 3 semaines, elles sont aussi fraîches, hein, papa?
Öyle olsun. Ama teklifim hala geçerli.
Parfait, mais elle reste valable.
- Öyle mi? - Hala öyle.
Encore maintenant.
Ve sen hala Timuçin'den korkuyorsun, öyle değil mi?
Mais tu n " oses tout de même pas braver Temüjin.
Baban hakkında gerçeği söylediğimden hala emin değilsin, öyle mi?
Tu doutes encore de ce que je t'ai dit de ton père.
- Adresiniz hala 6342, 55. Sokak mı? - Evet, öyle.
Vous habitez toujours 63-42, 55e Rue?
- Makul bir şüphe için hala yer yok öyle mi?
- Il n'y a pas de doute légitime?
Hala dışarı çıkıyorsun, öyle değil mi?
Vous "sortez" toujours.
Öyle mi... olabilir, ama ben hala birazcık hassasım.
Peut-être... mais je suis bien plus sensible que vous.
Fakat haklısınız, bu beni hala ünlü biri yapmış değil, öyle değil mi?
oh, mais nous êtes d'accord, que cela ne me rendra pas célèbre, n'est ce pas?
Öyle, bayan, ama hala bilmek isterim.
Je cherche la vérité.
Öyle olmasaydı, annen bu yüzden herşeyi abartırdı, hala bir erkeğim.
Ta mère exagère... Mais je me sens encore un homme.
Sicilyalılardan hala hoşlanmıyorlar, çünkü bir Romalılardan daha parlağız ve onlar kendilerini öyle sanıyorlar.
Nous autres, Siciliens, sommes mal vus parce que nous pourrions revendre du génie aux Romains et à d'autres.
Öyle. Hala burada değil, değil mi?
Elle n'est plus ici?
Hala da öyle olmalı.
Elle doit le rester.
Öyle değil mi Harriet Hala? Elbette.
- N'est-ce pas, tante Harriet?
Hala veriyorsun, öyle değil mi?
Encore maintenant?
Hala iyi. Öyle mi, huh?
Une jambe est plus courte que l'autre.
Sen hala benim torunumsun ve hep de öyle olacaksın ama artık bir kadınsın da.
Mais à présent, tu es aussi une femme.
Bana öyle geliyor ki hala buluşuyorlardı. Annem kocama para veriyordu, bu yüzden kocam çalışmıyordu.
Mais leur liaison a continué et mon mari vivait de l'argent qu'elle gagnait.
- Stevens sağlıklı olsaydı, hala burada olurdu, öyle değil mi?
- Si Stevens était apte, il serait toujours ici, non?
Öyle olsa hala arıyor olmazlardı.
Ils ne les chercheraient plus.
Hala genç, biz... yani bana öyle bakma..
Ne fais pas cette tête d'enterrement.
" Ve hala da öyle.
" Je voulais offrir à Dora
Hala onu koruyorsun, öyle mi?
Tu le protéges encore, hein?
- Hala zor elde edileni oynuyorsun, öyle mi?
- Toujours dur de vous avoir, hein?
Ama hala nefes alıyoruz, öyle değil mi?
Tu respires encore, non?
Hala öyle.
Toujours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]